Panik Bozukluk ve Panik Atak
16 Ağu 2022Panik atak; aniden başlayan ve giderek şiddetlenen, ortalama 10-30 dk kadar süren, bireyde bulunduğu ortamdan kaçma hissi, boğulma hissi veren yoğun sıkıntı ve korku hissi ataklarıdır.
Panik bozukluk ise tekrarlayan panik ataklarla seyreden, ataklar arasındaki zamanda atak geçirme kaygısı taşıyan, atakları önlemek için bir takım davranışsal değişikliğe gidilen durumdur.
Çoğunlukla başlama yaşı 15-20’li yaşlardır fakat her yaş grubunda görülebilir. Yetişkinlerde ve çocuklarda da benzer şekilde karşımıza çıkar. Atak sıklığı kişiden kişiye göre değişir.
Panik atak/bozukluk genetik geçişin yüksek olduğu bir bozukluktur.
Panik atak/bozukluk günlük hayat kalitesini ciddi ölçüde bozmaktadır. Çoğunlukla sosyal fobi, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozuklukları gibi diğer psikiyatrik hastalıklarla birliktelik gösterir. Madde kullanım bozukluklarına yol açabilir.
Bir kişiye panik atak ve panik bozukluk tanısı koymadan önce var olan şikayetleri açıklayacak herhangi bir sistem patolojisinin olmaması gerekir.
Bu Belirtiler Nedir?
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması
- Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma
- Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma
- Uyuşma ya da karıncalanma
- Terleme, üşüme, ürperme ya da ateş basması
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
- Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
Panik ataklı bir hastada atak sırasında bu şikayetlerden en az 4 tanesi görülür.
Bu şikayetlerle hastalar genellikle acil servislere başvuru yapar. Öncelikle kardiyolojik ve nörolojik muayene yapılır, daha sonra tüm olası patolojiler ekarte edilir ve hastada panik atak tanısına yaklaşılır.
Panik atak/bozukluk tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi yöntemleri kullanılır. Düzenli aralıklarla kontrol edilen ve tedaviye uyumlu hastada kısa sürede hızlı sonuçlar alınan bir hastalıktır
Panik bozukluğu olan kişiler nikotin, alkol, kafein gibi maddelerden uzak durmalı, stressiz ve daha sakin bir yaşam tercih etmelidir.
Dr. Hasan Ali BAŞ
Kaynakça: