Ana sayfaya dön
Blog Yazılarımız
Sağlıklı Yaşam
Yaygın Duruş Bozuklukları ve Düzeltme Yolları
Toplumda hatalı duruş alışkanlıkları çok sık görülmektedir. Bu yazıda en sık görülen duruş hatalarından, bunları düzeltmeye yardımcı olacak ipuçlarından ve egzersizlerden bahsedeceğiz. Vücut yanlış bir pozisyonda ayakta durmaya ve oturmaya çok alıştığında duruşu düzeltmek ilk zamanlarda garip gelebilir. Ancak biraz pratikle doğru bir duruş elde edilebilir. Yaygın duruş bozuklukları ve onları düzeltmenin yöntemlerini sizlerle paylaşalım şimdi. Ayaktayken Öne Eğik Olarak Durmak (Popo Dışarı Çıkık Duruş)Bazen bel bölgesindeki omurlarda eğrilik sonucu alt sırt bölgesinde normalden fazla içe eğrilik olur. Bu durumda ayaktayken öne doğru eğik bir duruş sergilenir. Yüksek topuklu ayakkabı giymek, karın bölgesinde fazla kilo ve hamilelik de bu duruşa sebep olabilir. Karın ve kalça kaslarını güçlendirme egzersizleri, kalça ve uyluk kaslarını esnetme hareketleri ve ayaktayken duruşu düzeltmek için bilinçli bir çaba göstermek (örneğin; başın üst kısmına bağlı bir ipin sizi yukarı doğru çektiğini düşünmek) bu konuda yardımcı olacaktır.Burada ana amaç; boyun düz ve omuzlar kalçalarla aynı hizada olacak şekilde, omurganın doğal eğriliğini koruyarak vücudu hizada tutmaktır. Bunun için; · Omuzlarınız geride ve rahat olsun· Karnınızı içeri çekin· Ayaklarınızı kalça genişliğinde açın· Ağırlığınızı her iki ayağınıza eşit olacak şekilde dengeleyin· Başınızı öne, arkaya veya yana eğmemeye çalışın· Bacaklarınızı düz tutun ancak dizleriniz rahat olsunGünümüz internet çağı ve insanlar duruş bozukluklarının çözüm yollarına da, doktordan önce internet üzerinden tarama yaparak ulaşmaya çalışıyor. İnternetteki online doktor hizmetinin en hızlı ve fiyat açısından da en ulaşılabilir hali Elra’da. İnternet üzerindeki yazılı bilgilerin kaynak eksikliğini gözönüne alırsanız, görüntülü online muayene ve online tedavi seçeneklerinin öne çıkması kaçınılmazdır. Ayaktayken Kambur DurmakBazen bel ve sırt kasları sıkışır ve alt sırt doğal kavisi yerine düzleşir, bu da ayakta dururken öne doğru kambur duruşa neden olur. Sırt düzleşmesi olan insanlar genellikle uzun süre ayakta durmakta zorlanırlar. Uzun süre oturmak da (örneğin masa başı işler) bu şekilde duruş bozukluğuna neden olabilir. Sırtta düzleşme olunca boyun ve baş öne doğru eğilir, bu da boyun ve üst sırt bölgesinde kas gerginliğine neden olabilir. Bu duruşun düzeltilmesi için karın, kalça, boyun ve sırt kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler yapılabilir.Vücut Ağırlığını Tek Bacağa Vererek Ayakta DurmakAyaktayken 1 bacağa daha fazla yüklenmek, özellikle uzun bir süre ayakta durulduğu zaman rahat hissettirebilir. Ancak bu duruşta dik durmak için kalça ve karın kasları yerine, tek taraflı olarak bel ve kalçaya aşırı baskı uygulanmış olur. Zamanla kas dengesizlikleri gelişebilir, bu da bel ve kalçalarda kas gerilmesine neden olabilir. Ağır sırt çantalarını tek omuzda taşımak da benzer bir etki yapar. Bu duruşu düzeltmek için, ağırlığı her iki bacağa eşit olarak dağıtarak ayakta durma alışkanlığı kazanmaya çalışılmalıdır.İçe Dönük OmuzlarOmuzların içe dönük olup olmadığını anlamanın yolu, aynanın önünde ayaktayken kolları doğal bir şekilde yanlara sarkıtmaktır. Bu pozisyonda parmak boğumlarının öne doğru bakması göğüs kafesinin kapalı ve üst sırt bölgesinin zayıf olduğunun göstergesidir. Bu yanlış duruşun nedeni uzun süre masa başı çalışmak, üst sırtı ihmal ederken göğüs kafesine çok fazla odaklanmak gibi belirli egzersizlere ağırlık vermektir.Sandalyede Yayılarak OturmakYayılarak oturma kısa sürede rahatsızlığa neden olmaz, ancak uzun vadede kasları ve yumuşak dokuları zorlayabilir. Uzun süreli yanlış pozisyonda oturmak kaslarda gerginliğe ve kas ağrılarına sebep olur. Bunun için doğru pozisyonda oturmaya dikkat edilmelidir. Dik otururken ilk zamanlarda rahat hissetmeyebilirsiniz, çünkü kaslar buna alışık değildir ancak zamanla kaslarınız alışacaktır. Karın, kalça ve sırt kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler de dik oturmaya yardımcı olacaktır.Otururken Kambur DurmakOtururken klavyenin üzerine doğru eğilmek göğüs kafesinin kapalı ve üst sırtın zayıf olduğunun bir işaretidir. Bu duruş zamanla omuz ve üst sırt bölgesinde kas sertliğine neden olabilecek kambur bir duruşa neden olur.Bilgisayarda çalışırken, baş öne doğru eğilebilir ve bu da zamanla duruş bozukluğuna neden olur. Uzun süre cep telefonu kullanmak da benzer bir duruş bozukluğuna sebep olur. Kambur duruşun düzeltilmesine yardımcı olmak için üst sırt, boyun ve arka omuz güçlendirme egzersizleri, göğüs germe egzersizleri ve boyun egzersizleri önerilir. Otururken Çene Havada Olarak Durmak Çene havada oturuş; oturulan yerin alçak olmasından, çalışılan ekranın yüksek olmasından veya kambur oturmaktan kaynaklanabilir. Bunu düzeltmek ve oturma alışkanlıkları iyileştirmek için şunlar yapılabilir:· Boynun duruşu düzeltilir, hafifçe yukarı doğru uzatılır· Omuzların duruşu aşağı ve geriye doğru düzeltilir· Beldeki doğal eğriyi sağlamak için alt karın kasları kasılır· Oturma pozisyonu düzeltilirTelefonu Kulak ve Omuz Arasında SıkıştırmakTelefonu kulak ve omuz arasında tutmak boyun, sırt ve omuz kaslarını zorlar. Boyun ve omuzlar bu pozisyonda uzun süre duracak şekilde tasarlanmamıştır. Zamanla, bu duruş kasları ve diğer yumuşak dokuları zorlayabilir ve boynun sol ve sağ tarafı arasında kas dengesizliklerine yol