Ana sayfaya dön
Blog Yazılarımız
Sağlıklı Yaşam
Bağışıklık Sistemimiz Güçleniyor mu Yoksa Çöküyor mu?
Bağışıklık güçlendirici ürünler nelerdir?·       Vitaminler ve takviye edici gıdalar: Multi vitaminler hala en popüler seçenek iken, zerdeçal, deve dikeni ve ekinezya da son zamanlarda birçok kişinin tercihi.·       Süper gıdalar ve kaçınılması gereken gıdalar: İnternette "bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekler" diye arama yaparsanız yaban mersini, brokoli, ıspanak, bitter çikolata ve daha bir çok besinden bahseden binlerce makale karşınıza çıkacaktır. Ayrıca şekerli içecekler veya işlenmiş etler gibi kaçınılması gereken yiyeceklerin de bir listesini bulacaksınızdır, bu yiyeceklerin bağışıklık sisteminiz için kötü olduğunu biliyoruz.·       Detoks tedavileri: Eminim vücuttan toksinleri atmayı amaçlayan detoks ürünlerini de görmüşsünüzdür. Detoks savunucuları, vücudumuza hava, su ve yiyecek yoluyla sürekli olarak giren toksinlerin bağışıklık sistemimizi yavaşlattığını öne sürüyor.​‘‘Bağışıklığı güçlendirmek‘‘ terimini gerçek anlamda karşılan tek şey aşılardır. Aşılar, belirli bir bulaşıcı organizmayla (influenza virüsüne karşı vücudumuzu hazırlayan grip aşısı gibi) savaşmaya yardımcı olmak için bağışıklık sistemimizi hazırlarlar.‘‘Bağışıklık desteği‘‘ ise, vitaminleri (C vitamini gibi) veya sağlıklı bir bağışıklık sistemi için gerekli olan diğer besin maddelerini tanımlar. Hayati besin maddelerinin eksikliği bağışıklığımızı düşürür ancak bu, normal besin seviyesine sahip bir kişinin takviyelerle bağışıklık sistemini güçlendirebileceği anlamına gelmez. Yani, vücudunuzda C vitamini veya çinko gibi önemli bir besin maddesi eksik olmadığı sürece dışarıdan aldığımız takviyelerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini gösteren herhangi bir kanıt yok.Bağışıklığınızı güçlendirmede önemli olan, tek tek yiyecekler veya takviyeler değil, diyetinizin genel kalitesidir. Bu ayrıca, şekerli içecekler veya yüksek oranda işlenmiş etler gibi kaçınmanız gereken gıdalara ilişkin tavsiyeler için de geçerli.Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için yapmanız gerekenler:·       Akdeniz diyetini benimseyin ve kalbiniz için sağlıklı besinler tüketin ·       Düzenli egzersiz yapın ve sağlıklı bir kiloda kalmaya özen gösterin·       Sigara içmeyin (elektronik sigaralar da dahil)·       Alkol tüketiyorsanız, tüketiminizi sınırlandırın·       Sağlıklı ve yeterli uyumaya çalışın·       Stresten uzak durun·       ELRA aracılığıyla düzenli olarak doktorunuzla görüşüp sağlığınız için gerekli tarama testleri ve aşılardan haberdar olduğunuzdan emin olun·       Ellerinizi sık sık yıkayın, bulaşıcı hastalığı olabilecek kişilerden uzak durun, ve hastane gibi riskli ortamlarda maske takın. Mümkün oldukça, online sağlık hizmetlerini tercih edin.Referans:Harvard Medical School, Harvard Health Publishing
Devamını Oku
Online Sağlık
Dünyada Online Sağlık
Gelişmiş ve gelişmekte olan 84 ülkede online reçete yazılması dahil uzaktan sağlık hizmetleri 2010 yılından beri yasal olarak kullanılmaktadır. 2024 yılında online sağlık hizmetlerinin ABD’de 2,8 milyar dolar, AB’de 18,3 milyar dolar, BRICS ülkelerinde 1,2 milyar dolar, Asya ve Pasifik ülkelerinde 1,79 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Telesağlık uygulamalarının en yaygın kullanıldığı ülkeler ABD ve Avrupa Birliği ülkeleridir. ABD’de her 10 kişiden 7’si uzaktan sağlık hizmetlerinden yararlanırken en çok ilaç yazdırma ve reçete hizmetleri talep edilmektedir. Covid-19 pandemisi küresel ölçekte birçok olumsuzluğa yol açmasına rağmen uzaktan sağlık hizmetlerinin gelişimi noktasında hızlandırıcı bir rol oynamıştır. Birçok hükümet belki yıllar sürecek prosedürlere birkaç hafta içinde adapte olmuştur. Akıllı telefon kullanıcı sayısının her geçen gün artıyor olması da, pazarın büyüme sürecini destekleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzaktan sağlık hizmetlerine olan talep aynı zamanda dijital steteskop, dijital otoskop gibi yeni teknolojilerin gelişimine de zemin oluşturmaktadır. Online sağlık; son yıllarda dünya genelinde hızla gelişmekte olan bir alandır.
Devamını Oku
Online Sağlık
Pandemi Sonrası Online Sağlığın Gelişimi ve İlerlemesi
Aynı zamanda sağlıkta kullanılan birçok elektronik alet bulunmaktadır ve gelecek nesiller için robotik, yapay zeka modülleri üzerinde çalışılmaktadır. Onlarca yıldır, hem yeryüzünde hem de havada uzak bölgelere telefonla sağlık hizmeti sunmak için birçok fikir ortaya atılmıştır. Bu fikirler artık telesağlık olarak bildiğimiz şeye dönüştü. Yeryüzünde birçok kez pandemiler görülmüştür. Yakın tarihte sayabileceğimiz İspanyol gribi, Fransız veba salgını, çiçek salgını, tifo salgını vs..  Geçmişle kıyaslarsak günümüzde elimizi rahatlatan en büyük koz online sağlık sistemlerinin hızlanması olarak tasvir edebiliriz. SARS-CoV2 (Covid -19) salgını sırasında hasta ve sağlık hizmeti sağlayıcısının güvenliğine yönelik endişelerin bir sonucu olarak tele-sağlık kullanımı önemli ölçüde hızlandı. Benzer şekilde, enfeksiyonun bulaşmasına ilişkin endişeler, tıp fakültelerinde sağlam, kolay erişilebilir sanal eğitim seçeneklerini de sunmuştur. Kısa sürede fakülteler tele-sağlık odaklı yeni müfredat bileşenleri geliştirmek zorunda kalmıştır. Ancak tele sağlık, çevrimiçi eğitim ve internet destekli araştırma, tamamen geleneksel işleri yapmanın yeni bir yolu değil, yardımcı sağlık sistemidir. Bundan sonra da gelişime ve iyileştirmeye açık bir konudur. 
Devamını Oku
Online Sağlık
Online Sağlık Hizmeti Nerelerde Kullanılır?
Peki kimler online sağlık hizmetinden faydalanabilir ve online sağlık hizmeti ne gibi amaçlar için kullanılabilir? Biraz da buna göz atalım. Niteliği itibarıyla uzaktan sağlık hizmeti sunumuna elverişli olmak kaydıyla, aşağıdaki hizmetler uzaktan sunulabilir:1- Uzaktan sağlık hizmeti talep eden kişi, uzaktan sağlık hizmetinin elverdiği ölçüde muayene edilebilir; kişinin tıbbî gözlem, izlem ve takibi ile değerlendirmesi yapılabilir, teşhis edilmiş hastalıkları kontrol edilebilir; tıbbî danışmanlık verilebilir; konsültasyon veya ikincil görüş talep edilebilir. Gerekli durumlarda, kişiye bir sağlık kuruluşuna fiziken müracaat etmesi önerilebilir.2- Hastalıkların uzaktan yönetimi ve takibi için kişinin kan şekeri ve kan basıncı gibi klinik parametreleri değerlendirilebilir, izlenebilir, tedavi ve ilaç yönetimi sağlanabilir.3-Sağlığın korunmasına ve takibine, sağlıklı yaşamın desteklenmesine, psikososyal destek hizmetlerinin sağlanmasına yönelik hizmetler verilebilir.4-Sağlık riski artan veya ileri yaşlı kişilerin çok yönlü değerlendirmesi ve takibi yapılabilir.5- Teknolojik imkânların elvermesi ve Bakanlıktan gerekli izinlerin alınması koşuluyla kişilere, Bakanlıkça belirlenen girişimsel veya cerrahi operasyon hizmetleri sunulabilir.6- Endemik veya epidemik salgınlarda ulusal nitelikteki kılavuzlar doğrultusunda kişilerin sağlığının korunmasına yönelik gerekli tıbbî işlemler yürütülebilir.7- Giyilebilir teknolojiler ve diğer tıbbî cihazlar ile sağlık hizmeti talep eden kişinin sağlık verileri ölçülebilir ve takip edilebilir.8- Hekim tarafından değerlendirilen kişiye, hekimince e-reçete ve e-rapor tanzim edilebilir.Dr. Hasan Ali BAŞ
Devamını Oku
Online Sağlık
Online Sağlık Nedir?
