Ana sayfaya dön
Blog Yazılarımız
Beslenme
Glisemik İndeksi Düşük Besinler Nelerdir?
Glisemik indeks (GI); bir besinin yenildikten belirli bir süre sonra kan şekerini yükseltme etkisini ifade eder. Glisemik indeks hesaplaması; farklı yiyeceklerdeki aynı miktardaki karbonhidratın, farklı kan şekeri yanıtı oluşturması prensibine dayanır. Besinlerin glisemik indeksi kan şekerinin yavaş veya hızlı yükselmesini etkilemektedir. Yiyeceklerin çeşidi, miktarı, içerdiği besin ögeleri, nişasta içeriği ve pişirme tekniği gibi faktörler glisemik indeks değerini etkilemektedir. Yapılan araştırmalarda, düşük glisemik indeksli besinlerin sağlık üzerine olumlu etkileri olduğu bulunmuştur.Diyette Düşük Glisemik İndeksli Besinleri Tüketmenin Faydaları Nelerdir?·       Kan şekerinin dengede tutulmasını sağlar. ·       Kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.·       Obezitenin önlenmesine yardımcı olur.·       Kalp hastalıkları riskini azaltır.·       Tip 2 diyabet riskini azaltır. ·       Kanser riskini azaltır.Glisemik indeks 1-100 arasında bir skaladır. Beyaz ekmeğin glisemik indeksi 100’dür. Bir besinin glisemik indeksi 0-55 arasındaysa bu besin düşük glisemik indeksli bir besindir. Bulgur, nohut, mercimek, barbunya, kepekli ekmek, yulaf, şehriye, havuç, taze bezelye, elma, kiraz, portakal, erik, süt ve süt ürünleri, yoğurt, yeşil yapraklı sebzeler, et, balık, yumurta, fındık, ceviz, badem glisemik indeksi düşük olan besinlerden bazılarıdır. Sağlıklı Bir Diyette Glisemik İndeksini Düşürmek İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?·       Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli.·       Pirinç yerine bulgur tercih edilmeli. ·       Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih edilmeli.·       Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketilmeli.·       Kurubaklagiller haftada 2-3 kez tüketilmeli.Elra aplikasyonunu kameralı akıllı cihazınıza indirin sağlık, kilo ve mental endişelerinize veda edin. Daha sağlıklı yaşamak, doktora ihtiyaç duyduğunuz her anda, hemen ulaşmak herkesin hakkıdır. Elra ile, görüntülü olarak online doktoruna, online terapi için psikoloğuna veya online diyetisyenine en geç 15 dakika içerisinde bağlanacaksın. Elra, 15 dakikayı garanti ediyor. Daha hızlı doktor randevusu yok. İşte siz bunu hak ediyorsunuz!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: Memiş E, Şanlıer N. Glisemik İndeks ve Sağlık İlişkisi. 2009 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı:24, s.17-27. Yıldıran H, Akbulut G, Yıldız EA ve ark. Kan Şekerini Etkileyen Besinler. Sağlık Bakanlığı Yayın No: 727, Ankara, 2012. 
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Güneşten Korunma Yöntemleri
Güneş ışınları cilt lekelerine, cilt kanserine ve yaşlanmaya sebep olabilir. Ozon tabakasının incelmesi ile birlikte bu zararlı etkiler daha sık görülmektedir. Bu yüzden güneşten korunmak çok önemlidir.  Güneşten Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?·       Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11:00-16:00 arası saatlerde gölgede vakit geçirin. ·       Kendinizi güneşten korumak için yalnızca güneş kremine güvenmeyin. ·       Güneşte, güneş kremi olmadan yapacağınızdan daha fazla zaman harcamayın.·       Güneşten korunmaya uygun giysiler giyin. (Uzun kollu tişörtler, geniş siperlikli şapkalar) ·       Kapalı havalarda da güneş koruyucu krem kullanın.·       Çocukların ciltleri yetişkinlere göre güneş ışınlarına karşı çok daha hassastır. Bu yüzden çocuklarınıza ekstra özen gösterin.·       Şapka ve güneş gözlüğü kullanın.Yazlık mesire alanları ve deniz kenarı yerleşim yerlerinde güneş kaynaklı sorunlardan kurtulmak adına ilk adım tıbbi danışmanlık hizmetlerinde, mekandan bağımsız olması sebebiyle online sağlık görüşmesi hizmetleri öne çıkıyor. Online sağlık görüşmesi, sizi doktor randevusunu beklemek zorunluluğunu kaldırıyor. Ve Elra, müsaitlik durumuna göre anında, ya da maksimum 15 dakikalık randevu bekleme süresiyle seni doktorunla görüntülü olarak görüştürecek. Bu hız sadece Elra’da ve hiçkimse, güneş yanığının acısıyla uzun süre randevu saatini beklemek mecburiyetinde değil artık.Güneş Kremi Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?·       UVB'ye karşı koruma sağlamak için en az 30 koruma faktörü (SPF) olmalı·       En az 4 yıldızlı UVA koruması olmalı (UVA koruması, AB standardını karşıladığını gösteren bir daire içinde "UVA" harfleriyle belirtilebilir)·       Güneş koruyucunun son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olunmalı (Çoğu güneş kremi 2-3 yıllık raf ömrüne sahiptir).Nihayet sağlığımızı korumanın doğru yollarını danışabileceğimiz doktorunuza sahipsiniz, hem de gün içinde her an, aklınıza geldiği an ona danışabileceksiniz. Elra, bulunduğun yerden ayrılmana gerek bırakmadan online doktor görüşmesi yapmana, görüntülü olarak online doktor tedavisi olmana, hatta online muayene sonrasında gerekli görülürse ilaçlarını reçetelendirmene olanak tanıyor. Elra’da online doktor muayenesi ücreti sadece 290 TL. Elra’sız hayat sağlıksız hayattır. Güneş Kremi Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?·       Sadece baş, kollar ve boyun açıkta kalıyorsa 2 çay kaşığı güneş kremi yeterlidir.·       Mayo giyildiği durumlarda tüm vücut için 2 yemek kaşığı krem yeterlidir.·       Yeterli koruma için çok ince sürülmemelidir.·       30 SPF yetmiyorsa daha yüksek SPF’li güneş kremleri tercih edilebilir. ·       Güneş kremi her 2 saatte bir yenilenmelidir.·       Denize veya havuza girildikten sonra tekrar krem sürülmelidir.·       Terleme veya suyla temas etme durumlarında suya dayanıklı güneş kremleri tercih edilmelidir.Güneş çarpması dahil gün içinde sağlığımızı riske atacak sayısız olasılık bulunmaktadır. Online sağlık görüşmesi hizmeti bu yüzden çok değerli. Elra uygulamasını akıllı cihazına indirip üye ol ve artık yepyeni, daha kaliteli bir hayata sahip ol.Elra yanında, sağlık cebinde…#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/live-well/seasonal-health/sunscreen-and-sun-safety/
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Alzheimer Hastalığı
Günümüzde yaşam sürelerinin uzaması ve bu nedenle yaşlı popülasyonun artması özellikle demans gibi ileri yaşlarda görülen hastalıkların da artışını beraberinde getirmiş gibi görünmektedir.Demans (bunama), hafıza, öğrenme, düşünme ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile giden genel bir terimdir. Bir demans türü olan Alzheimer, 65 yaş ve üstü demans hastalarının 2/3 sinde görülen nörolojik yıkımla giden bir hastalıktır. 65 yaş altı Alzheimer hastalarının % 5-10 kadarında erken başlangıç görülür. Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığında genetik geçiş gösterilmiştir. APP, PSEN1 ve PSEN2 genlerinde meydana gelen mutasyon, otozomal dominant geçiş göstererek hastalığın, % 50 ihtimalle hastanın çocuklarına geçmesine neden olur.Hastalığın geç başlangıçlı formunda, APOE4 geninin e4 izoformunun hastalığa yatkınlıkla ilişkili olduğu gösterilmiştir. APOEe4 allelini tek olarak taşıyanlarda hastalık her zaman gelişmez ama iki alleli de taşıyanlarda %90 olasılıkla Alzheimer Hastalığı görülebilir.Erken dönemde en sık görülen semptom yakın dönem hafıza kaybıdır.Alzheimer sinsi bir hastalıktır. Hastalığın semptomları tanı konulduğu sıradaki bilişsel bozukluğun derecesine göre değişmekle birlikte (preklinik veya presemptomatik, orta ve demansla giden dönem) en sık görülen semptomlar ;-Kısa süren yakın dönem hafıza kaybı-Aynı soruyu sık tekrarlama-Her zamanki yaptığı işleri yapamama-Zaman ve mekan mefhumunda karışıklık-Kelime bulmada zorluk-İlgisizlik-Kişisel bakım ve hijyeni önemsememe-Yerinde duramama, sürekli dolaşma-Sinirlilik, uykusuzluk, kaygı bozukluğudur.Yaşlanma ile birlikte beyin hücrelerinde meydana gelen kayıpların Alzheimer Hastalığına neden olduğu düşünülmektedir. Alzheimer hastalığı geri dönüşümsüz bir hastalıktır. Tedavisi henüz mümkün değilse de hastalığın semptomlarını ve ilerleyişini yavaşlatmak için bir takım ilaçlar mevcuttur.Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Alzheimer için görüntülü doktor görüşmesi, yerinizden ayrılmadan mümkün. Hem de 15 dakika içerisinde. Online doktor, online diyetisyen, online psikolog hizmeti bu kadar kısa sürede Sadece Elra’da!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK499922/ Kumar A, Sidhu J, Goyal A, Tsao JW. Alzheimer Disease. 2022 Jun 5. In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2022 Jan–. PMID: 29763097.