açabilir. Bu duruşu düzeltmek için telefonu elde tutma alışkanlığı kazanılmalı veya ellerin kullanılmasına gerek olmayan bir cihaz kullanılmalıdır.Boyun sertliği ve ağrısı için yapılabilecek egzersizler:· Başı sağa ve sola eğme; sağ kulağınızı yavaşça sağ omuza doğru indirin; 10-15 derin nefes alın, ardından karşı tarafta tekrarlayın· Boyun rotasyonları; çeneyi yavaşça 1 omuza doğru çevirin; 10-15 derin nefes alın, ardından karşı tarafta tekrarlayın· Çeneyi yavaşça aşağı doğru hareket ettirin; 10-15 derin nefes alın, ardından aynı hareketi yukarı doğru tekrarlayınDuruş bozukluklarıyla veya mental ve genel sağlığınızla ilgili ve ne yapacağınızı, ne zaman yapacağınızı danışmak için, online doktor görüşmesi yapmanız için Elra’yı App Store ve Google Play’den indirin, kurulum ve kayıt aşamalarının ardından doktorunuzu veya psikoloğunuzu seçin. Elra’nın mekandan bağımsız online doktor muayenesi hizmetinden gün içinde her an faydalanabilirsiniz. Elra’yı indirin ve doktor randevusu peşinde koşmayı bırakın. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Doktorunuz, telefonun ucunda randevu için sizi bekleyecek! Uzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.nhs.uk/live-well/exercise/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Saç Dökülmesi İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
Saç Dökülmesi İle İlgili Bilinmesi GerekenlerUzm. Dr. İrem Cantürk Saç dökülmesi genellikle endişelenecek bir şey değildir, ancak görünümümüzü etkilediği için can sıkıcı olabilir. Çoğu zaman günde 50 ile 100 saç telini farkında olmadan kaybederiz. Saç dökülmesi bazı durumlarda bir hastalığın belirtisi olabilir. Stres, demir eksikliği, kanser tedavisi, kilo kaybı gibi durumlar saç dökülmelerine sebep olabilir, bunlar genellikle geçicidir. Bazen de ailesel faktörlere bağlı olarak kalıcı saç dökülmeleri görülebilir. Ani saç dökülmesi varsa, çok fazla miktarda (kümeler halinde) saç kaybediliyorsa, kafa derisinde kaşıntı veya yanma varsa ya da bu konu sizi çok endişelendiriyorsa doktora muayene olmanız önerilir. Doktora gittiğinizde yapılan muayene ve rutin kan testleri sonucunda saç dökülmenizin sebebi belli olacaktır. Çoğu saç dökülmesi geçicidir ve saçlar tekrar çıkar. Ya da hayatın doğal akışı içinde yaşlanmanın bir parçası olarak saçlar dökülür. Bu iki durumda da tedaviye ihtiyaç yoktur. Tıbbi bir durumun neden olduğu saç dökülmesi (örneğin kanser tedavisi nedeniyle olan saç dökülmesi); tıbbi durum düzeldiğinde durur ve saçlar tekrar çıkmaya başlar. Saç dökülmesinde hiçbir tedavi %100 etkili değildir ancak ilaçlar, saç ekimi gibi denenebilecek bazı tedavi yöntemleri vardır. Bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi almak için doktorla görüşebilirsiniz. Saç dökülmesinde uygulanan tedavilerin yanında duygusal destek de çok önemlidir. Birçok insan için saçları çok önemlidir bu yüzden saç dökülmesi üzücü olabilir ve günlük yaşantıyı etkileyebilir. Bu konu sizi çok etkiliyorsa psikolojik destek alabilirsiniz. Benzer sorunu olan kişilerle konuşmak ya da psikoloğa gitmek yardımcı olacaktır. Kaynak: https://www.nhs.uk/symptoms/hair-loss/
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Panik Bozukluk ve Panik Atak
Panik atak; aniden başlayan ve giderek şiddetlenen, ortalama 10-30 dk kadar süren, bireyde bulunduğu ortamdan kaçma hissi, boğulma hissi veren yoğun sıkıntı ve korku hissi ataklarıdır.Panik bozukluk ise tekrarlayan panik ataklarla seyreden, ataklar arasındaki zamanda atak geçirme kaygısı taşıyan, atakları önlemek için bir takım davranışsal değişikliğe gidilen durumdur.Çoğunlukla başlama yaşı 15-20’li yaşlardır fakat her yaş grubunda görülebilir. Yetişkinlerde ve çocuklarda da benzer şekilde karşımıza çıkar. Atak sıklığı kişiden kişiye göre değişir.Tam bu yaşlarda online terapi seçeneğini kullanarak, hızlı ve etkin biçimde mental destek sağlayabilirsiniz. Elra aplikasyonu sizi, psikoloğunuzla online kanalların avantajıyla, yüzyüze görüştürecek. Panik atağınızı aşmak için Elra, elinizin altında. Sorunun genetik mi yoksa çevresel mi olduğunu öğrenmek için online terapinizi bir an önce gerçekleştirin.Panik atak/bozukluk genetik geçişin yüksek olduğu bir bozukluktur.Panik atak/bozukluk günlük hayat kalitesini ciddi ölçüde bozmaktadır. Çoğunlukla sosyal fobi, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozuklukları gibi diğer psikiyatrik hastalıklarla birliktelik gösterir. Madde kullanım bozukluklarına yol açabilir.Bir kişiye panik atak ve panik bozukluk tanısı koymadan önce var olan şikayetleri açıklayacak herhangi bir sistem patolojisinin olmaması gerekir.Panik atak geçiştirilmemeli, çevreniz için de zararlı durumlar yaratmamalı. Online psikolog görüşmesinin hız ve gereksiz masraflardan tasarruf avantajlarını kullanın. Online terapi desteğinin en hızlısı Elra! Artık panik atağınızla başbaşa yaşamak, terapi saatlerini panik atağınızla beklemek zorunda değilsiniz. Bu Belirtiler Nedir?· Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma· Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması· Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma· Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma· Uyuşma ya da karıncalanma· Terleme, üşüme, ürperme ya da ateş basması· Bulantı ya da karın ağrısı · Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme· Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu· Ölüm korkusuPanik ataklı bir hastada atak sırasında bu şikayetlerden en az 4 tanesi görülür.Bu şikayetlerle hastalar genellikle acil servislere başvuru yapar. Öncelikle kardiyolojik ve nörolojik muayene yapılır, daha sonra tüm olası patolojiler ekarte edilir ve hastada panik atak tanısına yaklaşılır. Panik atak/bozukluk tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi yöntemleri kullanılır. Düzenli aralıklarla kontrol edilen ve tedaviye uyumlu hastada kısa sürede hızlı sonuçlar alınan bir hastalıktırPanik bozukluğu olan kişiler nikotin, alkol, kafein gibi maddelerden uzak durmalı, stressiz ve daha sakin bir yaşam tercih etmelidir.Panik bozukluk süresinde ne yapıp ne yapılmayacağı, onunla nasıl başa çıkılacağı konusunda profesyonel destek şarttır. Ama nasıl profesyonel destek? Hızlı, uzman, gereksiz masraflardan uzak olmalı. Sizi Elra’nın sunduğu online doktor muayenesi ve online psikolog desteği hizmetlerini keşfetmek için elrasaglik.com web sitemize ve tüm elrasaglik sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımları incelemeye çağırıyoruz. Dr. Hasan Ali BAŞKaynak:https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28613692/https://psikiyatri.org.tr/halka-yonelik/27/panik-bozuklugu
Devamını Oku
Cinsel Sağlık
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri
Rahim ağzı (serviks) kanseri; rahim ağzını döşeyen hücrelerin çeşitli sebeplerle anormal hücrelere dönüşmesi sonucu ortaya çıkan, dünya genelinde kadınları en çok etkileyen, etkili tarama yöntemleriyle erken tanınıp tedavi edilebilen ve böylelikle hastalığa bağlı ölüm oranlarının büyük oranda azaltılabildiği kanser türlerinden biridir.Rahim ağzı (serviks) kanserine neden olan en sık etken HPV (Human Papilloma Virüs) denilen rahim ağzı kanseri de dahil olmak üzere en az altı kanser türüne neden olabilen, cinsel yolla bulaşan yaygın bir virüstür. Virüs, hastalık başlangıcı gibi konularda saatlerce doktor randevusu beklemek yerine Elra’nın online doktor görüşmesi hizmetinden yararlanabilirsiniz. Hem daha çabuk hem de gereksiz masrafa girmeden doktorunuza ulaşacaksınız. Ankara online muayene veya İstanbul online doktor aramalarından da Elra’ya ulaşabilir, tüm dünyanın bildiği Elra online muayene hizmetini 290 TL karşılığında kullanabilirsiniz.Diğer Risk Faktörleri Nelerdir?Erken yaşta (16 yaş öncesi) aktif cinsel yaşama başlama, birden fazla seks partnerinin varlığı, sigara kullanımı, düşük sosyoekonomik düzey, uzun süre (5 yıldan fazla) doğum kontrol hapı kullanma öyküsünün varlığı, aşırı kilolu veya obez olma, rahim ağzı kanseri olan bir kız kardeş veya anne gibi yakın bir akrabanın varlığı, doğumdan önce dietilstilbestrol'e (DES) maruziyeti.Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Neden Önemlidir?· Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir hastalıktır.· Rahim ağzı kanseri erken teşhis edildiğinde %100 tedavi edilebilir bir kanser türüdür.· Rahim ağzı kanserinden ölüm tamamen engellenebilir durumdadır.Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Belirtileri Nelerdir?Anormal vajinal akıntı, anormal vajinal kanama (normal adet döngüsünün dışındaki ara kanamalar, kanama miktarı ve süresinin farklı olması veya menapoz sonrası kanama gibi) ağrılı veya kanamalı cinsel ilişki, ileri evrede bacakta belirgin şişlik ve ağrının olması gibi belirtiler görülebilir.Bu gibi belirtilerde vakit kaybetmemek için hemen bir Elra online doktor görüşmesi yapabilir, bu sayede ilk adımda hastalık hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Hastane randevusu beklemekten daha hızlı, 290 TL’lük ücretiyle muadillerinden daha ulaşılabilir, ev ortamından ayrılmayacağınız için de daha güvenli…Rahim Ağzı (Serviks) Kanserinde Erken Teşhis Nasıl Mümkün Olabilir?Erken teşhiste tarama olarak kullanılan 2 test mevcuttur. Pap-smear testi ve HPV-DNA testi. Aynı işlem sırasında yapılabilen testler olup işlem sırasında birey genellikle acı hissetmez. Ülkemizde uygulanan ulusal kanser tarama programı uyarınca, tarama standartlarımız doğrultusunda 30-65 yaş aralığındaki kadınlara her 5 yılda bir HPV ve Pap-smear testi uygulanmaktadır. Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları ücretsiz olarak Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM), Toplum Sağlığı Merkezlerinde (TSM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) yapılmaktadır. Rahim Ağzı (Serviks) Kanserinden Korunmanın Yolları Nelerdir?HPV ’nin en çok kanser yapan tiplerine karşı geliştirilen ve koruyuculuğu yüksek olan HPV aşıları mevcuttur. Cinsel aktivite sırasında prezervatif (kondom) kullanmak, güvenli cinsel ilişki konusunda eğitim almak, sigara kullanmamak, yeterli ve sağlıklı beslenmek ve en önemlisi 30 yaşından itibaren tarama testlerini düzenli bir şekilde yaptırmak korunma yolları olarak sayılabilir. Kanserden korunma yolları hakkında daha detaylı bilgilere Elra online doktor görüşmesi marifetiyle, doktorunuzla yüzyüze görüşerek ulaşabilirsiniz. Elra uygulamasını akıllı cihazınıza indirip üye ol ve artık yepyeni, daha sağlıklı bir hayata sahip olun. Elra yanınızda, sağlık cebinizde… Dr. Hasan Ali BAŞKaynak:https://www.cancer.org/cancer/risk-prevention/hpv/hpv-vaccines.htmlhttps://www.who.int/news/item/11-04-2022-one-dose-human-papillomavirus-(hpv)-vaccine-offers-solid-protection-against-cervical-cancer
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
Tırnak Sararmasının Bir Nedeni: Mantar Enfeksiyonu