Bu model, bireylerin sağlık bilgilerini takip etmelerine, sağlık sorunları hakkında bilgi edinmelerine, uzaktan sağlık danışmanlığı alabilmelerine ve hatta uzaktan tıbbi muayene ve tedavi almalarına olanak tanır. Online sağlık hizmetleri genellikle şunları içerir:·      Sağlık Bilgi Kaynakları: İnternet üzerindeki sağlık web siteleri, sağlıkla ilgili bilgilere erişim sağlar. Bu kaynaklar hastaların semptomları, hastalıklar, ilaçlar ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olur.·      Tele Sağlık Danışmanlığı: Uzaktan sağlık danışmanları veya doktorlar, hastalarla video konferans veya telefon görüşmeleri yoluyla iletişim kurarak sağlık sorunlarına danışmanlık yapabilirler. Bu, hasta ve doktor arasındaki fiziksel mesafenin aşıldığı bir tür uzaktan iletişimdir.·      Uzaktan Teşhis ve Tedavi: Bazı durumlarda, doktorlar uzaktan teşhis koyarak tedavi önerebilirler. Özellikle kronik hastalıkların yönetimi için izleme cihazları kullanarak hasta verilerini takip etmek ve tedaviyi ayarlamak mümkün olabilir.·      Sağlık Uygulamaları: Sağlıkla ilgili mobil uygulamalar, kullanıcılara sağlık verilerini kaydetmelerine, semptomları izlemelerine ve sağlıklarını yönetmelerine yardımcı olabilir. Bu uygulamaların birçoğu sağlık ve egzersiz bilgilerini bir araya getirerek kişisel sağlık hedeflerine ulaşmayı destekler.·      Sağlık Portalları: Sağlık kayıtlarını saklamak ve paylaşmak için online sağlık portalları kullanılır. Hastalar, laboratuvar sonuçlarına, tıbbi geçmişlerine ve randevularına bu portallar aracılığıyla erişebilirler. Online sağlık, sağlık hizmetlerine daha kolay erişim sağlayabilir ve hastaların kendi sağlıklarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilir. Ancak, tıbbi tavsiye ve tedavi konusunda uzman görüşlerine dayanmayan bilgilerin güvenilirliğine dikkat etmek önemlidir. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek en iyisi olacaktır.     
Devamını Oku
Online Sağlık
Pandemi Döneminde Online Sağlığın Avantajları
Pandemi nedeniyle gereken sosyal izolasyon, online sağlık hizmetleri sayesinde hasta kişilerle temas yaşanmadan sağlanmış olur.Pandeminin beraberinde getirdiği sosyal izolasyon ve online evden çalışma, depresyon, stres ve anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkları tetiklemekte, kişiler psikolojik desteğe ihtiyaç duymaktadır, online sağlık hizmeti bu gibi durumlarda büyük yarar sağlar. Online sağlık hizmetleri randevu almayı ve gerektiğinde doktoruyla iletişime geçmeyi daha kolay hale getirir ve hastaya erken tanı konmasına yardımcı olur.Online sağlık platformları, hastaların daha fazla uzmanlık alanından doktorlarla görüşmesine olanak tanır, böylece daha iyi bir tedavi seçeneği bulabilirler.Evden çıkmadan, online doktora bağlanmak zamandan da tasarruf sağlar. Hasta uzak mesafedeki doktoruna başka şehirde bile olsa ulaşabilir.Acil durumlarda, doğru yönlendirme ile online sağlık hizmeti hayat kurtarıcı olabilir. Günün herhangi bir saatinde sağlık sorunu ile karşılaşan hastalar için, online sağlık hizmetine ulaşmak büyük kolaylık sağlar.Özet olarak pandemi döneminde online sağlık hizmeti;-Hızlı erişim-Hasta kişilerle temas olmaması-Kolay erişilebilirlik-Randevu kolaylığı sayesinde erken tanı -Birçok uzmanlık alanına ulaşılabilirlik-Zamandan tasarruf-Günün herhangi bir saatinde doktora ulaşabilme olanağı gibi çok önemli avantajlar sağlar.