Devamını Oku
Beslenme
Kan Şekerini Dengeleyen Besinler
Açlık durumunda kan şekerini yükseltmek için glukagon hormonu salgılanırken, kan şekerinin yükselmesi durumunda şekeri düşürmek için insülin hormonu salgılanır. İnsülin hormonunun etkili şekilde kullanılamaması halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığına neden olur.Normal bir bireyin açlık kan şekeri (AKŞ) 120 mg/dl dir. 120-125 mg/dl diyabet öncesi olarak değerlendirilirken , 126mg/dl ve üzeri diyabet olaeak kabul edilir.Yapılan çalışmalar doğru beslenme alışkanlıkları ve yüksek kaliteli bir diyetin kan şekerini düzenlemede ve diyabetin neden olabileceği sağlık sorunlarını önlemede çok önemli olduğunu göstermiştir.  Kan Şekerini Yükselten Besinler Nelerdir?Hamur işi gibi gıdalar, ekmek, makarna, Fastfood ve kızartmaMısırPatates gibi nişastalı sebzelerTam yağlı süt Bazı meyvelerHazır meyve suları, alkollü ve gazlı içeceklerTatlı, dondurma, pastaÖzellikle diyabet hastalarının uzak durması gereken besinlerdir. Kan Şekerini Düşüren Besinler Nelerdir?Tarçın, zencefil, zerdeçal, karahindiba, Nişastasız sebzelerFesleğen, brokoli, bamya, avokado, havuçÇemen otu, keten tohumuYoğurt/kefir/ayranElma sirkesiCeviz suyu, kabak çekirdeği, fındık, SarımsakArmut, incir, yaban mersiniBulgur, yulafBaklagillerBalıkKepekli makarna  Nasıl Beslenmeli, Ne Yapmalı?Kan şekerini dengelemek için aşağıda önerilen, yapmamız gereken bazı basit uygulamalar, hayat tarzı değişiklikleri ve dengeli beslenme sağlıklı yaşam için temel kurallardır. -Kilo kontrolü-Egzersiz yapmak -Bol sıvı almak,-Stresten kaçınmak-Porsiyonları küçültmek ve yemeği yavaş yemek-Uyku düzenine dikkat etmek-Lifli besinler tüketmek (arpa, armut, avokado, brüksel lahanası, brokoli, mısır, kuruyemişler, karnabahar, incir, şeftali, nektarin, kayısı, havuç elma keten tohumu, chia tohumu, baklagiller)Elra aplikasyonunu kameralı akıllı cihazınıza indirin sağlık, kilo ve mental endişelerinize veda edin. Daha sağlıklı yaşamak, doktora ihtiyaç duyduğunuz her anda, hemen ulaşmak herkesin hakkıdır. Elra ile, görüntülü olarak online doktoruna, online terapi için psikoloğuna veya online diyetisyenine en geç 15 dakika içerisinde bağlanacaksın. Elra, 15 dakikayı garanti ediyor. Daha hızlı doktor randevusu yok. İşte siz bunu hak ediyorsunuz!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:1.      https://www.turkdiab.org/diyabet-hakkinda-hersey.asp?lang=TR&id=592.      Salas-Salvadó J, Martinez-González MÁ, Bulló M, Ros E. The role of diet in the prevention of type 2 diabetes. Nutr Metab Cardiovasc Dis. 2011 Sep;21 Suppl 2:B32-48. doi: 10.1016/j.numecd.2011.03.009. Epub 2011 Jul 13. PMID: 21745730.3.      E. Kaynarpunar, M Akman. Tip 2 Diyabetli Hastaların Beslenme Alışkanlıkları, Diyet Kalitesi ve Yeme Davranışlarının Değerlendirilmesi. Yıl 2021, Cilt 18, Sayı 40, 2615 - 2637, 01.08.2021
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Kemik Erimesi
Kemik erimesi (osteoporoz) kemikleri zayıflatan, kırılgan hale getiren ve kırılma olasılığını artıran bir durumdur. Yıllar içinde yavaş yavaş gelişir. Genellikle düşme veya ani bir darbe kemiğin kırılmasına neden olduğunda teşhis edilir. Kemik erimesi olan kişilerde en sık kırık görülen kemikler; bilek, kalça ve omurgadır. Bununla birlikte, kol veya pelvis gibi diğer kemiklerde de kırılmalar olabilir. Bazen öksürük veya hapşırma, kaburga kemiğinin kırılmasına veya omurga kemiklerinden birinin kısmen çökmesine neden olabilir. Kemik erimesi; genellikle kemik kırığı olana kadar ağrılı değildir. Ancak yaşlı hastalarda uzun süreli ağrının yaygın bir nedeni olarak omurgadaki kırık kemikler akla gelmelidir. Kırık bir kemik genellikle osteoporozun ilk belirtisi olsa da, bazı yaşlı insanlarda kamburluk da sık görülen bir belirtidir. Osteoporoz öncesi kemik kaybının olduğu döneme osteopeni denir. Bu kemik yoğunluğu taramasında yaş ortalamasından daha düşük kemik yoğunluğu olduğu, ancak osteoporoz olarak sınıflandırılacak kadar düşük olmadığı zamandır. Osteopeninin farklı sebepleri olabilir ve her zaman osteoporoza ilerlemez. Kemik kaybı yaşlanmanın normal bir parçasıdır, ancak bazı insanlar kemik kütlesini normalden çok daha hızlı kaybederler. Bu, osteoporoza ve kırık kemik riskinin artmasına neden olabilir. Kadınlar menopoz sonrası ilk birkaç yıl içinde hızla kemik kaybederler. Özellikle erken menopoza giren kadınlar; erkeklerden daha fazla osteoporoz riski altındadır. Aşağıdaki faktörler osteoporoz gelişme riskini artırabilir:·       3 aydan uzun, yüksek doz steroid ilaç kullanmak·       Bazı tıbbi durumlar (inflamatuar hastalıklar, hormonal bozukluklar, malabsorpsiyon sorunları)·       Ailede osteoporoz öyküsü (özellikle bir ebeveynde kalça kırığı öyküsü)·       Meme kanserinden sonra bazı hormon ilaçlarının uzun süreli kullanımı·       Anoreksiya veya bulimia gibi yeme bozukluğuna sahip olmak·       Düşük vücut kitle indeksine (VKİ) sahip olmak·       Düzenli egzersiz yapmamak·       Çok fazla sigara ve alkol kullanmakOsteoporoz tanısı için kemik yoğunluğu taraması (DEXA) yapılır. Bu vücudun taranan kısmına bağlı olarak 10-20 dakika süren kısa, ağrısız bir işlemdir. Bu yöntemde kemik yoğunluğu sağlıklı genç bir yetişkininkiyle karşılaştırılır. Fark standart sapma (SD) olarak hesaplanır. Osteoporoz tedavisi, kırık kemiklerin tedavisini, kırıkların önlenmesin ve kemikleri güçlendirmek için ilaç almayı içerir. Tedavi doktor tarafından kişiye özel faktörlere göre kararlaştırılır. Kemik erimesi teşhisi konulduğunda düşme riskini azaltmak için evi düzenlemek, düzenli görme ve işitme testleri yaptırmak gibi adımlar atılabilir.Kemik erimesi riski olanlar, kemiklerin sağlıklı tutmaya yardımcı olmak için şunları yapabilir:·       Düzenli egzersiz yapmak·       Sağlıklı beslenmek (kalsiyum ve D vitamini açısından zengin gıdalar)·       İhtiyaç varsa günlük D vitamini takviyesi almak·       Sigarayı bırakmak ve alkol tüketimi azaltmakSağlık en büyük ihtiyaç. Elra, bu ihtiyacı gün boyunca karşılamak için sizi, internet bağlantısı olan kameralı tüm akıllı cihazlarda bekliyor. Sağlıklı günler için, Elra’yı indirin ve online doktorunuz gün içinde hep yanınızda olsun.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak:https://www.nhs.uk/conditions/osteoporosis/#
Devamını Oku
Kalp Hastalıkları
Kolesterol Yüksekliği İçin Öneriler
Kolesterol yüksekliği; çok fazla yağlı yiyecek yemek, yeterince egzersiz yapmamak, aşırı kilolu olmak, sigara içmek, alkol almak ya da ailesel sebeplerle olabilir. Çok fazla kolesterol kan damarlarını tıkayabilir, kalp problemleri veya felç geçirme olasılığını artırır. Yüksek kolesterol genellikle belirti vermez, kan testinde anlaşılır.Kolesterolünüzü düşürmek için yağlı yiyecekleri, özellikle de doymuş yağ içeren yiyecekleri azaltmaya çalışın. Doymamış yağ içeren yiyecekleri yiyebilirsiniz.Doğru beslenme seçeneklerini öğrenmek, diyet listenizi hazırlamak ve uzman bir diyetisyenle takibini yapmak için internetin hız ve fiyatlandırma avantajlarını kullanabilirsiniz bunun içinse tek seçenek, en fazla 15 dakika online randevu bekleme garantisi veren ve 290 TL’lik muayene ücretiyle de öne çıkan Elra uygulamasıdır. Elra’yı Google Play veya AppStore’dan indirip, kurulumunu yapın, online diyetisyen, online doktor görüşmesi veya online terapi gibi konularda online sağlık hizmetlerine ulaş. Kolesterolünüzü dengede tutmak için dikkat etmeniz gerekenler:1.Şu gıdaları daha fazla yemeye çalışın:·       Uskumru ve somon gibi yağlı balıklar·       Esmer pirinç, tam tahıllı ekmek ve makarna·       Kuruyemişler·       Meyve ve sebzeler2.Şu gıdaları daha az yemeye çalışın:·       Kırmızı et, işlenmiş etler (sosis vb.)·       Tereyağı·       Çedar, kaşar gibi yağlı peynirler·       Paketli gıdalar (kek, bisküvi)3.Daha fazla egzersiz yapın·       Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmayı hedefleyin (tempolu yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi)·       Yapmayı sevdiğiniz bir şey bulmak için birkaç farklı egzersiz deneyin. Sevdiğiniz bir egzersizi yapmaya devam etme olasılığınız daha yüksektir.4.Sigara içmeyi bırakın·       Sigara içmek kolesterolü yükseltebilir ve kalp krizi, felç, kanser gibi ciddi problemlere yakalanma riskini arttırır.·       Sigarayı bırakma konusunda yardım almak için doktora başvurabilirsiniz.5.Alkolü azaltmayı deneyin·       Haftalık alkol tüketim miktarını sınırlandırın·       Her hafta birkaç içkisiz gün geçirin·       Kısa sürede çok fazla miktarda alkol almaktan kaçınınBu önerilere rağmen kolesterolünüz yüksekse; düzenli doktor kontrolleri ve doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanmanız sağlığınız açısından önemlidir.Elra’nın mekandan bağımsız online doktor muayenesi hizmetinden de faydalanabilirsiniz. Elra’yı indirin ve doktor randevusu peşinde koşmayı bırakın. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Doktorunuz, telefonun ucunda randevu için sizi bekleyecek!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak:https://www.nhs.uk/conditions/high-cholesterol/https://www.nhs.uk/conditions/high-cholesterol/how-to-lower-your-cholesterol/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Kolorektal Kanser ve Erken Teşhis
