Elektrolit Dengesizliği Nedir, Belirtileri Ve Tedavisi Nelerdir?

Elektrolit Dengesizliği Nedir, Belirtileri Ve Tedavisi Nelerdir?

13 Eki 2024

İnsan vücudunda en sık bulunan elektrolitleri sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, klor, fosfor ve bikarbonat şeklinde sıralayabiliriz. Bunlar pozitif ve negatif yüklü iyonlardır ve vücuttaki sıvı dengesinin sağlanmasına, asit baz dengesinin sağlanmasına ve vücut ph’ını belli aralıkta tutulmasına yardımcı olur.

Genel Bilgilendirme:

Tüm bu elektrolitler insan vücudunun sağlıklı ve dengeli çalışmasını sağlamak için birçok dokuda ve organda metabolik faaliyetlere katılırlar. Vücuttaki sıvı dengesinin sağlanmasına, kanın ph değerinin normal aralıkta kalmasına (arteriyel kanda 7.35-7.45), kasların çalışma mekaniğine, kemik gelişimine, sinirsel iletiminin sağlanmasına, kalbin çalışma fonksiyonunun sağlanmasına gibi vücutta birçok mekanizmada rol alırlar.

Bu elektrolitlerden birinin azlığı veya fazlalığı sıvı elektrolit dengesizliğine yol açar. Bazı elektrolit bozuklukları ciddi sağlık problemlerine neden olabilir, hızlıca tespit edilip tedavisinin yapılması gerekir.

Sıvı ve Elektrolit Dengesizliği Neden Olur?

Sıvı elektrolit dengesizliği ya vücuda alınan sıvı ve elektrolitlerin azlığı ya da vücuttan atılırken veya geri emilirken ki süreçlerde yaşanan aksaklıklar sonucu olur.

Vücutta aldığımız sıvıların vücuttan atılımını sağlayan en önemli organımız böbreklerdir. En sık böbrek hastalıklarında sıvı elektrolit dengesizliklerini görürüz.

Böbrek hastalıkları dışında yaşa bağlı olarak da gelişen veya yaştan bağımsızı dolaşım sistemini etkileyen tüm hastalıklarda, (kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları, akciğer, mide-bağırsak hastalıkları gibi) hastalıklarda da sıvı elektrolit dengesizliği olur. Bunun dışında,

- Travma, elektrik çarpması

- İleri derecede yanıklar, kimyasal yanıklar

- Beslenmenin sağlıksız ve düzensiz olduğu malnütrisyon durumlarında

- Uzun süre sıcağa maruziyet sonrası veya sıcak çarpması sonrası veya yoğum tempolu egzersiz sonrası sıvı alımının yetersiz olduğu durumlar

- Enfeksiyonlar, ateşli hastalıklar

- Kemoterapi gibi kanser tedavileri

- Vücuttan sıvı atılımını arttıran ilaç kullanımı

- Uzun süren ve sıvı kaybına neden olan kusma ve/veya ishal ile giden hastalıklar sıvı elektrolit dengesizliğine neden olur.

Sıvı ve Elektrolit Dengesizliğinde Belirtiler Nelerdir?

Sıvı ve elektrolit dengesizliğinde belirtiler eksik olan elektrolite göre değişiklik gösterir.

Vücut içerisinde birçok elektrolit birbirini etkileyen mekanizmalar üzerinden etkinlik gösterir. Örneğin; Kalsiyum ve fosfor elektrolitlerinin vücuttaki dengesini sağlamada d vitamini etkinliği vardır. İkisinden birinin dengesizliği diğerinin vücuttaki seviyesini de değiştirebilir. Yine kalsiyum emiliminin sağlanması için vücutta yeterli miktarda magnezyum olması gerekir.

Sodyum eksikliğinde bulantı, kusma, tansiyon düzensizliği, kas güçsüzlüğü, yorgunluk ve halsizlik gibi şikayetler olur. Çok ciddi sodyum düşüklüğü ise bilinç bulanıklığı ve nöbet gibi ciddi sağlık problemlerine neden olur.

Aşırı tuz tüketimi veya ciddi sıvı kaybı gibi durumlarda oluşan sodyum yüksekliğinde hastalarda susama isteği, baş ağrısı, huzursuzluk, kas zayıflığı ve yine ileri seviyelerde bilinç kaybına neden olur.

Potasyum düşüklüğünde kabızlık, çarpıntı, yorgunluk, kas krampları ve karıncalanma olur.

Potasyum yüksekliği ise kardiyak açıdan ciddi bir sağlık problemi oluşturur. Bulantı, kusma gibi şikayetlerin dışında ileri seviyede potasyum yüksekliği kalpte ritim bozuklukları, nefes darlığı kalp krizi gibi ölümcül seyreden bir klinik tablo oluşturabilir.

Kalsiyum özellikle kas iskelet sistemimizin gelişmesinde ve sinirsel iletide önemli rol oynar. Kalsiyum eksikliğinde çocuklarda raşitizm yetişkinlerde osteoporoz dediğimiz rahatsızlığa yol açar. Hastalarda kas krampları, kemiklerde ve kaslarda ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma, ciltte kuruluk ve dişlerde çürüme ve diş eti problemlerine neden olur. Kalsiyum yüksekliğinde ise baş ağrısı, kas güçsüzlüğü, yorgunluk ileri seviyelerde konsantrasyon problemleri, bilişsel fonksiyonlarda azalma gibi şikayetlere neden olur.

Magnezyum eksikliğinde yorgunluk ve depresyon, bulantı, iştahsızlık, kas krampları ve kardiyak ritim bozuklukları görülebilir.