Devamını Oku
Beslenme
Karbonhidrat Sayımı
Karbonhidrat Sayımı Nedir?Tanımı: Karbonhidrat (KH) sayma aşağıdaki fikirlerden oluşmuş bir öğün planlama yaklaşımıdır. KH, post-prandiyal glisemi cevabını etkileyen temel besin öğesidir. KH’ın çeşidinden çok, total miktarı önemlidir.KH sayımı, daha iyi glisemik kontrolü sağlamak için öğünde tüketilecek olan KH miktarının ayarlanmasına tüketilecek KH miktarına uygun insülin doz ayarı yapılmasına veya öğün öncesi kan glikoz düzeyine göre insülin dozunun ayarlanmasına olanak sağlayan bir öğün planlama yöntemidir.Karbonhidrat İçeren Besinler: Tam tahıl taneleri, un ve undan yapılan besinler,Ekmek, makarna, yufka, bazlama, erişte, pirinçKurubaklagillerMeyveler, sebzelerNişastalı sebzeler (patates, bezelye)Süt ve ürünleri (peynir dışındaki)Bira, şarap ve likörTatlı ve şekerlemelerBazı içecekler (kola, sade gazoz, meyve suyu)Fruktoz, sukroz, maltoz gibi şekerlerŞeker alkolleriKH sayımında posanın rolüKarbonhidrat içeren besinler, yüksek oranda posa içeriyorlarsa (> 5 g ), bu miktar toplam KH değerinden çıkarılarak hesap yapılmalıdır.Kahvaltılık tahıl: 28 g KH, 6 g posa içerir Toplam KH değeri = 28-6 = 22 gEğer öğünde 5 gramdan fazla posa varsa totalKH’tan Posa miktarını çıkartmak gerekir.1 kap posalı tahıl = 6 Posa (g) 32 Total KH (g)1 dilim Tam tahıl ekmeği = 3 Posa (g) 15 Total KH (g)1 sb düşük yağlı süt = 0 Posa (g) 9 Total KH (g)1 sb çilek = 2 Posa (g) 15 Total KH (g)Toplam= 11 Posa (g) 71 Total KH (g)71-11=60 gram KHCounting carbs with fiber Complete Guide to Carb Counting” by H Warshaw, K Kulkarni,KH Sayımı için önerilerKH tüketimi ana/ara öğünlerde benzer olmalı,Öğünlerdeki KH türünden ziyade, total KH miktarı önem taşır,Yoğun insülin tedavisi alanlar, öğünlerde tüketecekleri KH miktarına göre, öğün öncesi insülin dozlarını ayarlamalıdırlar.İdeal Beslenme Planı için, Glisemiyi yükseltmeyen besinler seçilmelidir.Kan Şekeri düzeyleri stabil olmalıdır.Vücutta anti inflamatuar etki gösteren yüksek antioksidanlı besinler arttırılmalıKarbonhidrat, yağ ve proteini dengelenmiş bir diyet.Yağ içeriği %25’ten, protein içeriği %20-25’ten fazla olmamalıEnerji yoğunluğu yüksek besinleri az tüketmekDaha az hazır besin tüketmekÇeşitli besinlerden oluşmalıPosa günde 30-35 gram olmalıKH sayımı 2 temele dayanır1.Kan şekerine etkisi olan temel besin öğesi KH’lardır. KH’lı besinlerin %90-100’ü yenildikten 15 dk-2 saat içinde, kana glikoz olarak geçer.2.Eşit miktardaki basit şeker veya nişasta, kan şekerini eşit düzeyde yükseltir.Kaynakça:American Diabetes Association. (Erişim tarihi: 2023). www.diabetes.orgClinical Diabetes. (2012). 30(3), 130-133.National Health Service. (Erişim tarihi: 2023). www.nhs.ukNutrition Today. (2010). 45(6), 262-266.Counting carbs with fiber Complete Guide to Carb Counting” by H Warshaw, K Kulkarni,Dyt. Rana Hızarcı
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Gestasyonel Diyabet (Gebelik Şekeri) Nedir?