Kolorektal kanserler dünyada tüm kanserler arasında üçüncü sıklıkta görülmekte olup ülkemizde de sağlık bakanlığının verilerine göre ilk beş kanser arasındadır. Ölüm oranlarının yüksek olduğu, önemli bir sağlık sorunu olan kolorektal kanserlerde erken teşhis mortalite ve morbiditeyi ciddi oranda azaltmaktadır. Bu yazımızda kolorektal kanserler hakkında kısaca bilgilendirme yapıp ulusal tarama programlarından ve erken teşhisin öneminden bahsedeceğiz.Kolorektal Kanserin Risk Faktörleri Nelerdir?·       Aşırı kilolu veya obez olmak·       Fiziksel olarak aktif olmamak·       Fazla miktarda işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketimi·       Alkol ve sigara kullanımı·       İleri yaş·       Ailede benzer kanser öyküsü bulunması·       Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi kronik iltihabi bir bağırsak hastalığının bulunması·       Genetik yatkınlık risk faktörleri arasındadır.Kolorektal Kanserlerin Belirtileri Nelerdir?·       Bağırsak alışkanlıklarında normal dışkılama periyodunun ve dışkının niteliğinin değişmesi, ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi·       Bağırsakta tam boşalmama hissi·       Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma·       Demir eksikliği anemisinin varlığı (özellikle erkek popülasyonda mutlaka kolorektal kanser açısından taranmalıdır)·       Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayetinin varlığı·       Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı, gece terlemeleri, sürekli yorgunlukBu gibi şikayetlerle gelen hastalara detaylı bir anamnez alınıp risk faktörleri sıralanıp klinik muayenenin ardından tanı koymak için gaitada gizli kan testi ve kolonoskopi planlanır. Yapılan tetkiklerin ardından kanserin türüne ve evresine göre cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemlerle tedavi planlanır. Erken Teşhis ve Ulusal Tarama Programları Nelerdir?Ülkemizde kolorektal kanserleri taramak için gaitada gizli kan testi ve kolonoskopi yöntemleri kullanmaktadır. Hedef popülasyon 50-70 yaş aralığındaki erkek ve kadın bireylerde (50 yaş ve 70 yaş dahil) 2 yılda bir gaitada gizli kan testi ve 10 yılda bir kolonskopi taraması şeklindedir.Yüksek riskli olgularda (Birinci derece akrabalarında kolorektal kanser veya adenomatöz polip, ülseratif kolit, Crohn Hastalığı ya da kalıtsal polipozis veya polipozis dışı sendrom öyküsü olan bireylerde) 40 yaşından itibaren tarama prosedürüne başlanmalıdır.Ailede birince derece bir yakında genetik geçişli polipoizis sendromları olan kişilerde tarama yaşı 15-18 yaş itibari ile başlamalıdır.Hastaların var olan risk faktörleri, şikayetleri, genetik yatkınlıkları, ailesel hastalıkları gibi bazı özel durumlarda ise tarama yaşı yapılan doktor muayenesinin ardından belirlenir.Ulusal toplum tabanlı kolorektal kanser taramaları Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri [KETEM] tarafından yürütülür.70 yaşına gelen bireyler için yapılan son 2 gaitada gizli kan testinin negatif gelmesi ile tarama sonlanır.Kolon kanseri geç evrede yakalandığında hayatta kalım süresini oldukça kısaltan, ölümcül seyreden ciddi bir hastalıktır. Tarama programlarımızı aksatmayalım, erken teşhis, hayat kurtarır. Unutmayalım!Şikayetlerinizi önemseyin ve bu konu ile ilgili danışmak istediğiniz herhangi bir durum varsa Elra Sağlık olarak yanınızdayız. Gün içinde her an bir doktora ulaşabileceğinizi bilmek ne kadar güzel olurdu değil mi? İşte siz bunu hak ediyorsunuz. Elra, doktorunuzu gün içinde hep sizinle tutuyor. Elra, doktorunuzu gün içinde hep sizinle tutuyor. Elra ile online doktor görüşmesi, online diyetisyen yardımı ve online psikolog desteği gün içinde her an mümkün. bulunduğunuz yerden ayrılmadan, en geç 15 dakika içerisinde ve muayene sonunda ilaçlarınızı da yazdırabilirsiniz.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteği                                                                                                                            Dr. Hasan Ali BAŞKaynak:https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/https://www.cancer.org/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Kronik Yorgunluk Sendromu
Miyaljik ensefalomiyelit; yaygın bilinen adıyla kronik yorgunluk sendromu; çeşitli belirtileri olan uzun süreli bir durumdur. En sık görülen belirti aşırı yorgunluktur. Yatak istirahatine rağmen, daha önce tolere edilen aktivitelerde ciddi bir düşüş ve derin yorgunlukla ilerleyen uzun süreli bir rahatsızlıktır. Yavaş yavaş veya aniden başlayabilir ve uzun yıllar sürebilir. (1)Kronik yorgunluk sendromu çocuklar dahil herkesi etkileyebilir ancak 25-45 yaş aralığındaki kadınlarda daha sık görülür.Kronik Yorgunluk Sendromunun Yaygın Belirtileri Nelerdir?·       Her zaman aşırı yorgun hissetmek (günlük aktiviteleri yapmakta çok zorlanabilirsiniz)·       Fiziksel aktiviteden sonra geçmeyen yorgunluk·       Dinlendikten veya uyuduktan sonra hala yorgun hissetmek·       Geceleri sık uyanma gibi uyku sorunları·       Düşünme, hafıza ve konsantrasyon ile ilgili sorunlarKronik Yorgunluk Sendromunun Nadir Görülen Belirtileri Nelerdir?·       Kas veya eklem ağrısı·       Grip benzeri semptomlar·       Baş ağrısı·       Baş dönmesi·       Hızlı veya düzensiz kalp atışları (kalp çarpıntısı)Doktordan önce online doktor görüşmesi yoluyla sağlık desteği alabilir, kafanızdaki soru işaretlerini online muayene yoluyla silebilirsiniz. Hatta online tedavi sonucunda uygun görülürse ilaçlarınızı da online kanallar üzerinden yazdırabilirsiniz.Belirtilerin şiddeti günden güne değişebilir, hatta bir gün içinde bile değişebilir. Kronik yorgunluk sendromunun belirtileri diğer hastalıkların belirtilerine benzer, bu nedenle doğru teşhis için doktor muayenesi önemlidir. Kronik yorgunluk sendromunun tanısı için özel bir test yoktur. Bu belirtilere neden olabilecek diğer hastalıklar dışlanarak teşhis konur.Kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde amaç belirtileri hafifletmektir. Günümüzde bu durum için spesifik bir tedavi bulunmamakla birlikte, durumu yönetmeye yardımcı olabilecek tedaviler vardır. Tedavide bilişsel davranışçı terapi denenebilir, ağrı ve uyku sorunları için ilaçlar kullanılabilir. Kronik yorgunluk sendromu ile yaşamak zor olabilir. Aşırı yorgunluk ve diğer fiziksel belirtiler günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir. Belirtilerin iyileştiği veya kötüleştiği dönemler olabilir. Kişinin günlük rutinlerini ve aktivitelerini uzun vadeli olarak düzenlemesi gerekir. Kronik yorgunluk sendromu zihinsel ve duygusal sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde sosyal destek çok önemlidir. Bu konuda benzer şikayetleri olan kişilerle ya da uzman psikologla görüşmek psikolojik açıdan yardımcı olabilir. Sizi Elra’nın sunduğu online doktor muayenesi ve online psikolog desteği hizmetlerini keşfetmek için elrasaglik.com web sitemize ve tüm @elrasaglik sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımları incelemeye çağırıyoruz. Böylelikle doktor randevusu beklemeden görüntülü olarak online tedavi olacak, eski tetkik ve tahlil sonuçlarınıza ikinci bir uzman görüşü alacak ve gerekli görülmesi halinde, online muayene sonrası ilaçlarınızı da yazdırabileceksiniz. Muayene ücreti sadece 290 TL ve kayıt ücreti de yok. Hız ve ekonomik yaklaşımda Elra, rakipsiz…!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/chronic-fatigue-syndromehttps://www.nhs.uk/conditions/chronic-fatigue-syndrome-cfs/
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Meditasyon