Tırnaklarda mantar enfeksiyonu yaygın görülen ama ciddi olmayan bir durumdur. Mantar enfeksiyonu genellikle ayak tırnaklarını etkiler, ancak el tırnaklarına da bulaşabilir.Genellikle tırnağın kenarında başlar. Sonrasında orta kısımlara yayılarak tırnağın renginin değişmesine (sararmasına) ve bazen de tırnakta kalınlaşmalara neden olur. Bazı durumlarda tırnak kırılgan hale gelir ve bazı parçalar kırılabilir. Tırnağınızın görüntüsü rahatsız ediyorsa veya acı veriyorsa doktora gidebilirsiniz. Tedavi sonrasında sağlıklı tırnak çıkmaya başladığında mantar enfeksiyonu iyileşiyor demektir.Tedavi için genellikle tırnak kremleri kullanılır. Ancak kremle düzelmeyen enfeksiyon varlığında ya da birden çok tırnakta enfeksiyon olması durumunda ilaç tedavisi de düşünülebilir.Ayaklar sürekli sıcak ve nemli olduğunda (örn; uzun süreli spor ayakkabı giyilmesi) tırnaklarda mantar enfeksiyonu gelişme riski artar.Mantar Enfeksiyonundan Korunmak Neler Yapılabilir?Ayaklarınızı temiz ve kuru tutunHer gün temiz çorap giyinSpor salonunda veya havuzda parmak arası terlik giyinEski ayakkabılarınızı atınAyaklarınızı terleten ayakkabılar giymeyinHavlularınızı başkaları ile paylaşmayınBaşkalarının ayakkabılarını giymeyinTırnak makasınızı başkaları ile paylaşmayınUzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.nhs.uk/conditions/fungal-nail-infection/
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
Rotavirüs ve Aşıları
Rotavirüs, reovirüs ailesinde yer alan zarfsız bir RNA virüsüdür. Dünyada çocuklarda en sık görülen ishal etkeni olup hastaneye yatışların üçte birini oluşturmakta ve yaklaşık her yıl 5 yaş altı çocuklarda 440.000 ölüme neden olmaktadır.Rotavirüs sıklıkla 2 yaş altı çocuklarda görülür. 5 yaşına gelen bir çocuk çoğunlukla bu enfeksiyonu bir kez geçirmiş olarak kabul edilir. 5 yaşından büyük çocuklarda daha nadir görülür. Bulaşıcılık çok yüksektir. fekal-oral yolla yayılım gösterir. Kontamine su ve gıda, dışkı ile temas etmiş eller, çocuklarda ortak oyuncak ve eşya kullanımı, kişiden kişiye temas yoluyla bulaşır. Ciddi seyretmeyen bir rotavirüs enfeksiyonu çoğunlukla 7-10 gün içerisinde kendiliğinden geçer.Bu süreçte online doktor görüşmesi yoluyla, virüs hakkındaki her şeyi doktorunuza danışabilirsiniz. Elra ile maksimum 15 dakika içerisinde ve 290 TL’lik ücret karşılığında doktoru, gün içinde her an yanınızda bulacaksınız. Bu sayede virüsün etkileri konusunda ikinci bir uzman görüşüne de sahip olacaksınız.Örneğin virüs vücuda girdikten ortalama 2-4 gün sonra ani başlayan ateş çok ciddi sıvı kaybı ile seyreden sulu, kanlı olmayan ishal, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi şikayetlerin eşlik ettiği bir gastroenterit tablosu ile karşımıza çıkar. Günlük ishal sayısı çoğunlukla 10’un üzerindedir. Hastaneye yatış ve ölümlerin sebebi çoğunlukla bu dehidratasyon ve sıvı elektrolit bozukluğu tablosudur.Tedavi destek tedavisi şeklindedir, spesifik bir ilaç tedavisi yoktur. Çocukta ateş kontrolü, sıvı-elektrolit bozukluğuna yönelik tedaviler ve varsa bulantısı ona yönelik tedavi yapılır.Temizlik kurallarına uymak, çocuklara el yıkama alışkanlığını kazandırmak ve iyi bir tuvalet eğitimi vermek, ortak eşya kullanımını azaltmak tüm viral hastalıklarda olduğu gibi rotavirüs için de önemli bir korunma yöntemidir, fakat en önemli ve etkin korunma yöntemi rotavirüs aşısıdır.Rotavirüs Aşısı Nedir?Ülkemizde ruhsatlı Rotateq ve rotarix olmak üzere kullanılan iki aşı vardır. Her iki aşı da rotavirüsün en sık ishal etkeni olan suşlarından hazırlanan zayıflatılmış canlı virüs aşılarıdır. Her iki aşı da oral (ağız yoluyla) olarak kullanılan aşılardır.Rotateq 3 doz rotarix 2 doz şeklinde uygulanır. Dozlar arası 4 hafta olmalıdır.En erken aşılama doğumdan 6 hafta sonra olacak şekilde planlanır.Rotarix de ilk doz en geç 15. haftaya kadar son doz en geç 24. haftaya kadar yapılmalıdır. Rotateq de 3. doz 32. haftaya kadar yapılabilir.İnvajinasyon öyküsü olan bebeklerde, aşının içeriğindeki maddelere karşı herhangi bir alerjisi olan bebeklerde, ilk dozda anaflaksi gelişmişse, ağır immün yetmezliği olanlarda aşı kullanılmaz.Aşı sonrası ishal, ateş ve huzursuzluk görülebilir fakat çoğunlukla ciddi bir yan etki görülmez. Nadiren ciddi alerjik reaksiyonlar ve bağırsak tıkanıkları bildirilmiştir.Aşı sonrası çocuklar tekrar rotavirüsle enfekte olabilirler. Fakat aşı, rotavirüsün ağır ve ölümcül seyreden, hastaneye yatış gerektiren bir klinikle seyretmesini engeller. Çocuklar hastalığı daha hafif atlatırlar.Uygun aşı seçimi ve uygun aşı takvimi için mutlaka bir doktorla görüşün.Seni Elra’nın sunduğu online doktor muayenesi ve psikolog desteği hizmetlerini keşfetmek için elrasaglik.com web sitemize ve tüm elrasaglik sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımları incelemeye çağırıyoruz. Dr. Hasan Ali BAŞKaynak: https://www.uptodate.com/contents/rotavirus-vaccines-for-infants
Devamını Oku
Cinsel Sağlık
Acil Kontrasepsiyon Yöntemleri