●     Çok su içme, sık idrara çıkma, tekrarlayan idrar yolu/vajinal enfeksiyon, bulantı, halsizlik gibi belirtiler gestasyonel diyabetin habercisi olabilir.●     Yüksek kan şekeri bebeğin anne karnında gelişimini etkileyerek normalden iri doğmasına ve bebeğin hipoglisemi yaşamasına neden olur.●     İri doğan bebeklerde doğum sırasında omuz takılması görülebilir.Ayrıca bu gebeliklerde sezaryen sıklığında artış görülmektedir.●     Diyabetik anne bebeklerinde, ileri yaşlarda obezite ve tip 2 diyabet riski sağlıklı anne bebeklerine göre daha yüksektir.●     Nadiren de olsa “diyabetik ketoasidoz” denilen ciddi bir duruma dönüşebilir.●     Gebeliğin 24-28. haftasında yapılan; "Oral Glukoz Tolerans" (OGTT) denilen şeker yükleme testi ile tanı konulabilir. Gebelik Diyabeti Hastalığında Kimler Risk Altındadır?●     Aşırı kilolular (VKİ>30 kg/m2) ve 18-24. haftalarında fazla kilo alanlar●     1.derece akrabada diyabet öyküsü olanlar●     Önceki doğumunda iri bebek (4 kg ve üzeri) doğuran ve/veya gebelik diyabeti öyküsü olan gebeler●     Polikistik over hastalığı olanlar Gestasyonel diyabetin tanısı ve tedavisi için hamilelik döneminde düzenli doktor kontrollerinizi aksatmayın ve herhangi bir şikayetiniz olduğunda doktorunuza danışın.
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
Altıncı Hastalık (Roseola infantum)
Hastalık bulaşı yetişkin bireylere nadiren olur. Gebeler, kanser hastaları, bağışıklık sistemi hastalığı olanlar yine de temastan kaçınılmalıdır.Virüs bulaşından sonra şikayetlerin başlama süresi ortalama 11-14 gündür.Hastada döküntüler makülopapüler şekilde, basmakla solan, iyileşirken de iz bırakmayan türdedir. Tipik döküntüler ilk olarak gövdede başlar, daha sonra yüze ve kollara yayılma eğilimindedir. Döküntü başladıktan 24-48 saat içinde genellikle kaybolur.Hastalarda döküntü dışında yüksek ateş, ishal, lenf bezlerinde şişlik, halsizlik gibi şikayetler olur. Ateş, diğer döküntülü hastalıklara göre daha yüksek seyreder. Febril konvülziyon riski diğer döküntülü hastalıklara göre daha yüksektir ve bu nedenle ateşli dönemde hastalar iyi takip edilmelidir. Döküntü oluştuktan sonra ateş düşme eğilimindedir.Tanı çoğunlukla şikayeti olan hastaya yapılan klinik muayene sonrası konur. Gerek görülürse seroloji testleriyle de tanı desteklenir.Tüm viral döküntülü hastalıklarda olduğu gibi hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Aktif şikayet döneminde ateş düşürücüler, ağrı kesiciler tedaviye eklenir. Hasta ateş açısından sıkı takip edilmelidir. Ilık duş ve ortam ısısının 22-24 derece olması ateş yönetiminde önemlidir.Bol sıvı tüketimi ve istirahat önerilir. Oral alımı olmayan hastalarda sıvı desteği açısından damardan serum tedavisi yapılabilir.Hastalıktan korunmak için diğer viral hastalıklarda olduğu gibi eller sık sık ve sabunlu suyla yıkanmalı, ortak eşya kullanımından kaçınmalı, bilinen enfekte bireylerden temas izolasyonu sağlanmalıdır. Dr. Hasan Ali BAŞ
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
Çocukluk Çağındaki Döküntülü Hastalıklar