Meditasyon, içimize yoğunlaşıp düşüncelerimizi yönlendirebilmek için fayda sağlayan ve toplumda giderek yaygınlaşan bir alışkanlık. Çevremizde olan bitenleri daha iyi anlamamıza yardımcı olurken aynı zamanda birçok insan da stresi azaltıcı etkisi nedeniyle meditasyon yapmayı tercih edebiliyor. Bu konu üzerine birçok araştırma yapılmakla birlikte biz de bazı faydalarından söz edeceğiz:1.Stresi azaltır. En çok bilinen ve en sık uygulanma nedeni olan stres azaltıcı faktörü çok önemlidir. Modern toplumda günlük yaşamda ve iş dünyasında karşılaşılan stres düşünüldüğünde toplumda meditasyon yapan kişilerin artışı daha da anlamlı oluyor. Stres vücutta hormonal ve metabolik değişikliklere yol açarak anksiyete ve uyku problemleriyle sonuçlanabiliyor. Yapılan çalışmalarda meditasyonun stres reaksiyonunu ve sonrasında oluşabilecek stres ilişkili durumları azalttığı gözlemlenmiştir.2 Anksiyeteyi kontrol altına alır.Stresi azaltmasının yanında yapılan çalışmalarda yaygın anksiyete bozukluğu gibi durumlarda da anksiyetenin kontrol altına alınmasında ve anksiyeteye bağlı gelişebilecek sonuçların azalmasında etkili olduğu gösterilmiştir.3.Psikolojik sağlığı artırır.Kendimizi ve çevremizi daha net ve olduğu gibi algılamamız açısından birçok fayda sağlayan meditasyonun depresyon ve ilişkili semptomları da azaltmada etkili olduğu görülmüştür. Yapılan bir çalışmada negatif içerikli görüntüler gösterilen insanlardan meditasyon yapanların daha az negatif düşüncelere kapıldığı gözlemlenmiştir.4.Öz farkındalığı kuvvetlendirir.Düşünme alışkanlıklarımız ve kalıplarımız hakkında da farkındalık sağlayan meditasyon ile kendimizi daha iyi fark edebilir ve yaşadığımız olayların üstesinden gelirken de negatif düşünceler içinde daha az kaybolabiliriz.5.Dikkat süresini uzatır.Dikkat süresini ve gücünü uzatmakta faydalıdır. Yapılan çalışmalarda meditasyon yapmayanlara göre yapanlarda daha yüksek başarı ve odaklanma gözlenmiştir.6.Yaşla ilişkili hafıza zayıflamasını azaltabilir.Dikkatte artışla birlikte netleşen düşünceler zihnin daha genç kalmasına fayda sağlayabilir. Böylelikle yaşla başlayan unutkanlık da azaltılabilir.7.Davranışsal değişikliklere yol açabilir.Bazı meditasyon tipleri pozitif düşünceyi artırmaya ve hem kişinin kendisine hem de çevresindekilere karşı daha nazik davranışlarda bulunmasına neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalarla bu tip meditasyonları yapanlarda kişilerarası iletişim yeteneklerinde ve karşı tarafı anlama yeteneğinde artış gözlenmektedir.8.Bağımlılıkla mücadeleyi kolaylaştırabilir.Zihinsel disiplin ile bağlar kırılabilir ve kendini kontrol etme ve tetikleyicilerin farkında olma davranışı gelişebilir. Yapılan çalışmalar meditasyonun kişilere dikkatini başka bir yere yönlendirme, duygularını ve dürtülerini kontrol etme ve bunların arkasında olanları daha çok fark etme yeteneklerinde artış göstermektedir.9.Uyku kalitenizi artırır.Toplumun çoğunluğu hayatlarının bir noktasında uykusuzluk yaşamıştır. Yapılan çalışmalarda meditasyon yapan kişilerde yapmayanlara göre uyku kalitesinde artış ve uykusuzluk semptomlarında azalma görülmektedir.10.Acı kontrolünü artırmada yararlıdır.Acı algımız içinde bulunduğumuz zihinsel ve duygusal durum ile yakından ilişkilidir. Yapılan çalışmalar meditasyonu günlük pratiklerimiz arasına sokmanın acı hissini azalttığı, hayat kalitesini artırdığı ve kronik ağrı yaşayanlarda depresyon semptomlarını azalttığını göstermiştir.11.Kan basıncını azaltmada fayda sağlayabilmektedir.Psikolojik sağlığın yanında kalp üzerindeki yükü azaltarak bedensel sağlık üzerine de etkilidir. Yapılan çalışmalarda özellikle yaşlı ve yüksek tansiyonu olan hastalarda kan basıncını düşürerek kalp ve damar sağlığı üzerine de olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.12.Her yerde ulaşılabilir.Birçok meditasyon türünde herhangi özel bir ihtiyaç bulunmadığından rahatlıkla her yerde yapılabilmektedir. Deneyerek ve araştırarak sizin ihtiyacınıza en uygun meditasyon tipini bulabilirsiniz. Meditasyonu hayatınıza katmanın burada yazılan veya yazılmayan faydalarını yaşayarak daha da iyi gözlemleyeceksiniz.Gün içinde her an bir doktora ulaşabileceğinizi bilmek ne kadar güzel olurdu değil mi? İşte siz bunu hak ediyorsunuz. Elra, doktorunuzu gün içinde hep sizinle tutuyor. Elra, doktorunuzu gün içinde hep sizinle tutuyor. Elra ile online doktor görüşmesi, online diyetisyen yardımı ve online psikolog desteği gün içinde her an mümkün. bulunduğunuz yerden ayrılmadan, en geç 15 dakika içerisinde ve muayene sonunda ilaçlarınızı da yazdırabilirsiniz.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:https://www.healthline.com/nutrition/12-benefits-of-meditation#12.-Accessible-anywherehttps://www.mayoclinic.org/tests-procedures/meditation/in-depth/meditation/art-20045858#:~:text=Meditation%20can%20give%20you%20a,centered%20and%20keep%20inner%20peace.https://www.medicalnewstoday.com/articles/324839#1.-Resilience-to-stresshttps://www.nccih.nih.gov/health/tips/8-things-to-know-about-meditation-and-mindfulness
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Migren
Migren, toplumda oldukça yaygın olarak görülen bir baş ağrısı çeşididir. Migren asıl olarak "primer baş ağrıları" grubunda yer alır. Daha net bir şekilde ifade edecek olursak, kişinin yaşadığı herhangi başka bir hastalık yüzünden ortaya çıkmaz. Kendisini ataklar halinde gösteren ve yaş cinsiyet ayırt etmeksizin ortaya çıkabilen bir baş ağrısı türüdür. Migren Neden Olur?Genetik faktör etkisinin migren oluşumunda kimi durumlarda çok belirleyici olduğu bilinmektedir. Ancak yine de migrenin kalıtsal bir hastalık olduğunu söylemek doğru olmaz. Bu rahatsızlık çevresel, fiziksel ve genetik sebeplerin birleşiminden ortaya çıkabilir. Keza, migrenli kişinin anne veya babasında da migrenli birey bulunma ihtimali %60 dolayında olduğu saptanmıştır. Migrenin Değişik Türleri Var mıdır?Migrenin değişik türleri vardır. En sık olan migren türü “Aurasız migren” denen, sadece baş ağrısının olduğu migrendir. Aurasız migrene göre çok daha seyrek olan “Auralı migren” hastalığında ise ağrıdan hemen önce veya ağrıyla birlikte 5 ila 60 dakika kadar sürebilen, bir yanı, bir bölgeyi veya iki yanlı olarak etraf alanı görememe veya puslu görme, ışıklı noktalar veya dalgalanan çizgiler görme gibi görsel belirtiler algılanır. Aura denen bu belirtiler her migren atağında olmayabilir ve çoğu auralı migren hastasında bu auralı atakların sıklığı birkaç ayda birdir. Oysa aynı hastada, auralı ataklardan çok daha sık olarak, genelde daha hafif baş ağrılı, aurasız ataklar olabilir ya da auralı atak dışında hiç baş ağrısı olmayabilir. Aura sadece görme belirtisi şeklinde olmayabilir. Beraberinde konuşmada tutukluk veya kelimeleri karıştırma, veya yüzde veya bir yanda kolda uyuşma da olabilir. Nadiren aura felç şeklinde olabilir ve bu felç durumu bir güne dek uzayabilir, ya da çift görme, şiddetli dengesizlik gibi auralar da olabilir. Migren Neden Kadınlarda Daha Sık Görülür?Migren hastalığı, genetik yatkınlık olarak kadın veya erkek göz etmese de, kadınlık hormonları, migren ağrılarının ortaya çıkışında oldukça önemlidir. Bu hormonal dalgalanma, kadınlarda erkeklerden belirgin derecede sık ortaya çıkışın ana nedenidir. Bu yüzden, çocukluk yaşlarında ve ileri yaşlarda kadın-erkek farkı azalırken, kadınların hormonal aktif olduğu yaşlarda kadınlarda migren atağı görülme sıklığı, 18 yaş ve üzeri kadınlarda her üç kadından birinde olacak denli sıklığa ulaşır. Migren Ağrısı Nasıl Olur?Migreni olan kişiler, yaşadıkları atak esnasında kendilerini oldukça kötü hissederler ve herhangi bir şey yapacak enerjiyi kendilerinde bulamazlar. Migren atağı yaşayan kişilerde genel olarak yoğun ve dayanılmaz bir baş ağrısı ile baş bölgesinde zonklama belirtileri görülür. Bu baş ağrısı genellikle kişi hareket ettiğinde daha da kötüleşir ve ağrı başın belirli bir bölgesinde yaşanır. Baş ağrısı o an birçok değişik faktöre bağlı olarak ense, göz çevresi veya şakak gibi bölgelerden başlar. Kişinin genel sağlık durumuna ve migrenin çeşidine göre kişideki yoğun baş ağrısını mide bulantısı, kusma ve ışığa-sese karşı aşırı duyar gibi şikâyetler takip edebilir. Sıradan bir baş ağrısına kıyasla çok daha şiddetli olan migren ataklarının yaşanma sıklığı kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kimi hastalarda yılda 2-3 kez migren atağı görülürken kimi hastalarda ise bu ataklar ayda 2-3 kere görülebilmektedir. Kişinin yaşadığı bu yoğun ağrı genellikle belirli bir istirahat ve uyku döneminden sonra düzelir. Bu yoğun baş ağrısının devam ettiği süre kimi zaman 3-4 saat civarında olabilirken, kimi zaman ise 2-3 gün boyunca devam edebilmektedir. Ancak kişi, bu süreç içerisinde eğer önemli bir işi varsa, yaşadığı ağrı yüzünden işlerine konsantre olma konusunda büyük zorluk yaşayabilir. Baş Ağrımın Migren mi Olduğunu Nasıl Anlayabilirim?Migren ağrısı kişiden kişiye değişiklik gösterir, hatta aynı kişide bile farklı migren ağrıları olabilir. Bunun için migrenin en karakteristik özellikleri bir test olarak kullanılmış ve %90 oranlarda bir doğrulukla migreni ayırt edilmiştir. Bununla birlikte, bu testte migrenli çıkmamak migreninizin olmadığı anlamına da gelmez. Testi uygulamak için “SON ÜÇ AY İÇİNDE EN AZ İKİ KERE BAŞ AĞRISI YAŞAMIŞ OLMAK” ve “AĞRILARIN RAHATSIZ EDİCİ AĞRILAR OLMASI” koşulu var. Eğer ağrılar bu şekilde ise aşağıdaki 3 sorunun herhangi iki tanesine veya üçüne de “EVET” diyorsanız çok büyük ihtimalle migrenlisiniz demektir. 