Magnezyum fazlalığında tansiyon düzensizliği özellikle düşük tansiyon, bulantı ve kas krampları, nefes darlığı, ishal gibi şikayetlere neden olur.

Fosfor eksikliğinde kemik yapısında zayıflama, kemiklerde yumuşama, kaslarda güçsüzlük, lökosit, eritrosit, trombosit gibi kan hücrelerinin fonksiyonlarında azalmaya neden olur. Fosfor fazlalığında ise kabızlık, bulantı, kusma gibi sindirim sistemi problemleri, ciltte kızarıklık ve döküntüler gibi şikayetlere neden olur.

Sıvı Elektrolit Dengesizliğinde Tanı ve Tedavi:

Hastalar kliniğe belirli bir şikayet üzerine başvuru yapar ve hastalardan alınan kan, idrar tahlilleri ile varsa elektrolit dengesizliği tespit edilir. Potasyum metabolizma bozukluğunda EKG ve kardiyak değerlendirme mutlaka yapılmalıdır. İleri seviye eksiklik veya fazlalık durumlarında doku organ hasarı olup olmadığının tespiti için radyolojik görüntüleme yöntemleri de tanıda kullanılabilinir.

Bu elektrolitler vücutta kendiliğinden üretilmediği için mutlaka dışardan beslenme yoluyla alınmalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenme programlarının yapılması, günlük yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması açısından yapılacak ilk şeylerdir.

Elektrolit bozukluklarında özellikle eksiklik gibi durumlarda ilaç desteği sağlanır ve elektrolit dengesizliğinin neden olduğu şikayetlere yönelik de semptomatik tedavi verilir.

İleri seviye elektrolit dengesizliğinde ileri tetkik ve tedavinin yapılması amacıyla hastaneye yatış yapılarak hasta takibi yapılır.

Beslenme Önerileri:

Kalsiyum içeriği zengin olan besinler:

-Süt ve ürünleri, pekmez, susam, fındık-fıstık vs yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler

Fosfor içeriği zengin olan besinler:

Et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, süt ve türevleri,

Tahıl ve kuru baklagil tanelerinin çoğunlukla dış kısımlarındaki fosfor fitik asitle bileşik olarak bulunur.

Sodyum içeriği zengin olan besinler:

Tuz, kabartma tozu, tütsülenmiş ürünler, işlenmiş etler, yemek sodası, kahve, yeşil sebzeler-dereotu, kurubaklagiller, fındık-fıstık vb. meyve suları, patates

Magnezyum içeriği zengin besinler,

Yağlı tohumlar, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, kepeği ayrılmamış tahıllar

Potasyum içeriği zengin besinler:

Ispanak ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, kuruyemişler, meyvelerden ise muz avokado potasyum içeriği zengin olan besinlerdir.

Dr. Hasan Ali Baş

Son Paylaşımlar
https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f420a2c89-25df-48f2-a882-ab5e080d3dd0.webp
Su İçmenin Önemi
29 Haz 2022

Suyun hayatımızdaki rolü nedir? İnsan vücudunun yaklaşık % 60’ı sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki tüm hücre ve organ sistemlerinin uygun çalışması suya bağımlıdır. Su; vücut sıcaklığının düzenlenmesinde, besinlerin hücrelere taşınmasında ve metabolizma sonucunda oluşan artık ürünlerin uzaklaştırılmasında rol almaktadır.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f0f971558-750a-4088-8b63-2cb8fdd549de.webp
HIV Nasıl Bulaşır?
29 Haz 2022

BİTMEYEN PANDEMİ: HIV (Human Immunodeficiency Virus: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ve neden olabildiği AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome: Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) 1980’lerden beri dünyanın mücadele etmeye çalıştığı büyük pandemilerden biridir.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f466b1f65-a236-4c1a-ad36-8d9a85157550.webp
Hamilelikte Folik Asit Kullanımının Yararları
26 Tem 2022

Folik asit, santral sinir sisteminin gelişiminde çok önemli olduğu için gebelik planlayan anne adaylarının, NTD (nöral tüp defekti) riskini azaltmak için gebe kalmadan en az 2-3 ay önce folik asit almaya başlamaları ve gebe kaldıktan sonra da 3 ay kadar folik asit kullanmaya devam etmeleri büyük önem taşır. Günde 400 mcg folik asit genellikle yeterlidir.

https://elra.s3.eu-central-1.amazonaws.com/Uploads/ProfilePicture/19827cf0-5bf7-42d6-8d8c-86b680d14efd.jpg
Aralıklı Oruç Nedir?
27 Tem 2022

Sağlığa kavuşmayı sağlayan bir diğer mekanizma ise uzayan açlık sonrası hücrelerin kendi içerisindeki zararlı maddeleri sindirmesi yani otofaji’dir. Otofaji ile hücrelerin temizliği, detoks süreci başlar. Metabolizma dengelenir, nörolojik problemler özellikle de beyin sisi yavaş yavaş ortadan kalkar. Enerji dolu, tam bir iyilik hali başlar.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252fdc33782f-a929-42c6-8ce3-f26632c22bcb.webp
Menopoz Nedir?
26 Tem 2022

Menopoz, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle reglin (adetin) durmasıdır. Bu genellikle 45-55 yaşları arasında olur. Bazen yumurtalıkların (ooferektomi), rahmin (histerektomi) alınması gibi ameliyat veya kemoterapi gibi tedaviler veya genetik nedenlerle daha erken gerçekleşebilir.

Yukarı çık