Ana sayfaya dön
Blog Yazılarımız
Anne ve Çocuk Sağlığı
Meme Kanseri
Meme Kanseri
Content Image

Meme kanseri dünyada en sık görülen ikinci kanser olmakla birlikte kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlarda kansere bağlı ölümlerde ilk sıradadır. Her 8 kadından 1’i meme kanseri tanısı almaktadır. Erken teşhiste erken evrede yakalanan meme kanseri vakalarının ölüm oranlarını çok ciddi şekilde düşürdüğü tespit edildiği için bu yazımızda kısaca meme kanserinden bahsedip erken teşhisin önemini vurgulayacağız.

Meme kanseri en sık memede ağrısız, zamanla büyüyen kitle şeklinde belirti verir. Bazen kitle ağrılı olabilir. Kitle dışında memede çekintiler, deride kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve meme ucunun hassaslaşması ya da içe dönmesi de dahil olmak üzere meme ucu belirtileri yer almaktadır. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.


Risk Faktörleri Nelerdir?

·       Kadın cinsiyet ve ileri yaş

·       İlk doğum yaşı 30’dan sonra olanlar veya hiç doğum yapmamış olanlar

·       İlk adet yaşı: İlk adetini erken yaşlarda görenler, yaşam boyu daha uzun süre östrojen hormonuna maruz kalacaklarından dolayı risk artmaktadır.

·       Menopoz yaşı: Menopoz bilindiği gibi kadının adetten kesildiği, doğurganlığının sona erdiği dönemdir. İleri yaşta (>55 yaş) menopoza girme meme kanseri riskini arttırmaktadır. Burada da etken uzun süre östrojen hormonuna maruz kalmadır.

·       Obez ve çok kilolu olmak, yetersiz beslenme, yetersiz egzersiz, alkol kullanımı

·       Genetik yatkınlık

·       Göğüs bölgesine radyoterapi almış olmak

·       Ailede meme kanseri öyküsü olması gibi faktörler risk faktörleri arasındadır.


Tanı ve Tedavi İçin Neler Yapılmalı?

Klinik muayenenin ardından yapılan radyolojik görüntüleme yöntemleri (mamografi/ mr gibi) ve biyopsi işlemleri ile tanı konulmaktadır. Tanıya göre değişkenlik gösteren kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi yöntemler tedavide başvurulan yöntemlerdir.


Meme Kanserinde Erken Teşhis Mümkün müdür?

Ulusal tarama programımızda 40-69 yaş kadınlar için 2 yılda bir mamografi ile tarama yapılması, 20-40 yaş arası her kadının da ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapılması ve mümkünse yılda bir kez doktor tarafından muayene edilmesi önerilir.

Kendi kendine meme muayenesi ile ilgili video anlatımına ulaşmak için Türk Kanser Derneğinin hazırlamış olduğu şu videoya bakabilirsiniz.

Ulusal toplum tabanlı meme kanseri taramaları Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri [KETEM] tarafından yürütülür. Tarama yaşı gelen her birey aile hekimleri ile görüşüp mamografi taramalarını planlayabilir bu konuda aile hekimlerinden danışmanlık alabilirler.

Düzenli aralıklarla yapılan muayeneler ve taramalar sayesinde meme kanseri erken evrede yakalanmış olup ölümcül seyreden bir kanser olmaktan çıkmaktadır. Erken evrede yakalanan kanser sonrası hastalar kısa süreli bir tedavinin ardından günlük hayatlarına sorunsuz bir şekilde devam edebilmektedir. 

Meme kanseri sadece kadınlarda olan bir kanser değildir. Erkek bireylerde de kadınlara oranla 100 kat az olarak görülen bir kanser olarak karşımıza çıkar. Erkek bireylerde herhangi bir tarama programı olmadığı için erkek bireyler memesinde ve koltuk altında şüpheli bir kitle şekil bozukluğu gibi şikayetlere sahipse mutlak bir doktora danışmalı ve ileri tetkikler ihtiyaç halinde planlanmalıdır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 01-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. 

Erken teşhis hayat kurtarır. Şikayetlerinizi önemseyin ve bu konu ile ilgili danışmak istediğiniz herhangi bir durum varsa elra sağlık olarak yanınızdayız. 

                                                                                                     

Dr. Hasan Ali BAŞ


Kaynak için:

  1. bknz.
  2. bknz.
  3. bknz.
Son Paylaşımlar
Psikoloji
Aşk ve Sadakat’in Beyindeki Yeri
Aşk… insanlık bu üç harfli kelimeyi tarih boyunca bambaşka tariflerle tanımladı. Kimi zehirli dedi, kimi yakar dedi, kimi için kavuşmaktı aşk kimi için de kavuşamamak; bazı yiğitler çıkıp dağları deldi aşk için, bazıları çöllerde ömrünü tüketti. Pekiyi hiç aşkın biyolojik ve fizyolojik etkilerini merak ettin mi?
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Depresyon, Kaygı ve Panik Atak Arasındaki Farklar, Belirtileri ve Tedavi Süreci
Günlük yaşamda sıkça duyduğumuz ama çoğu zaman birbirine karıştırılan üç ruhsal durum: depresyon, kaygı (anksiyete) ve panik atak. Bu kavramlar, benzer duygulara neden olabilse de, hem belirtileri hem de tedavi süreçleri farklılık gösterir. Ruh sağlığınızı daha iyi anlayabilmek ve gerektiğinde doğru adımları atabilmek için bu farkları bilmek oldukça önemlidir.
Devamını Oku
Online Sağlık
Yoğun İş Hayatı ve Sağlık Arasında Sıkışanlar İçin Online Doktor Hizmeti Nasıl Kurtarıcı Oluyor?
Günümüz dünyasında zamanı en çok zorlayan şeylerden biri, yoğun iş temposuyla kişisel ihtiyaçlarımız arasında denge kurmaya çalışmak. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesailer, akşam geç saatlere kadar süren projeler ve sürekli çalan bildirim sesleri arasında pek çoğumuz sağlığımızı ikinci plana atıyoruz. “Bir ara doktora görünürüm” cümlesi ise modern çağın en çok tekrarlanan yalanlarından biri haline geldi.
Devamını Oku
Faydalı Bilgiler
Sürekli İlaç Kullanımı Gerektiren Hastalıklarda Online Reçete Yenilemenin Avantajları
Bazı hastalıklar, kişinin hayatı boyunca düzenli ilaç kullanmasını gerektirir. Bu tür durumlarda tedavinin aksatılmaması, hem yaşam kalitesini artırmak hem de hastalığın seyrini kontrol altında tutmak açısından oldukça önemlidir. Teknolojinin sağlıkla buluştuğu noktalardan biri olan online reçete yenileme hizmeti, bu süreçte hastalara büyük kolaylık sağlar. Peki, hangi hastalıklar sürekli ilaç gerektirir? Online reçete yenilemenin avantajları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim.
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Panik Atak | Stresiniz sizi yönetmesin, siz stresinizi yönetin!
Stres hayatın bir parçası olabilir ama onun sizi esir almasına izin vermeyin. Nefes alın, durun ve hatırlayın. Panik atak bir son değil, sadece geçici bir dalgadır. Siz, o dalgayı nasıl karşılayacağınızı öğrenen güçlü bir kaptansınız. Unutmayın, kontrol sizde!
Devamını Oku