Acil kontrasepsiyon, kontrolsüz ve plansız bir cinsel ilişki sonrası veya korunma yöntemlerinin eksik ve yanlış kullanımı sonrası (doğum kontrol hapının alımının unutulması, kullanılan prezervatifin yırtılması gibi) gebeliği önlemek amacıyla kullanılan bir doğum kontrol yöntemidir. Günümüzde hormonal yöntemler ve rahim içi araç (RİA) kullanımı olmak üzere iki yöntem kullanılmaktadır.Hormonal YöntemlerHormonal yöntemlerde ülkemizde progesteron ve östrojen içeren haplar ve yalnız progesteron içeren haplar kullanılır. Yuzpe rejimi ve ertesi gün hapı kullanımı bu iki yöntemdendir.Yuzpe RejimiYuzpe rejimi 50 mcg etinil estradiol + 500 mcg levonorgestrel içeren iki hapın korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 72 saat içinde 12 saat ara ile iki kez alınması şeklindedir. Piyasadaki doğum kontrol hapları bu dozlarda ayarlanacak şekilde kullanılır.Ertesi Gün HapıTek doz şeklinde kullanılan bir ilaçtır. Piyasada bulunan ‘’ulpristal asetat’’ içeren ilaç 120 saate kadar kullanılabilir, ‘’levonorgestrel’’ içeren ilaç 72 saat sonrasına kadar kullanılırsa gebeliği önleyici etkisi vardır.’İlaç kullandım ben, 72-120 saat içerisinde zaten korunmuş oluyorum.’’ düşüncesi yanlıştır, İlaç alımından sonraki cinsel ilişki sırasında gebelik istenmiyorsa tekrardan diğer korunma yöntemleri kullanılmalıdır.Tüm ilaç yöntemlerinde etkinlik ilk 24 saat içinde kullanımlarda en yüksek seviyesindedir, zaman ilerledikçe etkinlik azalır.Tüm hormonal yöntemlerde bulantı, kusma, halsizlik, karın ağrısı, adet döngüsünde değişiklik, ara kanamalar gibi hafif yan etkiler dışında tanımlanan ciddi bir yan etki yoktur. İlaç alımında sonra 2 saat içinde kusma gerçekleşirse dozu tekrarlamak gerekir. Ciddi bulantı varlığında ilaç alımından 1 saat önce bulantı hapları kullanılabilir.Kullanılan ilaçlara alerjiniz varsa, aktif gebeliğiniz varsa, şiddetli astım ve koah hastalığınız varsa bu yöntemleri kullanmayınız. Epilepsi, tüberküloz, HIV tedavileri alıyorsanız kullandığınız ilaçlarla etkileşime girme ihtimali olacağından bu konu ile alakalı mutlaka bir doktora danışmalısınız.Rahim İçi Araç (RİA) KullanımıRİA rahime (uterus) yerleştirilen küçük, T şeklinde plastik ve bakır bir cihazdır. En etkin acil kontrasepsiyon yöntemidir.Korunmasız cinsel ilişki sonrası 5-7 güne kadar kullanılabilir.Halk arasında spiral olarak biline RİA, aktif pelvik enfeksiyonu, aktif cinsel yolla bulaşan enfeksiyon varlığı, aktif gebelik durumu, anormal açıklanamayan aktif kanama varlığında, kullanılmamalıdır. Kullanıldıktan sonra karında ve kasıkta ağrı, enfeksiyon, kanama gibi şikayetler oluşturabilir bu gibi durumlarda bir doktora danışın.RİA ve hormonal yöntemlerle acil kontrasepsiyon alan bireyler adette 4 haftadan uzun gecikme, ani başlayan kasıkta ve karında ağrı, anormal ve uzun süren kanamalar gibi durumlarda gebeliği ve dış gebeliği ekarte etmek için mutlaka doktor muayenesinden geçmelidir.Tüm acil kontrasepsiyon yöntemleri kesinlikle aile planlanması yöntemi değildir. Ayda birden fazla bu gibi yöntemlere başvurmak durumunda kalıyorsanız kesinlikle aile planlaması hakkında detaylı bilgi almak için bir doktorla görüşün. Dr. Hasan Ali BAŞKaynak için:https://www.nhs.uk/contraception/emergency-contraception/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir ve Tedavide Neler Yapılabilir?
Demir eksikliği anemisi (kansızlık) en sık görülen anemi türüdür. Yoğun kanamalı adet dönemleri ve hamilelik demir eksikliği anemisinin yaygın nedenleridir. Erkeklerde ve adetleri durmuş kadınlarda ise mide ve bağırsak kanamaları en yaygın nedendir. Kan kaybına neden olan diğer durumlar da demir eksikliği anemisine yol açabilir.Demir eksikliği anemisinde yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı, kalp çarpıntısı ve ciltte solukluk görülebilir. Baş ağrısı, kulak çınlaması, tad duygusunda kayıp, dilde ağrı, saç dökülmesi, kağıt veya toprak (pika) gibi gıda dışı maddeleri yemek istemek, yutarken zorlanma (disfaji),ağız kenarlarında ağrılı yaralar, huzursuz bacak sendromu gibi belirtiler de daha nadir olarak görülebilir. Eğer bu belirtiler sizde varsa bir doktora görünmelisiniz. Yapılan bir kan testi ile demir eksikliği anemisi olup olmadığı anlaşılacaktır. Demir eksikliği anemisinin tedavisi için demir içeren ilaçlar kullanılır. Demir eksikliği aneminizin sebebi beslenmenizdeki demirin az olması ise; demir açısından zengin olan gıdalar yiyebilirsiniz. Örneğin; koyu yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar ve içlerinde ekstra demir bulunan ekmek, kırmızı et, kuru meyveler (kayısı, kuru erik, kuru üzüm), bakliyat (fasulye, bezelye, mercimek). Bununla birlikte demirin emilimini engelleyebilecek yiyecek ve içecekleri daha az tüketebilirsiniz. Örneğin; çay, kahve, süt ve süt ürünleri. Diyetinize demir eklemekte zorlanırsanız uzman bir diyetisyene danışabilirsiniz.Uzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.nhs.uk/conditions/iron-deficiency-anaemia/
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
El, Ayak ve Ağız Hastalığı
Sıklıkla 5 yaş altında görülen, ileri yaşlarda görülme sıklığı azalan, bulaşıcılığı oldukça yüksek, enterovirüs ailesinden coxsackie virüsünün neden olduğu döküntülü viral bir hastalıktır.Hastanın hapşırma, öksürme, tükürük gibi salgılarıyla, idrar ve dışkı temasıyla ve ciltteki içi sıvı dolu lezyonların direkt temas yolu ile bulaş gerçekleşir.Virüsün kuluçka süresi ortalama 3 gündür. Virüsle enfekte olan hastada önce yüksek ateş başlar ve ateş başlangıcından sıklıkla üç gün sonra elde, ayakta, ağız içinde ve genital bölgede papüler tarzda döküntüler oluşur. Bu döküntüler 24 saat sonra yerini içi sıvı dolu vezikül denilen su çiçeğine benzer lezyonlara bırakır. Su çiçeğinde oluşan gövdede lezyonlar bu hastalıkta olmaz. Lezyonlar kaşıntılı olabilir, hastalık iyileştikten sonra lezyonlar kendini sınırlar ve iz bırakmadan iyileşir. Ateş ve döküntü dışında boğazda ağrı ve kızarıklık, halsizlik, baş ağrısı, karın ağrısı gibi şikayetler eşlik edebilir.Tanıda kullanılan spesifik bir test