Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dikkatin sürdürülmesinde ve dürtü kontrolünde zorluklar ile aşırı hareketlilik belirtilerini içeren nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu durum, çocukların akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. DEHB tanı ve tedavisinde erken müdahale, davranışsal terapiler ve gerekirse farmakolojik destek önemli rol oynar.
Çocuklarda Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk döneminde başlayan, sosyal ve bilişsel gelişim açısından normal çocuklardan geri olan, dikkatini uzun süre toplayamama, aşırı hareketli olma ve dürtüsel bozukluklarla giden nörogelişimsel bir bozukluktur.
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu dünya çapında çocukların %5-10 unu etkileyen karmaşık bir hastalıktır.
Hiperaktivite bozukluğu genellikle 7 yaş civarı çocukluk döneminde farkedilir ancak daha erken yaşlarda da ortaya çıkabilir. Ancak bazı durumlarda daha erken veya geç yaşlarda da teşhis edilebilir.
Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu erkek çocuklarda kızlara göre daha fazla görülür, bu oran çeşitli kaynaklarda farklı olmakla birlikte erkeklerde kızlardan 8 kat fazla görüldüğü bildirilmiştir.
Aşırı hareketlilik
Yerinde duramama
Dikkatini verememe, oyunlarını tamamlayamama
Eşyalarını sık kaybetme, unutkanlık
Ebeveynlerini dinlememe
Fazla konuşma
Başkalarının sözlerini kesme, karşı tarafı dinlememe
Dış uyaranlarla dikkatinin çabuk dağılması
Aceleci davranma, sıra bekleyememe
Sık sık oturduğu yerden kalkıp gezinme
Dürtülerine göre hareket etme
Bazı ilgi alanlarına aşırı odaklanmak ve bunlardan kopamama
Enerjisinin uzun süre tükenmemesi
Etiyolojisi tam olarak aydınlatılamamıştır ancak kalıtsal faktörler (ailede DEHB varlığı), biyolojik faktörler (beyindeki kimyasal ve yapısal farklılıklar) ve çevresel faktörlerin (annenin gebelikte sigara, alkol veya diğer toksik maddeler kullanması) hastalığın oluşumunda birlikte etkili olduğu gösterilmiştir.
Bu çocukların yaklaşık %30-50'sinde davranış bozuklukları, %20-25’inde anksiyete bozuklukları,
%15-20'sinde duygudurum bozuklukları, %10-25'inde öğrenme güçlüğü normalden daha sık bulunabilir.
DEHB tanısı genellikle çocuk psikiyatristi bazen de çocuk nöroloğu tarafından konur.
Tanıda birçok değerlendirme yöntemi kullanılır. Kapsamlı bir yaklaşım önemlidir. Detaylı bir anamnez, anne, baba ve öğretmenler tarafından değerlendirilen standartlaşmış derecelendirme ölçekleri, sürekli performans testi gibi nöropsikolojik testlerden gelen bilgiler birlikte değerlendirilerek tanı konulabilir.
Hiperaktivite bozukluğu ergenlik dönemi ile birlikte azalma gösterebilir ancak dikkat eksikliği ve sabırsızlık, düşünmeden hareket etme gibi dürtüsel özellikler tedavi almayan çocuklarda devam edebilir. Bu yüzden erken tanı ve tedavi önemlidir.
Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte dikkati artırmayı ve hiperaktiviteyi azaltmayı sağlayan ilaçlar, belirtileri önemli ölçüde azaltabilir. İlaç tedavisine ek olarak bu çocukların ailelerine bir psikolog tarafından danışmanlık ve destek verilmesi, çocuğun davranış terapisi alması ve eğitim desteği sağlanması tedavi başarısını artırır.
Hayır. DEHB çocukluk çağında başlar, ancak ergenlik ve yetişkinlik döneminde de görülmeye devam eder.
Hayır. DEHB nörogelişimsel bir bozukluktur. Beyindeki dopamin ve norepinefrin gibi kimyasalların dengesizliği nedeniyle olur. Genetik ve çevresel faktörler de hastalığın gelişiminde biyolojik etkenlerle birlikte rol oynarlar
Hayır. Zekaları normal olabileceği gibi hatta bazen daha zeki olabilirler. Bu çocukların başarılarının düşük olması, dikkat eksikliği ve hiperaktivitelerinin kontrol altına alınmayışı nedeniyledir.