Hastalıklar morfolojik olarak benzerdir fakat ayrımı yapmak ve tanı koymak adına hastaların temas öyküsü, aşı kayıtları, mevsimsel değişikliklerle olan şikayetlerinin varlığı, daha önce geçirilen döküntülü hastalıklar öyküsü, şikayetlerinin başlama sırası ve yeri gibi sorgulamalar detaylı yapılmalıdır.Özellikle döküntünün başlangıcı, dağılımı, ilerlemesi, ateşle olan ilişkisi hastalıklar arasında en belirgin farkı oluşturur.Hastalarda mutlaka seyahat öyküsü ve hayvan maruziyeti sorgulanmalıdır.Çocukluk çağı döküntülü hastalıklarda tanı çoğunlukla alınan detaylı anamnez ve yapılan klinik muayene sonrası konur. Kızamık ve kızamıkçık enfeksiyonlarında tanı koymak için serolojik testler istenir.Ülkemizde kızamık ve kızamıkçık aşıları rutin aşılama takviminde KKK (Kızamık- Kabakulak- Kızamıkçık) üçlü aşı şeklinde uygulanmaktadır. Sağlık Bakanlığının yaptığı son değişiklikle birlikte 1 Temmuz 2016 tarihinden sonra doğmuş ve henüz ilköğretime başlamamış olan çocuklarda KKK aşısı, 12. ayda 1. doz ve 48. Ayda 2. doz yapılacak şeklinde düzenlenmiştir. Riskli bölgelerde olanlarda 9. ayda kızamık aşısı bir doz daha yapılabilir. 1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğanlarda ise halen okullarda 1. Sınıflarda idame kızamık aşısı uygulanmaktadır.Suçiçeği aşısı ise rutin aşılama takviminde 12. ayda uygulanır. Diğer döküntülü hastalıklar için uygulanan bir aşı programı yoktur.Tüm viral enfeksiyonlarda olduğu gibi hastalıktan korunmak için ellerimizi sık sık ve sabunlu suyla temizce yıkamalıyız, sosyal mesafemizi koruyup, temas izolasyonu sağlamalıyız. Ortak eşya kullanımından kaçınmalıyız. Kalabalık yerlerde, toplu taşımalarda maske kullanımı hastalık riskini azaltacaktır. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli bir uyku döngüsü hem hastalıklardan korunmaya yardımcı olacaktır hem de hastalığa yakalandıktan sonra iyileşme sürecini hızlandıracaktır.Çocukluk çağı döküntülü hastalıklarından çoğunlukla viral enfeksiyon kaynaklı olduğu için gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı yapılmamalıdır. Aktif hastalık varlığında tanı ve tedavi için mutlaka bir doktordan görüş alın.Dr. Hasan Ali BAŞ
Devamını Oku
Bulaşıcı Hastalıklar
Beşinci Hastalık Nedir?
Virüs solunum yoluyla bulaşır. Hasta kişilerin öksürmesi veya hapşırması ile oluşan damlacıklar yoluyla virüs bulaşı olur.Hastalarda tipik olarak aniden yüzde başlayan daha sonra gövdeye, bacaklara ve kollara yayılan döküntüler olur. Ellerde ve ayaklarda çoğunlukla döküntü olmaz. Yüzdeki bu tipik döküntü için hastalığa ‘’tokatlanmış yanak hastalığı’’ da denir. Döküntü dışında ateş, halsizlik, eklem ve kemik ağrıları, baş ağrısı, kaşıntı, burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi şikayetler hastalarda görülebilir.Burun akıntısı, ateş, halsizlik gibi belirtiler varken hastalık bulaştırıcılık evresindedir. Döküntü başladıktan sonra bulaştırıcılık kaybolur. Döküntüler de 10-14 gün içerisinde çoğunlukla kaybolur.Hastalık genel olarak hafif seyreder fakat gebelerde, immün sistem hastalığı olanlarda, anemik bireylerde, organ nakili olan bireylerde, kanser hastalarında daha ciddi seyredebilir.Hastalığın teşhisi klinik olarak konulur. Çoğunlukla özel bir tetkike gerek yoktur. Şikayetleri olan ve tipik döküntü başlayan hastalara muayene sonrası tanı konulur.Hastalığın tedavisi semptomatik tedavidir, şikayete yönelik tedavi yapılır. Hastalara istirahat ve bol bol sıvı tüketilmesi önerilir. Gerekirse ateş düşürücüler, ağrı kesiciler ve kaşıntı için antihistaminik ilaçlar tedaviye eklenir.Hastalıktan korunmak için de diğer viral hastalıklarda olduğu gibi eller sık sık temiz ve sabunlu suyla yıkanmalı, ortak eşya kullanımından kaçınmalı, bilinen enfekte bireylerden temas izolasyonu sağlanmalıdır.Dr. Hasan Ali BAŞ