3 soru testi denen testin soruları şunlar:1) Baş Ağrınız sırasında kimi zaman mide bulantısı veya midede rahatsızlık yaşadınız mı2) Başağrısı sırasında hiç ışıktan rahatsız oldunuz mu3) Baş Ağrısını nedeniyle 1 gün kısıtlılık yaşadınız mı (işte, okulda, aktivitelerde) Migrenli Bir İnsan Nelerden Kaçınmalıdır?Her migrenli için tetikleyiciler aynı olmayabilir fakat genelleme yapacak olursak migrenli insanların kaçınması gerekenler (özellikle eğer ağrı tetiklediğini fark ettilerse) düzensiz uyku (uykusuz kalmak veya alıştığından geç uyanmak), aç kalmak, rüzgarda dolaşmak, çok aydınlık ortamlarda güneş gözlüksüz dolaşmak, sabah duş alıp dışarı çıkmak, kardiyo sporları denen efor gerektiren sporlar olarak sayılabilir. Migren Ağrısını Nasıl Dindirebilirim?Migren ağrısına ilaç kullanmadan yapılacak olanlar başa buz dolu torba koymak (veya soğuk suyun altına başın tutulması), boyuna sıcak uygulamak veya boyun masajı, karanlık sessiz bir ortamda uyumaya çalışmak ve uyumak olabilir. Ağrıyı dindirmek için kullanılacak ilaçlar ise temelde iki gruptur, ağrı kesiciler (parasetamol grubu ilaçlar, antiromatizmal ağrı kesiciler veya diğer ağrı kesici grubu ilaçlar) veya yalnızca migren ağrısını durduran triptan ve ergotamin içeren Migren Atak İlaçları. Migren Tedavisi Nasıl Yapılır?Migreni tam olarak yok eden kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Migren tedavisinde asıl amaç, hastaların yaşadığı atakların sayısını ve sıklığını azaltmak ve bununla birlikte yaşanan atakların şiddetini azaltmaktır. Bu amaçla da hastaya çeşitli migren ilaçları tavsiye edilebilir ve ek olarak ilaçsız tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Tedavide kullanılan ilaçlar sayesinde baş ağrısının şiddeti azalır ve eğer kişide baş ağrısını takip eden mide bulantısı gibi belirtiler varsa bunlar ortadan kaldırılmaya çalışılır. Migren hastalığında uygulanan ilaç tedavisi atak ve proflaktik tedavi olarak ikiye ayrılmaktadır. Atak tedavisinde amaçlanan; migren ataklarını tekrarlamadan tedavi etmek, baş ağrısının şiddetini azaltıp ortadan kaldırmak, atağın yaşandığı süreyi kısaltmak ve genel olarak yaşanan migren atağının şiddetini azaltmaktır. Tedavide tipik ağrı kesiciler ve migrene daha spesifik ilaç grupları bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemine ek olarak proflaktik tedavi yani önleyici tedavi yöntemi de sıklıkla uygulanmaktadır. Migrenin ilaçsız tedavisi kişinin yaşam kalitesini artırmasıyla mümkün olabilir. Ancak yine de bir doktora danışıp tedaviye başlamak en uygun yol olacaktır. Ayrıca ilaçsız tedavi yöntemleri ilaçlı tedavi yöntemleriyle birleştirilerek uygulandığında, tedaviye yanıt alma ihtimali daha yüksek olacaktır. İlaçsız tedavi yöntemleri arasında düzenli egzersiz, meditasyon gibi rahatlama teknikleri, iyi bir uyku ve yemek düzeni, alkol ve sigaradan uzak durulan bir yaşam tarzına yönelmek gibi seçenekler mevcuttur.Ayrıca botox tedavisi, kronik migren denen, ayda 15 gün veya daha sık başağrısı çeken migrenlilerin tedavisinde kullanılır. Akupunktur, migren ağrısı üzerine iyi gelebilmekle birlikte kalıcı etkinliği yüksek olmayıp sık uygulama gerektirmesi nedeniyle pratik bir tedavi yöntemi değildir. Büyük Oksipital Sinir Bloğu denen bir sinir bloğu yöntemi de yine kronik migren tedavisinde ek yöntem olarak kullanılabilmektedir. Migren, tek başına atlatabileceğiniz, ağrılarıyla yaşamak zorunda olduğunuz bir rahatsızlık değildir. Uzman doktor ve mental destek için profesyonel desteği Elra’da bulacaksınız. Elra uygulamasını telefonunuza veya tabletinize indirin, elrasaglik web adresi üzerinden sisteme bağlanın, gün içinde doktorunuz yanınızda olsun. Sihir değil, Elra!Gün içinde her an bir doktora ulaşabileceğinizi bilmek ne kadar güzel olurdu değil mi? İşte siz bunu hak ediyorsun. Elra, doktorunuzu gün içinde hep sizinle tutuyor.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteği Elra Online Sağlık Hizmetleri Kaynak:https://www.cerrahi.com.tr/migren-nedir-migren-belirtileri-nelerdir-migrene-ne-iyi-gelir/99/1056/2. https://emedicine.medscape.com/article/1142556-overview
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Aşırı yaramaz veya hareketli olarak nitelendirdiğiniz çocuğunuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabileceğini hiç düşündünüz mü? Erkek çocuklarda kızlara göre 8 kat daha fazla görülen bu hastalık çocukluk çağı başlangıçlı olup, çocukluk ve ergenlik döneminde %5-10 oranında görülmektedir. Hastalığın tek yumurta ikizlerinde, çift yumurta ikizlerine göre daha fazla görülmesi hastalığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığını düşündürmektedir.  Çocuğunuzda, özellikle -Ödev yaparken konsantrasyon kaybı, odaklanmada güçlük-Eşyalarını unutma -Karar verememe-Okul başarısında düşme-Sosyal ilişkilerde başarısızlık-Duygu durumunda dalgalanmalarşeklinde sorunları sık yaşıyorsunuz, çocuğunuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabileceği akla gelmelidir. Erken tanı ve tedavi, semptomların kalıcı hale gelmeden kontrol altına alınması ve çocuğun sosyal ilişkilerinde başarısızlık yaşamaması açısından büyük önem arz eder.Bu yüzden detaylı muayene ve tanı için çocuk psikiyatrist size yardımcı olabilir. Kromozomlardaki sayı ve fonksiyon bozukluğu bu hastalıktan sorumlu olabileceği gibi, hastalığa yatkınlık oluşturan bazı genler de tanımlanmıştır. Çocuğunuzda bu durumun olabileceğini düşünüyorsanız tanı sonrası genetik danışma almanızı sağlıklı gelecek nesiller için öneririz. Sağlık en büyük ihtiyaç. Elra, bu ihtiyacı gün boyunca karşılamak için sizi, internet bağlantısı olan kameralı tüm akıllı cihazlarda bekliyor. Sağlıklı günler için, Elra’yı indirin ve online doktorunuz gün içinde hep yanınızda olsun.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:Warren Magnus, Saad Nazir , Arayamparambil C. Anilkumar , Kamleh Shaban. Attention Deficit Hyperactivity Disorder.In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing; 2022 Jan.2022 May 8.
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Gebelikte Hipertansiyon
20. gebelik haftasından doğuma kadar geçen süreç içinde, daha önce tansiyonu normal seyreden gebenin tansiyonunun 140/90 mmHg’nın üzerine çıkması gebelik hipertansiyonu olarak bilinir. Gebelik tansiyonu doğumdan sonra düzelme eğilimindedir. Gebelik Hipertansiyonunda Risk Faktörleri Nelerdir?·      Çoğul gebelik·      Önceki gebelikte tansiyon yüksekliği·      Ailede benzer durumda gebelerin olması ·      Gebenin fazla tuzlu besinler yemesi·      Diabet veya böbrek hastalığı·      Annenin yaşının 20’den küçük veya 35’ten büyük olması risk faktörleri arasında sayılabilir.  Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?Gebelik hipertansiyonuna idrarda protein kaybı ve ayaklarda ödem eklenirse daha komplike bir durum olan preeklampsi (gebelik zehirlenmesi) gelişir. Bu nedenle düzenli kilo takibi, tansiyon takibi ve idrar tahlili yapılması, gelişebilecek durumların önceden farkına varılabilmesi ve önlem alabilmek açısından büyük önem taşır.Gebelikte ortaya çıkan hipertansif hastalıklar tüm dünyada, gebelikle ilişkili anne ve bebek ölümlerinin veya anne karnındaki bebekte oluşabilecek sorunların en önemli nedenlerinden biri olarak bilinmektedir. Gebelik hipertansiyonu plasentaya yetersiz kan gitmesine neden olduğundan bebeğin gelişimini etkileri büyümesi yavaşlayabilir. Erken doğum veya acil sezaryen durumu gelişebilir.Gebelik hipertansiyonu ayrıca ileride annede gelişebilecek kalp damar hastalıkları için riski arttırır. Ne Yapmalı?Eğer gebelik öncesinde de tansiyon yüksekliği yaşıyorsunuz düzenli kontrollerinizi mutlaka yaptırın.Tansiyon yüksekliği gebelikte başladıysa, yavaş yükseliyorsa, gebeliğin başlarındaysa izlem ve yatak istirahati önerilmektedir.Kontrol edilemeyen gebelik hipertansiyonu sonucu eklampsi gelişmişse tek tedavi seçeneği doğumdur.Bu nedenle gebelikte tansiyon takibi ve idrar tahlilinin önemi büyüktür. Tansiyon yüksekliğinin gebelik üzerine etkilerini, anında doktor desteğine, Google Play ve App Store üzerinden telefonuna yükleyeceğin Elra aplikasyonu ile sahip olacaksın. Diğer kadın hastalıkları için de online muayene hizmetine, Elra’nın T.C. Sağlık Bakanlığı’na entegre altyapısı üzerinden de ulaşabilirsin. Elra, anlaşmalı olduğu sağlık kuruluşlarında yer alan doktorlar arasından, dakikalar içerisinde müsait doktorla buluşturan herkesin kullanabileceği Sağlık Bakanlığı onaylı bir online sağlık platformudur.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:https://tkd.org.tr/HTBultenihttps://doi.org/10.1161/HYP.0000000000000208
Devamını Oku
Kronik Hastalıklar
Hipertansiyon Nedir?
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) 140/90 mmHg veya daha yüksek olarak ölçülen tansiyon değeridir.Ancak herkesin kan basıncı birbirinden farklı olabileceği için; birisi için düşük veya yüksek olarak kabul edilen bir değer başkası için normal olabilir.Kan basıncı ölçülürken; sistolik ve diyastolik basınç olmak üzere 2 değer vardır. Sistolik basınç (daha yüksek değer), kalbin vücuda kan pompalama kuvvetidir. Diyastolik basınç (düşük değer), kan damarlarındaki kan akımına karşı dirençtir. Her ikisi de milimetre civa (mmHg) ile ölçülür.Tansiyon yüksekliği nadiren belirti verir. Tansiyonun yüksek olup olmadığını öğrenmenin yolu tansiyonu kontrol ettirmektir. Bir doktor muayenesiyle birlikte online doktor muayenesi seçeneği değerlendirilebilir. Neden?Çünkü online doktor görüşmesi yoluyla raporlarınıza ikinci bir uzman görüşü alabilir, online tedavi olabilir hatta ilaçlarınızı yazdırabilirsiniz. Üstelik online muayene, online kanalların hız ve gereksiz masraftan kaçınma gibi avantajlarını da beraberinde getiriyor. Ne olursa olsun herhangi bir şüpheli durumda, tansiyonunuzu doktora kontrol ettirmelisiniz.Tansiyon uzun süreli olarak yüksekse; kan damarlarına, kalbe, beyne, böbreklere, gözlere ve diğer organlara ekstra yük bindirir.Kalıcı yüksek tansiyon; kalp krizi, böbrek hastalığı, demans gibi ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden hastalık riskini artırabilir. Tansiyonunuzu kontrol altında tutmak bu riskleri azaltmaya yardımcı olur. Herhangi bir ek hastalığı olmayan 40 yaşın üzerindeki tüm yetişkinlerin tansiyonlarını en az 5 yılda bir kontrol ettirmeleri tavsiye edilir. Bir hastalık varlığında bu süre doktorun önerisine bağlı olarak daha kısa olabilir.Acil tıp veya mental destek konusunda, doktorunla görüşmek adına ulaşabileceğiniz en masrafsız ve hızlı tıbbi çözümler Elra online sağlıktadır. Kameralı laptop, telefon ya da tablet ile Elra uygulamasını indirerek internet üzerinden görüntülü olarak doktorlarımıza veya psikologlarımıza muayene olabilir, ilaçlarınızı da yazdırabilirsiniz. Sağlıklı günler için Elra uygulamasını şimdi telefonunuza indirin! #ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/conditions/high-blood-pressure/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Huzursuz Bacak Sendromu
Huzursuz bacak sendromunda, özellikle bacakların ve bazen de kolların istemsiz sarsılmasıyla karakterize periyodik uzuv hareketleri görülür. Ana semptom bacakları hareket ettirmek için karşı konulmaz bir dürtü hissetmektir. Ayrıca ayaklarda, baldırlarda ve uyluklarda rahatsız edici bir sürtünme isteği olabilir. Bu durum genellikle akşam saatlerinde daha kötüdür. Bazı kişilerde bu belirtiler ara sıra görülürken, bazılarında her gün görülür. Semptomların şiddeti kişiden kişiye değişir. Huzursuz bacak sendromu ağır vakalarda çok rahatsız edici olabilir ve kişinin günlük aktivitelerini bozabilir.Huzursuz bacak sendromu, hayatının herhangi bir noktasında herkesi etkileyebilecek yaygın bir durumdur. Ancak kadınlarda huzursuz bacak sendromu görülme olasılığı erkeklere göre iki kat daha fazladır. Belirtiler çocukluk da dahil olmak üzere her yaşta gelişebilse de, orta yaşta daha sık görülür.Vakaların çoğunda belirgin bir neden yoktur. Bu idiyopatik (birincil huzursuz bacak sendromu) olarak bilinir. Bazı çalışmalarda bu semptomların vücudun dopamine verdiği cevapla ilgili olduğu belirtilmiştir. Bazen demir eksikliği anemisi veya böbrek yetmezliği gibi altta yatan bir sağlık durumundan kaynaklı huzursuz bacak sendromu görülebilir. Bu ikincil huzursuz bacak sendromu olarak bilinir.Huzursuz bacak sendromu hamilelik döneminde de görülebilir. Her 5 hamile kadından 1'i, hamileliğinin son 3 ayında bu semptomları yaşar, ancak bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu durumda genellikle doğumdan sonra semptomlar ortadan kalkar.Altta yatan bir sağlık durumuyla ilişkili olmayan, hafif huzursuz bacak sendromu vakalarında yaşam tarzı değişikliği yapmaktan başka herhangi bir tedavi gerekmeyebilir. Bu konuda yardımcı olabilecek öneriler:Düzenli bir yatma ritüelini takip edin (örneğin; düzenli saatlerde uyuyun)Akşam geç saatlerde alkol ve kafeinden kaçınınSigara içiyorsanız sigarayı bırakabilirsinizGündüzleri düzenli egzersiz yapınBelirtiler daha şiddetliyse semptomların tedavisi için ilaçlarla vücuttaki dopamin ve demir seviyeleri düzenlenebilir. Huzursuz bacak sendromuna demir eksikliği anemisi neden oluyorsa, demir takviyeleri semptomları tedavi etmek için yeterli olabilir. Huzursuz bacak sendromunun semptomları, altta yatan bir nedene bağlıysa, bu durum düzelince semptomlar düzelir. Ancak nedeni bilinmiyorsa, semptomlar bazen zamanla daha da kötüleşebilir ve kişinin hayatını ciddi şekilde etkileyebilir. Huzursuz bacak sendromu yaşamı tehdit etmez, ancak ciddi vakalar uykusuzluğa neden olabilir ve anksiyete ve depresyonu tetikleyebilir. Belirtiler çok şiddetliyse doktora gitmekte fayda vardır. Dünyanın her yerinden insanlar Elra’yı kullanıyor. Neden? Çünkü online olarak, bulunduğu yerden ayrılmadan doktoruna, diyetisyen ve psikoloğuna gün içinde her an ulaşabiliyor. Uygun maliyeti, Elra’nın sunduğu sağlık hizmetlerinde gelir ayrımı yaptırmıyor. Elra, sağlık hizmetlerinin herkes için ulaşabilir olması misyonuyla çalışıyor.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem CantürkKaynak:https://www.nhs.uk/conditions/restless-legs-syndrome/
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Parkinson Hastalığının En Belirgin Özellikleri
Parkinson Hastalığı, beyinde dopamin üretiminden sorumlu olan substantia nigra adı verilen bir grup sinir hücresinin kaybı ile yıllar içinde ilerleyici hasara neden olan bir durumdur. Sinir hücrelerinde meydana gelen hasar sonucu beyinde dopamin miktarının azalması ile belirtiler ortaya çıkar.Hastalığın etyolojisi bazı hastalarda tam olarak anlaşılamamıştır ancak oluşmasında yaş, erkek cinsiyet ve bazı çevresel faktörlerin rolü olduğu gösterilmiştir. Hastaların %5-15 kadarında genetik geçiş gösterilmiştir. Otozomal dominant geçiş gösteren bu ailesel vakalarda hastalığın hasta ebeveynden çocuğuna geçme riski % 50 dir. Ancak mutasyon tespit edilen kişilerin PGT (Preimplantasyon Genetik Tanı) ile bu mutasyonu taşımayan embriyonun seçilmesi sayesinde sağlıklı çocuk sahibi olma şansı vardır.En sık görülen belirtiler tremor (titreme), hareketlerde yavaşlama, denge bozukluğu ve koordinasyon güçlüğüdür. Bazen tanı hastanın yakınları tarafından, titreme, hareketlerde ve konuşmada yavaşlama gibi hastalık belirtilerinin fark edilmesi ile konulur.Hastalığın tam bir tedavisi olmasa da ilaç tedavisi, derin beyin stimülasyonu ve diğer tedavi seçenekleri hastalığın kliniğinin hafiflemesine yardımcı olmaktadır. İlaç tedavisinde levodopa başlıca ilaçtır, hareketle ilgili semptomların kontrolüne yardımcı olmaktadır. Doktora danışmadan aniden kesilmemelidir. Titreme gibi istemsiz hareketlerin ve kaslarda sertlik gibi şikayetlerin azalmasını sağlayan başka ilaçlar da vardır. Halk arasında beyin pili olarak da bilinen derin beyin stimülasyonu da benzer şikayetlerin azalmasına yardımcı olmaktadır.Diğer semptomları azaltmaya yardımcı tedavi seçenekleri arasında konuşma terapisi, diet düzenlenmesi, kas germe egzersizleri, masaj, yoga ve tai chi önerilmektedir. Parkinson hastası Elra kullanıcıları, gün içinde acil tıp ve mental destek için, muayene ücreti 290 TL olan Elra'yı tercih ediyor. Elra uygulamasını akıllı cihazınıza indirip üye olun ve artık yepyeni, daha sağlıklı bir hayata sahip olun. Elra yanınızda, sağlık cebinizde…Hastalığınızla baş başayken yaşayacağınız stresi ortadan kaldırmak için, doktorunuzla sizi maksimum 15 dakika içinde görüştürmeyi garanti eden elrasaglik.com adresine gitmelisiniz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! #ElraOnline #AnındaDoktorDesteği Elra Online Sağlık HizmetleriKaynak:https://www.nia.nih.gov/health/parkinsons-diseaseR. Balestrino,A.H.V. Schapira. Parkinson disease. October 2019.European Journal of Neurology 27(1).
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Aralıklı Oruç Diyeti Nedir?
Profesyonel bir diyetisyen desteğinde yapacağınız aralıklı oruç diyeti ile yağ yakımından kontrollü kilo kaybına kadar, hayat kalitenizi artıracak birçok avantaja sahip olacaksınız!Aralıklı oruç/Aralıklı açlık olarak da çevrilen Intermittent Fasting (IF) diyeti aslında bir zayıflama diyeti türü değil bir sağlıklı beslenme programı, bir yaşam tarzıdır. Bu beslenme düzeninde amaç açlık sürelerini uzatarak insülin seviyesini düşürmek ve vücudun iyileşme mekanizmalarını çalıştırmaktır. En çok tercih edilen aralıklı oruç programı, 16:8 yöntemi yani günün 16 saatinde aç kalıp, 8 saat beslenme şeklindedir. Bunun dışında 5:2 yöntemi; haftanın 5 günü normal, 2 günü çok kısıtlı kalori ile beslenme (500-800 kcal/gün) de tercih edilen IF diyetleri arasındadır. Dini oruçtan farklı olarak, aralıklı oruç diyetlerinde bu açlık sürelerinde tamamen aç/susuz kalınması gerekmez. Su ve bitki çayları, aşırıya kaçmamak koşuluyla şekersiz çay ve kahve tüketilebilir.Elra Online Sağlık Hizmetleri’nin aplikasyonunu cep telefonuna indirerek sadece 290 TL karşılığında diyetisyeninizle görüntülü iletişim kurabilir, en uygun diyet programını birlikte hazırlayabilirsiniz. Zahmetsizce, zamanınıza değer katarak 15 dakika içerisinde, hemen online diyetisyeninizden beslenme danışmanlığı alabilirsiniz.Intermittent Fasting- Aralıklı Oruç Diyetinin Faydaları Nelerdir?Yemek sonrası insülin düzeyinin düşmesi için gerekli olan süre ortalama 12 saattir. Maksimum düşüş ise 18. saatte görülür. Günlük beslenme 16:8 ya da 14:10 olarak planlanan aralıklı açlık diyetlerinde insülin düzeyi düştükçe metabolizma hızlanır ve yağ yakımı başlar. Bunun anlamı, zaman içerisinde insülin direncinin ortadan kalkması ve kilo kaybının yağ dokusundan olmasıdır. Sağlığa kavuşmayı sağlayan bir diğer mekanizma ise uzayan açlık sonrası hücrelerin kendi içerisindeki zararlı maddeleri sindirmesi yani otofaji’dir. Otofaji ile hücrelerin temizliği, detoks süreci başlar. Metabolizma dengelenir, nörolojik problemler özellikle de beyin sisi yavaş yavaş ortadan kalkar. Enerji dolu, tam bir iyilik hali başlar.Özetle aralıklı açlık diyetinde kilo vermenin yanı sıra insülin direnci, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, total kolesterol- trigliserit düzeyleri üzerine olumlu etki sağlanır. Bağışıklık sistemi güçlenir, kanserden korunma ve alerjik semptomlarda gerileme görülür. Tüm bu bilgiler ışığında bir kez daha vurgulamak gerekirse; aralıklı oruç yalnızca bir kilo verme diyeti değil sağlıklı, zinde ve formda bir vücuda kavuşmanızı sağlayan yaşam tarzı biçimidir!Aralıklı oruç hakkında merak ettiklerinizi, yerinizden ayrılmadan, hemen veya en geç 15 dakika içinde diyetisyenimize, klinik psikologlarımıza ve doktorlarımıza sorabilirsiniz. Ülkemizde gittikçe kullanımı artan, görüntülü online doktor görüşmesine imkan tanıyan mobil sağlık uygulamaları arasında Elra, maksimum 15 dakikalık bekleme süresi ve 290 TL’lik muayene ücretiyle öne çıkıyor.Elra uygulamasını telefonunuza indirerek sınırlı sayıda değil, sınırsızca doktorlarımıza danışabilirsiniz. Bu, sizin beden sağlığınızı ve mental yapınızı sürekli iyi tutacak. Çünkü artık Elra elinizde, sağlık evinizde!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiDr Nur Hilal ErişKaynak: Gu L, Fu R, Hong J, Ni H, Yu K, Lou H. Effects of Intermittent Fasting in Human Compared to a Non-intervention Diet and Caloric Restriction: A Meta-Analysis of Randomized Controlled Trials. Front Nutr. 2022 May 2;9:871682. doi: 10.3389/fnut.2022.871682. PMID: 35586738; PMCID: PMC9108547.Tinsley GM, La Bounty PM. Effects of intermittent fasting on body composition and clinical health markers in humans. Nutr Rev. 2015 Oct;73(10):661-74. doi: 10.1093/nutrit/nuv041. Epub 2015 Sep 15. PMID: 26374764.Michalsen A, Li C. Fasting therapy for treating and preventing disease - current state of evidence. Forsch Komplementmed. 2013;20(6):444-53. doi: 10.1159/000357765. Epub 2013 Dec 16. PMID: 24434759.
Devamını Oku
Cinsel Sağlık
Menopoz Nedir?
Menopoz, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle reglin (adetin) durmasıdır. Bu genellikle 45-55 yaşları arasında olur. Bazen yumurtalıkların (ooferektomi), rahmin (histerektomi) alınması gibi ameliyat veya kemoterapi gibi tedaviler veya genetik nedenlerle daha erken gerçekleşebilir. Perimenopoz, adetlerin tam olarak bitmediği ama düzensizleşmeye başladığı zamanlardır. 12 ay boyunca adet görmediğinizde menopoza girmiş olursunuz.Menopoz ve perimenopoz dönemlerinde; anksiyete, ruh hali değişimleri, sıcak basması ve düzensiz adet gibi belirtiler görülebilir. Menopoz ve perimenopozda görülen belirtiler; ikili ilişkiler, günlük hayat ve iş dahil olmak üzere yaşamınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Bu belirtiler adetler durmadan aylar veya yıllar önce başlayabilir.Menopoz bir süreç olarak tüm kadınlarının ilerleyen yaşlarında yer alır. Elra, bu süreci en makul biçimde geçirebilmeniz için doktor ve psikologlarıyla gün içinde sürekli size online muayene ve online psikolog desteği sunuyor. Elra uygulamasını, kamerası olan herhangi bir akıllı cihazınıza indirip kurulumunu yaparak, hemen doktorunuz veya psikoloğunuzla görüntülü olarak görüşmeye başlayabilirsiniz. Elra kayıt ücreti almıyor, muayene ücreti ise sadece 290 TL. T.C. Sağlık Bakanlığı’na entegre teknolojik altyapısı sayesinde gerekli görülürse, muayene sonunda ilaçlarınızı da e-reçete sistemine yazdırabilirsiniz. Menopoz sürecinde ilaç takviyesi ihtiyaç gösterebilir.Bu dönemde eksilen hormonların yerini alabilecek ve bu belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilecek ilaçlar vardır. Bu ilaçlar konusunda ayrıntılı bilgi almak için kadın doğum doktorunuza da danışabilirsiniz. Bu konuda erken tavsiye almak, perimenopoz ve menopozun sağlığınız, ilişkileriniz ve işiniz üzerindeki etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.Öncelikle online doktor görüşmesi ya da online terapi desteği alarak, menopoz hakkında hazırlıklı olmanız veya süreci daha sağlıklı yönetmenizin olasılığı güçlenecektir. Elra Online Sağlık Hizmetleri, kadrosundaki doktor ve psikologlarla gün içinde ihtiyaç duyduğunuz her an görüntülü olarak karşınızda olacak. Menopoz hayat kalitenizi düşürmesin, Elra yanınızda sağlık evinizde.Menopoz ve Perimenopoz Döneminde Yardımcı Olacak Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir?·       Düzenli uyku rutini oluşturun·       Sağlıklı beslenin·       Kemik sağlığı için süt, yoğurt gibi kalsiyum açısından zengin yiyecekler yiyin·       Düzenli egzersiz yapın (Yürüme, koşma, dans etme gibi aktiviteler yapmayı deneyin)·       Yoga veya meditasyon gibi rahatlatıcı şeyler yapın·       Aile ve arkadaşlarınızdan aynı şeyi yaşayan insanlarla konuşun·       Bitkisel takviyeleri veya ilaçları almadan önce bir doktorla konuşun·       Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakmayı deneyebilirsiniz·       Çok fazla alkol içmeyinÇevrimiçi (online) sağlık hizmetlerinin zaman israfından ve masraflardan seni nasıl koruduğunu öğrenmek istiyorsan, bizimle iletişime geçin! Elra, müsaitse hemen ama değilse en geç 15 dakika içerisinde online doktor görüşmesi yapacağınızı garanti ediyor. Bu hız hiçbir yerde yok ve siz bunu, hak ediyorsunuz. Sihir değil, Elra!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/conditions/menopause/
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Meme Kanseri
Meme kanseri dünyada en sık görülen ikinci kanser olmakla birlikte kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlarda kansere bağlı ölümlerde ilk sıradadır. Her 8 kadından 1’i meme kanseri tanısı almaktadır. Erken teşhiste erken evrede yakalanan meme kanseri vakalarının ölüm oranlarını çok ciddi şekilde düşürdüğü tespit edildiği için bu yazımızda kısaca meme kanserinden bahsedip erken teşhisin önemini vurgulayacağız. Meme kanseri, en sık memede ağrısız, zamanla büyüyen kitle şeklinde belirti verir. Bazen kitle ağrılı olabilir. Kitle dışında memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı, ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır. Risk Faktörleri Nelerdir?·      Kadın cinsiyet ve ileri yaş·      İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar·      İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.·      Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (>55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır.·      Obez ve çok kilolu olmak, yetersiz beslenme, yetersiz egzersiz, alkol kullanımı·      Genetik yatkınlık·      Göğüs bölgesine radyoterapi almış olmak·      Ailede meme kanseri öyküsü olması gibi faktörler risk faktörleri arasındadır. Kimi kadınlar nedense meme kanserinin tanı ve tedavisi konusunda bilgisizler.Klinik muayenenin ardından yapılan radyolojik görüntüleme yöntemleri (mamografi/ mr gibi) ve biyopsi işlemleri ile tanı konulmaktadır. Tanıya göre değişkenlik gösteren kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi yöntemler tedavide başvurulan yöntemlerdir. Meme Kanserinde Erken Teşhisin Ne Kadar Önemli Olduğunu Biliyor musun?Ulusal tarama programımızda 40-69 yaş kadınlar için 2 yılda bir mamografi ile tarama yapılması, 20-40 yaş arası her kadının da ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapılması ve mümkünse yılda bir kez doktor tarafından muayene edilmesi önerilir.Kendi kendine meme muayenesi ile ilgili video anlatımına ulaşmak için şu  videoya bakabilirsin.Ulusal toplum tabanlı meme kanseri taramaları Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri [KETEM] tarafından yürütülür. Tarama yaşı gelen her birey aile hekimleri ile görüşüp mamografi taramalarını planlayabilir bu konuda aile hekimlerinden danışmanlık alabilirler.Düzenli aralıklarla yapılan muayeneler ve taramalar sayesinde meme kanseri erken evrede yakalanmış olup ölümcül seyreden bir kanser olmaktan çıkmaktadır. Erken evrede yakalanan kanser sonrası hastalar kısa süreli bir tedavinin ardından günlük hayatlarına sorunsuz bir şekilde devam edebilmektedir. Meme kanseri sadece kadınlarda olan bir kanser değildir. Erkek bireylerde de kadınlara oranla 100 kat az olarak görülen bir kanser olarak karşımıza çıkar. Erkek bireylerde herhangi bir tarama programı olmadığı için erkek bireyler memesinde ve koltuk altında şüpheli bir kitle şekil bozukluğu gibi şikayetlere sahipse mutlak bir doktora danışmalı ve ileri tetkikler ihtiyaç halinde planlanmalıdır.Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Erken teşhis hayat kurtarır. Şikayetlerini önemsemelisin ve bu konu ile ilgili danışmak istediğin herhangi bir durum varsa, hastane randevularını beklemeden bir doktor tavsiyesine ihtiyaç duyuyorsan Elra Online Sağlık olarak yanınızdayız. Meme kanseri ve diğer kadın hastalıkları konusunda, sağlık raporlarını bir doktor görüşü almak için Elra Sağlık aplikasyonundan yararlanabilirsiniz. Elra uygulamasını telefonunuza indirip kurduktan sonra, 290 TL’lik görüşme ödemesinin ardından doktorunuzla maksimum 15 dakika içinde görüşeceksiniz. Bu görüşmede, tedavi süreci için destek alabilir ve görüşme sonunda gerekirse, SGK onaylı e-reçeteni yazdırabilirsiniz. Elra, T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı, bir online sağlık platformudur.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiDr. Hasan Ali BAŞKaynak:https://www.cancer.org/
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Hamilelikte Folik Asit Kullanımının Yararları
Folik asit B9 vitamini olarak da bilinen suda eriyen bir vitamindir. Vücut metabolizmasının devamlılığının sağlanmasında önemli bir rolü olan folik asit kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda görev alır. Yeterli düzeyde kırmızı kan hücresi yoksa kansızlık (anemi ) gelişir. Folik Asit Eksikliği Belirtileri Nelerdir ?-Yorgunluk, halsizlik, uyku hali, kaslarda güçsüzlük, solukluk, nefes darlığı gibi kansızlık (anemi) bulguları-Sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, depresyon gibi psikiyatrik bulgular-Bulantı, kusma, ishal gibi mide barsak sistemini ilgilendiren bulgular -Yanma, karıncalanma gibi nörolojik bulgular Hamilelikte Folik Asit Kullanmanın Önemi Nedir?Yapılan çalışmalarda folik asitin DNA metabolizmasında çok önemli bir rolü olduğu anlaşılmıştır. Folik asit eksikliği, kronik alkol kullanımı, sindirim bozukluğu ile giden hastalıklar, yetersiz ve dengesiz beslenme, hemolitik anemi ve gebelik döneminde artan folik asit ihtiyacı nedeniyle ortaya çıkabilir. Folik asit eksikliği sonucu gebe annelerin bebeklerinde NTD (nöral tüp defekti) görülme riski artar. Nöral tüp defekti, beyin, omurilik ve omurgada meydana gelen doğumsal kapanma kusurudur. Türkiye’de görülme sıklığı 1000 canlı doğumda 3’tür.Folik asit, santral sinir sisteminin gelişiminde çok önemli olduğu için gebelik planlayan anne adaylarının, NTD (nöral tüp defekti) riskini azaltmak için gebe kalmadan en az 2-3 ay önce folik asit almaya başlamaları ve gebe kaldıktan sonra da 3 ay kadar folik asit kullanmaya devam etmeleri büyük önem taşır. Günde 400 mcg folik asit genellikle yeterlidir.  Hamilelikte folik asit kullanımının yaraları konusunda daha detaylı bilgi almak ve hemen almak için sizi Elra’nın sunduğu online doktor muayenesi, diyetisyen ve psikolog desteği hizmetlerini keşfetmek için elrasaglik.com web sitemize ve tüm elrasaglik sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımları incelemeye çağırıyoruz. Çevrimiçi sağlık hizmetlerinin gün içinde her an sizi nasıl koruduğunu öğrenmek istiyorsanız, bizimle iletişime geçin!#ElraOnline #AnındaDoktorDesteği Elra Online Sağlık Hizmetleri Kaynak:Shaw GM, Lammer EJ, Zhu H, Baker MW, Neri E, Finnell RH. Maternal periconceptional vitamin use, genetic variation of infant reduced folate carrier (A80G), and risk of spina bifida. Am J Med Genet. 2002 Feb 15;108(1):1-6. doi: 10.1002/ajmg.10195.