yoktur ve tanı klinik olarak konur. Hastanın var olan şikayetleri, döküntülerin tipik özellikleri ile tanı konur.Tedavide de spesifik bir ilaç tedavisi yoktur, destek tedavisi şeklindedir. Viral bir hastalık olduğu için antibiyotik tedavisi kullanılmaz. Tüm viral hastalıklarda olduğu gibi bol sıvı takviyesi ve iyi beslenmenin sağlanması önemlidir. Ateş ve ağrıya yönelik ateş düşürücü ve ağrı kesici tedaviler yapılır. Hastalık çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. Hastaneye yatış gerektiren, ileri tetkik ve tedavi gerektiren durumlara nadiren yol açar. Ciddi dehidratasyon (sıvı kaybı) durumlarında, menenjit, ensefalit gibi sinir sistemi enfeksiyonlarında, miyokardit gibi kalp zarı enfeksiyonunda hasta yatırılıp tedavi edilir.Korunmak için kullanılan bir aşısı yoktur. El hijyeninin sağlanması direkt temas yoluyla bulaşı ciddi ölçüde azaltmaktadır.Çocuk yaş grubunda döküntülü hastalıklar birbiriyle klinik olarak çok sık karışır. Tanı koymak iyi bir klinik tecrübe ve detaylı sorgulamadan geçer. Mutlaka böyle bir durumda hastalığın klinik seyri ve tedavisi için bir doktorla görüşün. Dr. Hasan Ali BAŞKaynak: https://www.uptodate.com/contents/hand-foot-and-mouth-disease-and-herpangina
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Gastrit ve Belirtileri
Günümüzde birçok insanın sindirim bozuklukları ile ilgili şikayetleri var. Bunların başında da gastrit rahatsızlığı gelmektedir.Gastrit Nedir?Gastrit tıbbi olarak mide iç yüzeyinde yangı ile karakterize olan bir hastalık olup akut ve kronik olmak üzere iki formda bulunabilir. Akut gastrit birden gelişip daha belirgin semptomları olabilmektedir. Kronik gastrit ise tekrarlayan semptomlarla ortaya çıktığından tanı alması daha uzun dönem alabilmektedir. İki form da hayat kalitesini düşürücü olup ileri komplikasyonları önlemek için tedavi edilmeleri gerekmektedir.*Gastritin en sık nedenleri Helicobacter pylori isimli bir bakterinin neden olduğu enfeksiyon ve ağrı kesici kullanımıdır.Sık kullanılan ağrı kesiciler akut gastritin oluşmasına sıklıkla neden olabilmektedir ve ağrı kesici kullanımıyla ve yemeklerle semptomlar artabilmektedir. H. pylori enfeksiyonu ise kronik gastritin toplumda en sık görülen nedenidir. Mide yüzeyinin enfekte olduğunu bilmeden yıllarca devam eden bir enfeksiyona neden olabilir.Semptomlar Nedir?Semptomların şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilmekle birlikte şişkinlik, karın ağrısı, mide bulantısı, kusma olabilmektedir. Bunun dışında sırta yayılan göğüs ağrısı, nefes darlığı, kanlı kusma, kötü koku gibi semptomlara da neden olabilmektedir. Çok şiddetli bir gastrit durumunda ise ateş, baş dönmesi, baygınlık, yoğun terleme ve kalp atışında artış gibi ciddi semptomlar da görülebilmektedir. Nefes darlığı, sırta yayılan göğüs ağrısı, kanlı kusma gibi durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna danışmak ve bir gastroenterolog ile randevu ayarlayıp kontrol olmak gereklidir.*Bazı besinler gastrit semptomlarını tetikleyebilir.Kronik gastrit genellikle H. pylori enfeksiyonuyla ortaya çıkmakla birlikte akut gastrit bazı besinlerin tetiklemesi nedeniyle de oluşabilir. Alkol ve kafeinli içecekler, baharatlı yemekler, yağlı yemekler ve çikolatalı besinler gastrit semptomlarını tetikleyebilir. Bu tarz besinlerden sonra gastrit semptomları oluşuyorsa hayat tarzı değişimiyle semptomlar kontrol altına alınabilir.Gastrit Tanısı Nasıl Konulur?Gastrit birçok sindirim sistemi hastalığının semptomlarını da taklit edebildiğinden doktorunuz bazı testler isteyebilir. Kan ve dışkı testleri başta olmak üzere endoskopi gibi incelemeler doktorunuz tarafından istenebilmektedir.*Gastrite neden olan birçok faktör kontrol altına alınabilir.Gastritle ilişkili birçok hayat tarzı faktörü bulunmaktadır. Bunlardan bazılar:Sigara içmekAlkol ve madde kullanımıYoğun ağrı kesici kullanımıYoğun stresYabancı veya toksik madde yutmakYoğun potasyum ve demir takviyesi kullanımıAyrıca hastanın kontrolü dışında da birçok faktör gastrit ile ilişkili olabilir:B12 eksikliğiRadyasyon maruziyetiKemoterapi kullanımıTip1 Diyabet ve benzeri otoimmün hastalıkların bulunmasıHIV(+) bireylerCrohn hastalığıTüberkülozSifilizGastrit Tedavisi Nasıl Yapılır?Doktorunuz semptomlarınızı yatıştırmak için size gereken tedaviyi reçete edecektir. Çoğu akut gastrit yaşam tarzıyla tetiklendiği için semptomları yatıştırıp yaşam tarzı değişikliği yapmak yeterli olacaktır. Kronik gastritlerin en sık nedeni olan H. pylori enfeksiyonu için de antibiyotik reçete edilerek bir tedavi metodu izlenecektir. Tedaviye rağmen kronikleşen ve tekrarlayan gastritler görülebilmektedir. Tedavide genellikle mide asidini de kontrol altına alacak ilaçlar kullanılmaktadır. Mide bulantısı gibi belirtileri de azaltacak ilaçlar gerek halinde tercih edilmektedir. Doktorunuz, gastritinizi kontrol altına almak için diyet önerilerinde de bulunabilir.*Beslenme ve yaşam tarzınız gastrit semptomlarında önemlidir.Beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri gastrit semptomlarını azaltmak yanında oluşmasını önlemekte de önemlidir. H. pylori büyümesini engellediği düşünülen besinler de bulunmakla birlikte midede yangı oluşmasını engelleyecek genel bir beslenme şekli semptomların ortaya çıkmasını önlemekte önemlidir. Antioksidan içeren sebze ve meyve ağırlıklı bütüncül bir beslenme faydalı olacaktır. Gastrit alevlenme dönemlerinde alkolden ve kafeinli içeklerden ve ayrıca baharatlı ve yağlı besinlerden kaçınmak önemlidir. Asit içerikli domates gibi besinlerden de kaçınmak faydalı olacaktır. Ayrıca araştırmacılar alevlenme döneminde brokoli ve yoğurt gibi besinlerin kullanılmasının semptomları azaltıcı olacağına ve H. pylori’den korunmada da faydalı olduğuna inanmaktadırlar.Kaynak: https://www.nhs.uk/symptoms/cough/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Güneşten Korunma Yöntemleri