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Gebelik Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Normal bir gebelikte doğuma kadar yaklaşık olarak 10-14 kilo alınmalıdır ama bu rakam kişiden kişiye değişir. Gebelikte dişler daha kolay çürüyebilir, diş eti problemleri normale oranla artış gösterebilir, hormonal etkiler sonucu ağız içerisinde olumsuz değişimler ve diş kaybı yaşanabilir. Bu sebeplerden dolayı gebelikte ağız bakımını ihmal etmeyin.Gebelikte hormonal değişime bağlı olarak göğüs ve karın bölgesi başta olmak üzere vücudun hemen hemen her yerinde değişiklikler gözlenmektedir. Bu dönemde cildi nemlendirmek ve masaj yapmak hamilelik sonrası oluşan deformasyonları azaltır.Gebeliğin 15. haftasından sonra bebek hızla büyüdüğü için bağırsak hareketlerinde yavaşlama meydana gelir ve kabızlık görülebilir. Gebeliğin 3. ayından itibaren düzenli ve kontrollü olarak egzersiz yapmak hem anne adayı hem de bebek açısından oldukça yararlıdır.Günlük hayatta ağır yük kaldırma, aşırı eğilme gibi yorucu durumlardan kaçının. Gebelik döneminde banyo yapmakta herhangi bir sakınca yoktur, fakat suyun sıcaklığı vücut ısısına yakın olmalı aşırı sıcak olmamalıdır. Gebelik döneminde en doğru pozisyon yan yatmaktır, dizlerin arasına yastık koymak da daha konforlu bir uyku sağlar. Kan akışının daha rahat sağlanabilmesi için sol tarafa yatmak daha iyi olarak bilinse de rahat hissettiğiniz yöne doğru yatabilirsiniz. Sigarayı bırakmak bebeğinizin hayata sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi için elinizden gelen en iyi şeylerden biridir. Sigarayı bırakmak zor olabilir ama hiçbir zaman bunun için geç değildir.Gebeliğin ilk belirtileri ile birlikte tüketilen alkolün bebeğin kan dolaşımını etkileyebileceğini unutmayın. Bu sebeple gebelik boyunca alkolden uzak durun.Sentetik kumaşlardan yapılmış kıyafetler anne adayları için uygun değildir, pamuklu giysiler tercih edin. Gebeler için sıcak olmaması ve serinlik önemli bir faktördür, bol kıyafetler size rahatlık sağlar. Gebelikte geçirilen bazı enfeksiyonlar bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle hamilelik boyunca enfeksiyon riskinin yüksek olduğu ortamlardan uzak durmaya özen gösterin.Yolculuk yaparken otobüs, araba, tren gibi ulaşım araçlarında geçirilen sürenin 6 saatten fazla sürmemesi önemlidir. Uçak yolculuğu ise daha güvenli bir alternatiftir, kabin basıncında önemli ve ani bir değişiklik olmadığı müddetçe herhangi bir risk yoktur.Uzm. Dr. İrem CantürkKaynak için bknz.
Devamını Oku
Faydalı Bilgiler
Akılcı Antibiyotik Kullanımı
Son yıllarda antibiyotiklerin aşırı kullanımı, daha az etkili hale gelmelerine ve süper dirençli mikropların ortaya çıkmasına neden olmuştur.Bunlar, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok farklı antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiş bakteri türleridir:-MRSA (metisiline dirençli Staphylococcus aureus)-Clostridium difficile (C. diff)-Çoklu ilaca dirençli, tüberküloza neden olan bakterilerBu tür enfeksiyonlar ciddi ve tedavi edilmesi zor olmakta ve dünya genelinde giderek artan ölümlere neden olabilmektedir. En büyük endişe, mevcut antibiyotiklerle tedavi edilemeyecek yeni bakteri türlerinin ortaya çıkmasıdır.Antibiyotikleri sadece gerekli olduğu durumlarda hekiminizin önerileri doğrultusunda, alım zamanına ve şekline dikkat ederek kullanmak çok önemlidir. Kaynak için bknz.
Devamını Oku
Kronik Hastalıklar
Astım Nedir?