Devamını Oku
Beslenme
Laktoz Intoleransı Nedir?
Laktoz intoleransı, vücudunuzun sütü ve sütle yapılan yiyecekleri (süt ürünleri olarak adlandırılır) sindirmesini zorlaştıran bir durumdur.Normalde vücut, sütte bulunan şekerin ana formu olan laktozu parçalayan "enzim" adı verilen bir protein üretir. Laktoz intoleransı olan kişilerde vücut ya enzimi yeterince üretmez ya da enzim gerektiği gibi çalışmaz. Ayrıca gıda zehirlenmesi gibi bazı enfeksiyonlar enzime zarar verebilir. Ancak bu olursa, sorun genellikle birkaç hafta içinde ortadan kalkar. Neyse ki, laktoz intoleransı olan kişiler, sorunlarına yardımcı olması için bir enzim takviyesi alabilirler. Laktoz İntoleransının Belirtileri Nelerdir?Semptomlar sadece süt ürünleri yedikten sonra ortaya çıkmaktadır. Belirtiler:●Kramplar veya karın ağrısı (genellikle göbek deliğinin etrafında veya altında)●Şişkinlik (göbeğinizin havayla dolu olduğu hissi)●Gaz●İshal (genellikle hacimli, köpüklü ve sulu)●Kusma (bu çoğunlukla gençlerde olur) Laktoz İntoleransının Testi Var mı?Evet. Laktoz intoleransının neden olabileceği semptomlarınız varsa, doktorların yapabileceği 2 test vardır. Biri nefes testi, diğeri kan testi olan testler laktozu sindiremediğinizi gösterir. Doktorunuz veya hemşireniz, testiniz için nasıl hazırlanacağınızı size söyleyecektir. Testten önceki birkaç saat boyunca hiçbir şey yiyip içemezsiniz. Ayrıca, testten önce ilaçlarınızı değiştirmeniz veya bir süre sigarayı bırakmanız gerekebilir.●Laktoz hidrojen nefes testi – Bu test için içinde laktoz bulunan bir sıvı içersiniz. Daha sonra her 30 dakikada bir özel bir makineye nefesinizi veriyorsunuz. Makine ne kadar hidrojen soluduğunuzu ölçer. Laktoz intoleransı olan kişiler normalden daha fazla hidrojen üretecektir. ●Laktoz tolerans testi – Bu test için içinde laktoz bulunan bir sıvı içersiniz. Doktor veya hemşire, test başladığında ve 1 ve 2 saat sonra tekrar sizden kan örneği alacaktır. Laktozu içtikten sonra kanınızda şeker seviyesi düşükse, muhtemelen laktoz intoleransınız var demektir. Bir Doktora Görünmeli miyim?Evet. Laktoz intoleransınız olabileceğini düşünüyorsanız, doktorunuza söyleyiniz. Doktorunuz durumunuzu değerlendirip tanı ve tedavi açısından gerekli işlemlerin yapılmasını sağlayacaktır.  Laktoz İntoleransı Nasıl Tedavi Edilir?Tedavi, sorunun ne kadar şiddetli olduğuna bağlı olarak değişir. Ancak genel olarak tedavi şunları içerebilir:●Daha az süt ürünleri tüketmek●Süt ürünlerinin parçalanmasına yardımcı olacak bir enzim takviyesi almak Yediğim Süt Ürünleri Miktarını Nasıl Azaltabilirim?Süt içerdiğini bildiğiniz yiyecekleri azaltarak ancak kesmeyerek başlayabilirsiniz. Süt ürünleri öğünlerle birlikte tüketilmelidir. Süt ürünleri arasında süt, krema, dondurma, yoğurt, peynir ve tereyağı bulunmaktadır.  Doktorunuz veya hemşireniz, hangi gıdaların laktoz içerdiğini öğrenmek için bir beslenme uzmanıyla konuşmanızı önerebilir. Süt ürünlerine veya laktoza gerçekten duyarlıysanız, yediğiniz her şeyin üzerindeki etiketleri de okumanız gerekecektir. Mısır gevreği, hazır çorbalar ve salata sosları gibi şüphelenmeyeceğiniz yiyeceklere bazen süt veya laktoz eklenir. Laktoz önerebilecek herhangi bir şey için gıdaların içerik listesine bakmanız ve şu kelimeleri aramanız yararlı olacaktır: ●Süt, "süt yan ürünleri", "kuru süt tozu" ve "kuru süt katıları"●Laktoz●Peynir altı suyu (peynir altı suyu ekşimiş süttür)Bazı ilaçlar laktoz ile üretilse de, laktoz intoleransı olan çoğu insan ilaçlardaki çok küçük miktarları tolere edebilir. Kalsiyum veya D Vitamini Takviyesi Almalı mıyım?Bu, sütlü gıdalardan tamamen uzak durup durmadığınıza bağlıdır. Süt ve süt ürünlerinden tamamen uzak durursanız, doktorunuz size kalsiyum takviyesi önerebilir. Takviye almanız gerekip gerekmediğine karar vermek için D vitamini seviyeniz kontrol edilebilir.  Laktoz İntoleransı ile Gıda Alerjisi Aynı Şey midir?Hayır. Süt ve süt ürünlerine alerjisi olan insanlar var. Ancak süt alerjisinin semptomları genellikle laktoz intoleransının semptomlarından farklıdır. Alerji durumunda, vücut şekerden ziyade sütteki proteine ​​​​tepki verir. Ayrıca, alerjiler vücudun bağışıklık sistemi adı verilen enfeksiyonla mücadele sisteminin tepkisi sonucu olmaktadır.    Laktoz intoleransı mutlaka bir profesyonel tetkik değerlendirmesini gerektirir. Elra’nın mekandan bağımsız doktor muayenesi hizmetinden faydalanabilirsiniz. Elra’yı indirin ve online sağlık çözümleriyle tanışın! Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Doktorunuz, telefonun ucunda randevu için sizi bekleyecek!Bu yazıya arkadaşlarınızı etiketleyerek ve hatta bu yazıyı kendi sayfanızda da paylaşarak, Elra’nın mekandan bağımsız online doktor muayenesi hizmetinden tüm yakınlarınızın haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.#ElraOnline #AnındaDoktorDesteği Elra Online Sağlık HizmetleriKaynak:https://www.uptodate.com/contents/lactose-intolerance-the-basics?search=lactose%20intolerance&source=search_result&selectedTitle=2~150&usage_type=default&display_rank=2
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Yoganın Sağlığımıza Yararları
Günümüzde online ecza, online reçete hizmetleri gibi insanlara zahmet vermeden sağlık hizmeti götürmek mümkündür. Buna karşın geçmiş yüzyıllarda bu imkan yoktu. İnsanlar beden ve ruh sağlıkları için birçok yöntem kullanıyordu. Bu yöntemlerden en popüleri belki de yogadır.Yüzlerce yıldır süregelen bir gelenek ve felsefeyle devam eden yoganın birçok faydası olduğu gözlemlenmiş ve bu faydalar araştırmalarla gösterilmiştir. Bedensel egzersiz olarak algılanan yoganın meditasyon, nefes pratikleri, mantralar ve daha birçok pratikleri de bulunmaktadır. Yoga ile doktor muayenesine gerek bırakmayacak bir zindelik elde etmek Bedensel gelişmenin yanında beden farkındalığını artırıp zihinsel rahatlama da sağlamaktadır. Yoga matı üzerinde deneyimlenen farklı pozlar ve hareketler ile onlara karşı verdiğimiz tepkiler mat dışındaki hayatımızda da farklılaşmalara neden olabilmektedir. Yoga’nın Yararları Nelerdir?Yoganın bazı faydalarını sayacak olursak: ·      Esnekliği artırır. Bu sayede yaşlanma ile kaybedilebilecek omurga ve eklem esnekliğini geri getirir.·      Stresi azaltır. Birçok insan yogayı stres için yapmaktadır ve çalışmalar da stresi azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Fiziksel pozların yanında nefes çalışmaları ve meditasyonlarla desteklendiğinde daha da iyi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.·      Sırt ağrılarına iyi gelir. Omurgada yaptığı esneme ve güçlenmelerle bel ağrılarını azaltabilir.·      İltihabı azaltarak eklem romatizmalarını rahatlatmada faydalı olabilir.·      Güçlenmeyi sağlar. Fiziksel pratiklerle odaklanılan kas gruplarının güçlenmesine fayda sağlar.·      Kaygıyı azaltır. Böylece daha rahat uyuyabilirsiniz ve hayat kalitenizde belirgin bir artış olur.·      Bağışıklığı artırmada fayda sağlayabilir. Vücudun iltihapla savaşma yeteneğini artırmada faydalı olabilir.·      Dengenizi artırmada faydalıdır. Hem günlük yaşam aktivitelerinde hem de profesyonel sporcularda dengenin artmasında faydalıdır.·      Kalp ve damar sisteminde pozitif etkileri görülmektedir. Nefes teknikleriyle nabız ve tansiyon kontrolü sağlanabilmektedir.·      Kemik sağlığına fayda sağlamaktadır. Kas kasılmaları ile kemikler üzerine de fayda sağlamakta ve kemik erimesi ile kaybedilen kemik dokunun geri kazanılabilmesinde de etkilidir.·      Duruşunuzu ve beden farkındalığınızı geliştirir. Esneklik ve güç sağlamasıyla duruşunuzu geliştirir ve hareketleri yaparken bedene odaklanma sayesinde beden farkındalığını geliştirir.·      Psikolojinize de iyi gelerek tükenmenizi önler. Sonuç olarak yoga ile hem bedensel hem de ruhsal sağlığınız açısından gelişme sağlayıp iyilik halini devam ettirebilirsiniz. #ElraOnline #AnındaDoktorDesteğiElra Online Sağlık HizmetleriKaynak:1.    https://www.healthline.com/nutrition/13-benefits-of-yoga#TOC_TITLE_HDR_152.    https://www.hopkinsmedicine.org/health/wellness-and-prevention/9-benefits-of-yoga#:~:text=Regular%20yoga%20practice%20may%20reduce,also%20be%20addressed%20through%20yoga.
Devamını Oku