Güneş ışınları cilt lekelerine, cilt kanserine ve yaşlanmaya sebep olabilir. Ozon tabakasının incelmesi ile birlikte bu zararlı etkiler daha sık görülmektedir. Bu yüzden güneşten korunmak çok önemlidir. Güneşten Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11:00-16:00 arası saatlerde gölgede vakit geçirin. Kendinizi güneşten korumak için yalnızca güneş kremine güvenmeyin. Güneşte, güneş kremi olmadan yapacağınızdan daha fazla zaman harcamayın.Güneşten korunmaya uygun giysiler giyin. (Uzun kollu tişörtler, geniş siperlikli şapkalar) Kapalı havalarda da güneş koruyucu krem kullanın.Çocukların ciltleri yetişkinlere göre güneş ışınlarına karşı çok daha hassastır. Bu yüzden çocuklarınıza ekstra özen gösterin.Şapka ve güneş gözlüğü kullanın.Güneş Kremi Satın Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?UVB'ye karşı koruma sağlamak için en az 30 koruma faktörü (SPF) olmalıEn az 4 yıldızlı UVA koruması olmalı (UVA koruması, AB standardını karşıladığını gösteren bir daire içinde "UVA" harfleriyle belirtilebilir)Güneş koruyucunun son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olunmalı (Çoğu güneş kremi 2-3 yıllık raf ömrüne sahiptir) Güneş Kremi Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?Sadece baş, kollar ve boyun açıkta kalıyorsa 2 çay kaşığı güneş kremi yeterlidir.Mayo giyildiği durumlarda tüm vücut için 2 yemek kaşığı krem yeterlidir.Yeterli koruma için çok ince sürülmemelidir.30 SPF yetmiyorsa daha yüksek SPF’li güneş kremleri tercih edilebilir. Güneş kremi her 2 saatte bir yenilenmelidir.Denize veya havuza girildikten sonra tekrar krem sürülmelidir.Terleme veya suyla temas etme durumlarında suya dayanıklı güneş kremleri tercih edilmelidir.Uzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/live-well/seasonal-health/sunscreen-and-sun-safety/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Öksürüğe İyi Gelen Tavsiyeler
Öksürüğün sebebi çoğunlukla soğuk algınlığı veya griptir. Bunun dışında; sigara içmek, reflü, alerjiler (örneğin saman nezlesi), bronşit gibi enfeksiyonlar da öksürüğe sebep olur. Öksürük genellikle 3-4 hafta içinde kendiliğinden geçer.Bu sürede iyi gelebilecek öneriler;DinleninBol sıvı tüketinAteşiniz yüksekse veya normal aktivitelerinizi yapacak kadar iyi hissetmiyorsanız, evde kalmaya çalışın ve diğer insanlarla temastan kaçınınSıcak suya limon ve bal ekleyerek içebilirsiniz (1 yaşından küçük çocuklara kullanılmamalıdır)Bitki çayı içebilirsiniz (Zencefil, adaçayı, ıhlamur gibi)Boğaz spreyi ya da pastil kullanabilirsinizAşağıdaki durumlarda doktora giderek muayene olmanız iyi olur:4 haftadan uzun süren öksürük varsaŞiddetli veya giderek kötüleşen öksürük varsaEşlik eden göğüs ağrısı varsaSebepsiz kilo kaybı varsaBoyunda şiş ve ağrılı bezeler varsaNefes darlığı varsaEşlik eden bir hastalık varsa (Örneğin; diyabet, kanser)Balgamda kan varsaUzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.nhs.uk/symptoms/cough/
Devamını Oku
Kronik Hastalıklar
Hipertansiyon Nedir?
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) 140/90 mmHg veya daha yüksek olarak ölçülen tansiyon değeridir.Ancak herkesin kan basıncı birbirinden farklı olabileceği için; birisi için düşük veya yüksek olarak kabul edilen bir değer başkası için normal olabilir.Kan basıncı ölçülürken; sistolik ve diyastolik basınç olmak üzere 2 değer vardır. Sistolik basınç (daha yüksek değer), kalbin vücuda kan pompalama kuvvetidir. Diyastolik basınç (düşük değer), kan damarlarındaki kan akımına karşı dirençtir. Her ikisi de milimetre civa (mmHg) ile ölçülür.Tansiyon yüksekliği nadiren belirti verir. Tansiyonun yüksek olup olmadığını öğrenmenin yolu tansiyonu kontrol ettirmektir. Tansiyon uzun süreli olarak yüksekse; kan damarlarına, kalbe, beyne, böbreklere, gözlere ve diğer organlara ekstra yük bindirir.Kalıcı yüksek tansiyon; kalp krizi, böbrek hastalığı, demans gibi ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden hastalık riskini artırabilir. Tansiyonunuzu kontrol altında tutmak bu riskleri azaltmaya yardımcı olur. Herhangi bir ek hastalığı olmayan 40 yaşın üzerindeki tüm yetişkinlerin tansiyonlarını en az 5 yılda bir kontrol ettirmeleri tavsiye edilir. Bir hastalık varlığında bu süre doktorun önerisine bağlı olarak daha kısa olabilir. Uzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/conditions/high-blood-pressure/
Devamını Oku
Kalp Hastalıkları
Kolesterol Yüksekliği İçin Öneriler