Astımın nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte çeşitli alerjenlerin hastalığı tetiklediği tespit edilmiştir. Genetik ve çevresel faktörlerin birlikteliği ile oluşan bir patolojidir. Özellikle alerjiye yatkın çocuklarda astım gelişme ihtimalinin varlığı göz ardı edilmemeli ve çocuk astım açısından kontrol edilmelidir.Astımda çoğunlukla tetikleyici bir faktör vardır. Hava kirliliği, duman, ev tozu, polen, egzersiz, reflü gibi etkenlerin tetiklemesiyle olabileceği gibi herhangi bir tetikleyen faktör olmadan da hastalarda astım gelişebilir.Astımın klasik belirti ve semptomları aralıklı nefes darlığı, öksürük ve hırıltılı solunumdur. Fakat bu şikayetler her ne kadar astım için tipik de olsa spesifik şikayetler olmadığı için bu gibi şikayetleri olan hastalara yapılan fizik muayene sonrasında alınan laboratuvar, görüntüleme testleri ve solunum fonksiyon testleri ile tanı koyulur. Astım tanısı alan hastada tetikleyici ve alerjen bir etken olup olmadığı deri prick testi ve intradermal testlerle araştırılır.Astımda tamamen düzelmenin olmadığı bilinmelidir. Tedavide ana hedef astım semptomlarının kontrolünü optimize etmek ve ilaç yan etkilerini en aza indirirken astım alevlenme riskini azaltmaktır. İyi kontrol altına alınmış astımı olan bir kişi solunum nedeniyle kısıtlama olmadan iş, okul, oyun ve spora katılabilmelidir. Tedavi; hastanın hem hastalıkla alakalı hem de ilaç kullanımı ile alakalı eğitimi, hastanın astım tetikleyicilerine maruziyetini en aza indirmesi, hastaya uygulanan farmakolojik tedavi ve düzenli kontrolleri içerir. Kullanılan ilaçlar çoğunlukla hava yolunu açıcı inhaler tedavilerdir.Kötü kontrol edilen astım, her zaman yorgun hissetmeye, işte veya okulda düşük performans veya devamsızlık, strese, kaygı veya depresyona, sık tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarına, çocuklarda büyüme geriliklerine, ergenlikte gecikmelere ayrıca yaşamı tehdit edebilecek solunum problemlerine neden olur.Dr. Hasan Ali BAŞKaynaklar:1.bknz.2.bknz.    
Devamını Oku
Anne ve Çocuk Sağlığı
Çocukluk Çağında Aşılama
Aşı; çocukları hastalıklara karşı korumak için yapılabilecek en önemli şeydir. Aşılar her yıl dünya çapında 3 milyon ölümü önler. Aşıların kullanılmaya başlanmasından bu yana milyonlarca insanı öldüren veya sakat bırakan çiçek hastalığı, çocuk felci ve tetanoz gibi hastalıklar ya yok olmuştur ya da çok nadir görülmektedir. Kızamık ve difteri gibi diğer hastalıklar, aşılarının kullanılmaya başlanmasından bu yana %99,9'a kadar azalmıştır. Bununla birlikte, insanlar aşı olmayı bırakırsa, bulaşıcı hastalıkların hızla yeniden yayılması mümkündür.Aşılar Hakkında Bilinmesi Gerekenler Nelerdir?Aşılar; birçok ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hastalıktan korur.Aşılar piyasaya sürülmeden önce sıkı güvenlik testlerine tabi tutulurlar, ayrıca piyasaya sürüldükten sonra da yan etkiler açısından sürekli olarak izlenirler.Aşı olduğunuzda toplumsal bağışıklığa katkı sağlayarak aşı olamayacak durumdaki insanlara yayılan hastalıkları durdurmaya yardımcı olursunuz.Toplumda yeterli sayıda insan aşılanırsa bazı hastalıklar azalır ve hatta biter.Aşılar otizme neden olmaz. Araştırmalarda kızamık aşısı ile otizm arasında bir bağlantı olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamamıştır.Çocuklara aynı anda birkaç aşı yapmak güvenlidir ve bu gereken enjeksiyon miktarını azaltır.Dünya Sağlık Örgütü, aşı kararsızlığını küresel sağlığa yönelik en büyük tehditlerden biri olarak listelemektedir. Aşı kararsızlığı, aşıya erişimi olan kişilerin aşılamayı geciktirdiği veya reddettiği durumdur. Aşı karşıtı hikayeler genellikle sosyal medya aracılığıyla yayılır, bunlar bilimsel kanıtlara dayanmazlar ve çocuğunuzu ciddi bir hastalık riskine sokabilirler. Aileler bu hikayelere karşı dikkatli olmalıdır. Uzm. Dr. İrem CantürkKaynak için bknz.
Devamını Oku