İnsan vücudunda en sık bulunan elektrolitleri sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, klor, fosfor ve bikarbonat şeklinde sıralayabiliriz. Bunlar pozitif ve negatif yüklü iyonlardır ve vücuttaki sıvı dengesinin sağlanmasına, asit baz dengesinin sağlanmasına ve vücut ph’ını belli aralıkta tutulmasına yardımcı olur.
Tüm bu elektrolitler insan vücudunun sağlıklı ve dengeli çalışmasını sağlamak için birçok dokuda ve organda metabolik faaliyetlere katılırlar. Vücuttaki sıvı dengesinin sağlanmasına, kanın ph değerinin normal aralıkta kalmasına (arteriyel kanda 7.35-7.45), kasların çalışma mekaniğine, kemik gelişimine, sinirsel iletiminin sağlanmasına, kalbin çalışma fonksiyonunun sağlanmasına gibi vücutta birçok mekanizmada rol alırlar.
Bu elektrolitlerden birinin azlığı veya fazlalığı sıvı elektrolit dengesizliğine yol açar. Bazı elektrolit bozuklukları ciddi sağlık problemlerine neden olabilir, hızlıca tespit edilip tedavisinin yapılması gerekir.
Sıvı elektrolit dengesizliği ya vücuda alınan sıvı ve elektrolitlerin azlığı ya da vücuttan atılırken veya geri emilirken ki süreçlerde yaşanan aksaklıklar sonucu olur.
Vücutta aldığımız sıvıların vücuttan atılımını sağlayan en önemli organımız böbreklerdir. En sık böbrek hastalıklarında sıvı elektrolit dengesizliklerini görürüz.
Böbrek hastalıkları dışında yaşa bağlı olarak da gelişen veya yaştan bağımsızı dolaşım sistemini etkileyen tüm hastalıklarda, (kalp hastalıkları, karaciğer hastalıkları, akciğer, mide-bağırsak hastalıkları gibi) hastalıklarda da sıvı elektrolit dengesizliği olur. Bunun dışında,
- Travma, elektrik çarpması
- İleri derecede yanıklar, kimyasal yanıklar
- Beslenmenin sağlıksız ve düzensiz olduğu malnütrisyon durumlarında
- Uzun süre sıcağa maruziyet sonrası veya sıcak çarpması sonrası veya yoğum tempolu egzersiz sonrası sıvı alımının yetersiz olduğu durumlar
- Enfeksiyonlar, ateşli hastalıklar
- Kemoterapi gibi kanser tedavileri
- Vücuttan sıvı atılımını arttıran ilaç kullanımı
- Uzun süren ve sıvı kaybına neden olan kusma ve/veya ishal ile giden hastalıklar sıvı elektrolit dengesizliğine neden olur.
Sıvı ve elektrolit dengesizliğinde belirtiler eksik olan elektrolite göre değişiklik gösterir.
Vücut içerisinde birçok elektrolit birbirini etkileyen mekanizmalar üzerinden etkinlik gösterir. Örneğin; Kalsiyum ve fosfor elektrolitlerinin vücuttaki dengesini sağlamada d vitamini etkinliği vardır. İkisinden birinin dengesizliği diğerinin vücuttaki seviyesini de değiştirebilir. Yine kalsiyum emiliminin sağlanması için vücutta yeterli miktarda magnezyum olması gerekir.
Sodyum eksikliğinde bulantı, kusma, tansiyon düzensizliği, kas güçsüzlüğü, yorgunluk ve halsizlik gibi şikayetler olur. Çok ciddi sodyum düşüklüğü ise bilinç bulanıklığı ve nöbet gibi ciddi sağlık problemlerine neden olur.
Aşırı tuz tüketimi veya ciddi sıvı kaybı gibi durumlarda oluşan sodyum yüksekliğinde hastalarda susama isteği, baş ağrısı, huzursuzluk, kas zayıflığı ve yine ileri seviyelerde bilinç kaybına neden olur.