Kolesterol yüksekliği; çok fazla yağlı yiyecek yemek, yeterince egzersiz yapmamak, aşırı kilolu olmak, sigara içmek, alkol almak ya da ailesel sebeplerle olabilir. Çok fazla kolesterol kan damarlarını tıkayabilir, kalp problemleri veya felç geçirme olasılığını artırır. Yüksek kolesterol genellikle belirti vermez, kan testinde anlaşılır.Kolesterolünüzü düşürmek için yağlı yiyecekleri, özellikle de doymuş yağ içeren yiyecekleri azaltmaya çalışın. Doymamış yağ içeren yiyecekleri yiyebilirsiniz. Kolesterolünüzü dengede tutmak için dikkat etmeniz gerekenler:1.Şu gıdaları daha fazla yemeye çalışın:Uskumru ve somon gibi yağlı balıklarEsmer pirinç, tam tahıllı ekmek ve makarnaKuruyemişlerMeyve ve sebzeler2.Şu gıdaları daha az yemeye çalışın:Kırmızı et, işlenmiş etler (sosis vb.)TereyağıÇedar, kaşar gibi yağlı peynirlerPaketli gıdalar (kek, bisküvi)3.Daha fazla egzersiz yapınHaftada en az 150 dakika egzersiz yapmayı hedefleyin (tempolu yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi)Yapmayı sevdiğiniz bir şey bulmak için birkaç farklı egzersiz deneyin. Sevdiğiniz bir egzersizi yapmaya devam etme olasılığınız daha yüksektir.4.Sigara içmeyi bırakınSigara içmek kolesterolü yükseltebilir ve kalp krizi, felç, kanser gibi ciddi problemlere yakalanma riskini arttırır.Sigarayı bırakma konusunda yardım almak için doktora başvurabilirsiniz.5.Alkolü azaltmayı deneyinHaftalık alkol tüketim miktarını sınırlandırınHer hafta birkaç içkisiz gün geçirinKısa sürede çok fazla miktarda alkol almaktan kaçınınBu önerilere rağmen kolesterolünüz yüksekse; düzenli doktor kontrolleri ve doktorunuzun önerdiği ilaçları kullanmanız sağlığınız açısından önemlidir.Uzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak:https://www.nhs.uk/conditions/high-cholesterol/https://www.nhs.uk/conditions/high-cholesterol/how-to-lower-your-cholesterol/
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Kronik Yorgunluk Sendromu
Miyaljik ensefalomiyelit; yaygın bilinen adıyla kronik yorgunluk sendromu; çeşitli belirtileri olan uzun süreli bir durumdur. En sık görülen belirti aşırı yorgunluktur. Kronik yorgunluk sendromunun sebebi tam olarak bilinememektedir.Kronik yorgunluk sendromu çocuklar dahil herkesi etkileyebilir ancak 25-45 yaş aralığındaki kadınlarda daha sık görülür.Kronik Yorgunluk Sendromunun Yaygın Belirtileri Nelerdir?Her zaman aşırı yorgun hissetmek (günlük aktiviteleri yapmakta çok zorlanabilirsiniz)Fiziksel aktiviteden sonra geçmeyen yorgunlukDinlendikten veya uyuduktan sonra hala yorgun hissetmekGeceleri sık uyanma gibi uyku sorunlarıDüşünme, hafıza ve konsantrasyon ile ilgili sorunlarKronik Yorgunluk Sendromunun Nadir Görülen Belirtileri Nelerdir?Kas veya eklem ağrısıGrip benzeri semptomlarBaş ağrısıBaş dönmesiHızlı veya düzensiz kalp atışları (kalp çarpıntısı)Belirtilerin şiddeti günden güne değişebilir, hatta bir gün içinde bile değişebilir. Kronik yorgunluk sendromunun belirtileri diğer hastalıkların belirtilerine benzer, bu nedenle doğru teşhis için doktor muayenesi önemlidir. Kronik yorgunluk sendromunun tanısı için özel bir test yoktur. Bu belirtilere neden olabilecek diğer hastalıklar dışlanarak teşhis konur.Kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde amaç belirtileri hafifletmektir. Günümüzde bu durum için spesifik bir tedavi bulunmamakla birlikte, durumu yönetmeye yardımcı olabilecek tedaviler vardır. Tedavide bilişsel davranışçı terapi denenebilir, ağrı ve uyku sorunları için ilaçlar kullanılabilir. Kronik yorgunluk sendromu ile yaşamak zor olabilir. Aşırı yorgunluk ve diğer fiziksel belirtiler günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir. Belirtilerin iyileştiği veya kötüleştiği dönemler olabilir. Kişinin günlük rutinlerini ve aktivitelerini uzun vadeli olarak düzenlemesi gerekir. Kronik yorgunluk sendromu zihinsel ve duygusal sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Kronik yorgunluk sendromunun tedavisinde sosyal destek çok önemlidir. Bu konuda benzer şikayetleri olan kişilerle ya da uzman psikologla görüşmek psikolojik açıdan yardımcı olabilir. Uzm. Dr. İrem CantürkKaynak: https://www.nhs.uk/conditions/chronic-fatigue-syndrome-cfs/
Devamını Oku
Cinsel Sağlık
Menopoz Nedir?
Menopoz, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle reglin (adetin) durmasıdır. Bu genellikle 45-55 yaşları arasında olur. Bazen yumurtalıkların (ooferektomi), rahmin (histerektomi) alınması gibi ameliyat veya kemoterapi gibi tedaviler veya genetik nedenlerle daha erken gerçekleşebilir. Perimenopoz, adetlerin tam olarak bitmediği ama düzensizleşmeye başladığı zamanlardır. 12 ay boyunca adet görmediğinizde menopoza girmiş olursunuz.Menopoz ve perimenopoz dönemlerinde; anksiyete, ruh hali değişimleri, sıcak basması ve düzensiz adet gibi belirtiler görülebilir. Menopoz ve perimenopozda görülen belirtiler; ikili ilişkiler, günlük hayat ve iş dahil olmak üzere yaşamınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Bu belirtiler adetler durmadan aylar veya yıllar önce başlayabilir.Bu dönemde eksilen hormonların yerini alabilecek ve bu belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilecek ilaçlar vardır. Bu ilaçlar konusunda ayrıntılı bilgi almak için kadın doğum doktorunuza danışabilirsiniz. Bu konuda erken tavsiye almak, perimenopoz ve menopozun sağlığınız, ilişkileriniz ve işiniz üzerindeki etkisini azaltmaya yardımcı olabilir.Menopoz ve Perimenopoz Döneminde Yardımcı Olacak Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir?Düzenli uyku rutini oluşturunSağlıklı besleninKemik sağlığı için süt, yoğurt gibi kalsiyum açısından zengin yiyecekler yiyinDüzenli egzersiz yapın (Yürüme, koşma, dans etme gibi aktiviteler yapmayı deneyin)Yoga veya meditasyon gibi rahatlatıcı şeyler yapınAile ve arkadaşlarınızdan aynı şeyi yaşayan insanlarla konuşunBitkisel takviyeleri veya ilaçları almadan önce bir doktorla konuşunSigara içmeyin, içiyorsanız bırakmayı deneyebilirsinizÇok fazla alkol içmeyinUzm. Dr. İrem Cantürk Kaynak: https://www.nhs.uk/conditions/menopause/
Devamını Oku