Evet. Bazen hiperaktiviteleri olmayan çocuklarda da DEHB görülebilir, bu durum “Dikkatsizlik Ağırlıklı DEHB” olarak bilinir.
Çocuklarda Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu semptomları hafif orta veya şiddetli olabilir. Hafif şiddetteki çocuklar, semptomların birkaçını gösterir ve bu durum çok ciddi sorun yaratmaz.
Orta şiddette semptom gösteren çocuklarda hafif şiddette semptom gösterenlere göre biraz daha fazla semptom bulunur.
Şiddetli olan vakalarda semptomların çoğu bulunur ve bu durum, çocukların okul başarısını, sosyal ilişkilerini ve günlük yaşamlarını ciddi olarak etkiler.
Anksiyete
Bipolar affektif bozukluk
Otizm spektrum bozukluğu
Özel öğrenme güçlüğü (disleksi vb.)
Davranış bozukluğu
Uyku bozuklukları (uyku apnesi vb.)
Epilepsi (özellikle absans nöbetler)
Zeka geriliği
Görme bozukluğu
İşitme bozukluğu
Kötü beslenme
İlaç kullanımı (Fenobarbital, karbamazepin, antiastmatik gibi ilaçlar)
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
Hipertiroidi
Madde kullanımı
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tanısında göz önünde bulundurulması gereken durumlardır.
Tedavinin başarısında ilaçla birlikte aile ve öğretmenlerin iş birliği çok önemlidir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu nörogelişimsel bir hastalıktır, yani sorun beyindeki kimyasal ve yapısal farklılıklardan kaynaklandığı için ailenin tutum ve davranışları ile ilgili değildir.
Ancak ailenin çocuğa doğru yaklaşımı tedavinin başarısını olumlu yönde etkileyebilir.
Sabırlı ve anlayışlı olmak
Uyku ve çalışma düzeni ile ilgili net günlük programlar oluşturmak
Çocuğa ulaşılabilir hedefler koymak
Yetenekleri ile ilgili teşvikte bulunmak
Öğretmeniyle iletişimi sürdürmek
Olumlu davranışlarına pozitif yaklaşımda bulunmak
Enerjisini spor ve benzeri aktivitelere yönlendirmek
Sosyal becerilerini ve etkileşimlerini desteklemek
Ekran süresini düzenlemek
Tedavide kullanılan ilaçlar beyindeki dopamin ve norepinefrin seviyelerini artırarak hastalığın semptomları azaltarak iyileşmeyi sağlar. Genel olarak güvenli olan bu ilaçların yan etkileri arasında yaygın olarak karın ağrısı, iştahsızlık, kardiyovasküler etkiler ve tikler bulunur. Yan etkilerin şiddetine göre ilaç dozunun ayarlanması veya ilacın değiştirilmesi uygun olabilir.
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan hastalarda
Dikkat ve odaklanma sorunları nedeniyle akademik başarısızlık
Dürtüsel bozukluklar ve hiperaktivite nedeniyle sosyalleşme problemleri
Sigara, alkol ve madde kullanımı ve dikkatsizlik nedeniyle kazalara karışma oranlarında artış
Davranışsal ve psikiyatrik sorunlar
Başladıkları işi sonlandıramama nedeniyle iş ve kariyer hayatında başarısızlık
Dürtüsel bozukluklar nedeniyle suça karışma ihtimalleri
Kurallara uymamaları nedeniyle hukuki problemlerle karşılaşma riskleri
Uyku bozuklukları nedeniyle sağlıksız yaşam sürmeleri
DEHB hastalarının yaşam boyu karşılaşabileceği riskler arasındadır.
Covid 19 pandemisinin getirdiği sosyal izolasyon DEHB yaşayan hastalarda davranışsal ve duygusal sorunların artmasına neden olmuştur. Bu dönemde, uzaktan eğitim sürecinde normal bireylerde de görülebilen dikkat eksikliği gibi sorunlar bu hastalarda daha belirgin hale gelmiştir.
Pandemi döneminde hastaların uyku düzenlerinde bozulma, pandemi nedeniyle tedavi süreçlerinde aksaklıklar yaşanması ve takiplerine devam edememeleri hastalığın semptomlarının daha da artmasına neden olmuştur.
Dr. Nilgün Duman
Yukarı çık