Potasyum düşüklüğünde kabızlık, çarpıntı, yorgunluk, kas krampları ve karıncalanma olur.
Potasyum yüksekliği ise kardiyak açıdan ciddi bir sağlık problemi oluşturur. Bulantı, kusma gibi şikayetlerin dışında ileri seviyede potasyum yüksekliği kalpte ritim bozuklukları, nefes darlığı kalp krizi gibi ölümcül seyreden bir klinik tablo oluşturabilir.
Kalsiyum özellikle kas iskelet sistemimizin gelişmesinde ve sinirsel iletide önemli rol oynar. Kalsiyum eksikliğinde çocuklarda raşitizm yetişkinlerde osteoporoz dediğimiz rahatsızlığa yol açar. Hastalarda kas krampları, kemiklerde ve kaslarda ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma, ciltte kuruluk ve dişlerde çürüme ve diş eti problemlerine neden olur. Kalsiyum yüksekliğinde ise baş ağrısı, kas güçsüzlüğü, yorgunluk ileri seviyelerde konsantrasyon problemleri, bilişsel fonksiyonlarda azalma gibi şikayetlere neden olur.
Magnezyum eksikliğinde yorgunluk ve depresyon, bulantı, iştahsızlık, kas krampları ve kardiyak ritim bozuklukları görülebilir.
Magnezyum fazlalığında tansiyon düzensizliği özellikle düşük tansiyon, bulantı ve kas krampları, nefes darlığı, ishal gibi şikayetlere neden olur.
Fosfor eksikliğinde kemik yapısında zayıflama, kemiklerde yumuşama, kaslarda güçsüzlük, lökosit, eritrosit, trombosit gibi kan hücrelerinin fonksiyonlarında azalmaya neden olur. Fosfor fazlalığında ise kabızlık, bulantı, kusma gibi sindirim sistemi problemleri, ciltte kızarıklık ve döküntüler gibi şikayetlere neden olur.
Hastalar kliniğe belirli bir şikayet üzerine başvuru yapar ve hastalardan alınan kan, idrar tahlilleri ile varsa elektrolit dengesizliği tespit edilir. Potasyum metabolizma bozukluğunda EKG ve kardiyak değerlendirme mutlaka yapılmalıdır. İleri seviye eksiklik veya fazlalık durumlarında doku organ hasarı olup olmadığının tespiti için radyolojik görüntüleme yöntemleri de tanıda kullanılabilinir.
Bu elektrolitler vücutta kendiliğinden üretilmediği için mutlaka dışardan beslenme yoluyla alınmalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenme programlarının yapılması, günlük yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması açısından yapılacak ilk şeylerdir.
Elektrolit bozukluklarında özellikle eksiklik gibi durumlarda ilaç desteği sağlanır ve elektrolit dengesizliğinin neden olduğu şikayetlere yönelik de semptomatik tedavi verilir.
İleri seviye elektrolit dengesizliğinde ileri tetkik ve tedavinin yapılması amacıyla hastaneye yatış yapılarak hasta takibi yapılır.
Kalsiyum içeriği zengin olan besinler:
-Süt ve ürünleri, pekmez, susam, fındık-fıstık vs yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler
Fosfor içeriği zengin olan besinler:
Et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, yağlı tohumlar, süt ve türevleri,
Tahıl ve kuru baklagil tanelerinin çoğunlukla dış kısımlarındaki fosfor fitik asitle bileşik olarak bulunur.
Sodyum içeriği zengin olan besinler:
Tuz, kabartma tozu, tütsülenmiş ürünler, işlenmiş etler, yemek sodası, kahve, yeşil sebzeler-dereotu, kurubaklagiller, fındık-fıstık vb. meyve suları, patates
Magnezyum içeriği zengin besinler,
Yağlı tohumlar, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, kepeği ayrılmamış tahıllar
Potasyum içeriği zengin besinler:
Ispanak ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller, kuruyemişler, meyvelerden ise muz avokado potasyum içeriği zengin olan besinlerdir.
Dr. Hasan Ali Baş
Yukarı çık