Tansiyon Nedir Ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?

Tansiyon Nedir Ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?

20 Eki 2024

Tansiyon, kan basıncı olarak da bilinen bir terimdir ve kalbin pompaladığı kanın damar duvarlarına yaptığı baskıyı ifade eder. Kan basıncı, sağlıklı bir vücut için son derece önemli bir faktördür, çünkü hücrelerin oksijen ve besin almasını sağlar. Ancak yüksek veya düşük tansiyon, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Tansiyon Nedir?

Tansiyon, kalbin kasılarak damarlara kan pompalaması sırasında oluşan basınçtır. İki temel değerden oluşur:

Sistolik Basınç (Büyük Tansiyon): Kalbin kasılması sırasında damar duvarlarına yapılan baskıdır.

Diyastolik Basınç (Küçük Tansiyon): Kalp kası gevşediğinde damar duvarlarına yapılan baskıdır.

Normal Tansiyon Değerleri Nelerdir?

Normal tansiyon değerleri genel olarak aşağıdaki gibidir:

-Sistolik Basınç: 100-140 mmHg

Diyastolik Basınç: 60-100 mmHg

Bu değerler yaşa, cinsiyete ve genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Nedir?

Yüksek tansiyon, sistolik basıncın 140 mmHg'dan veya diyastolik basıncın 90 mmHg'dan yüksek olduğu durumları ifade eder. Hipertansiyon, uzun vadede kalp krizi, felç ve böbrek hastalıklarına yol açabilir.

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir?

Düşük tansiyon, sistolik basıncın 90 mmHg'nın, diyastolik basıncın ise 60 mmHg'nın altında olduğu durumlardır. Hipotansiyon genellikle baş dönmesi, bayılma, yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir.

Yüksek Tansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Yüksek tansiyon genellikle sessiz bir hastalık olarak bilinir. Ancak bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:

- Baş ağrısı

- Nefes darlığı

- Göğüs ağrısı

- Çarpıntı

- Görme bozuklukları

- Kulaklarda çınlama

Tansiyon Neden Yükselir?

Yüksek tansiyonun pek çok nedeni olabilir:

Genetik Yatkınlık: Ailede hipertansiyon öyküsü olması.

Yaşam Tarzı: Yüksek tuz tüketimi, düzensiz beslenme, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı.

Stres: Kronik stres tansiyonun yükselmesine neden olabilir.

Yaşlanma: Yaş ilerledikçe damarlar sertleşir ve tansiyon yükselir.

Obezite: Fazla kilo, kan basıncının artmasına neden olabilir.

Düşük Tansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Düşük tansiyonun en sık görülen belirtileri şunlardır:

- Baş dönmesi

- Bayılma

- Mide bulantısı

- Yorgunluk

- Soğuk terleme

- Konsantrasyon güçlüğü

Tansiyonu Kontrol Altına Almak Neden Önemlidir?

Tansiyon kontrol altında tutulmadığında birçok sağlık problemi ortaya çıkabilir:

Kalp Krizi: Yüksek tansiyon, kalbin daha fazla çalışmasına neden olarak kalp krizi riskini artırır.

Felç: Beyne giden damarların hasar görmesi felce yol açabilir.

Böbrek Hastalıkları: Yüksek tansiyon böbreklere zarar vererek böbrek yetmezliği riskini artırır.

Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Tansiyon bir tansiyon aleti ile ölçülür. Kolun üzerine takılan bir manşon yardımıyla kan basıncı ölçülerek sistolik ve diyastolik değerler elde edilir. Tansiyon ölçümü yapılırken dinlenmiş bir şekilde olunmalı ve doğru tekniklerle ölçüm yapılmalıdır.

Yüksek Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?

Yüksek tansiyon tedavisinde ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri birlikte uygulanır. Bazı tedavi yöntemleri şunlardır:

Diyet Düzenlemesi: Düşük tuzlu, yağsız ve sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Potasyum, kalsiyum ve magnezyum yönünden zengin besinler kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürme gibi aktiviteler tansiyonu düşürmede etkilidir.

İlaç Tedavisi: Doktorunuz tarafından verilen tansiyon düşürücü ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Sigara ve Alkolü Bırakmak: Sigara ve alkol tüketimi tansiyonu artıran en önemli faktörlerden biridir.

Düşük Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?

Düşük tansiyon çoğu zaman ciddi bir sağlık problemi oluşturmasa da, bazı durumlarda tedavi gerektirebilir:

Tuzlu Gıdalar: Tuz, kan basıncını artırmaya yardımcı olabilir. Ancak aşırı tuz tüketimi de önerilmez.

Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek kan hacmini artırarak tansiyonu düzenlemeye yardımcı olabilir.

Sık ve Az Yemek: Uzun süre aç kalmak tansiyon düşmesine neden olabilir. Bu nedenle gün içinde sık ve az yemek önemlidir.

Tansiyonun Kontrol Altına Alınması İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir?

Tansiyonun kontrol altında tutulması için şu yaşam tarzı değişiklikleri önerilir:

Tuz Tüketimini Azaltmak: Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında olmalıdır. Fazla tuz, kan basıncını artırır.

Sağlıklı Beslenmek: Sebze, meyve, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar içeren dengeli bir diyet uygulanmalıdır.

Düzenli Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz tansiyonun kontrol altına alınmasında çok etkilidir. Haftada en az 150 dakika yürüyüş, koşu veya yüzme gibi sporlar önerilir.

Stresi Yönetmek: Stres, yüksek tansiyonun en büyük tetikleyicilerindendir. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi stres yönetimi yöntemleri kullanılabilir.

Kilo Kontrolü: Fazla kilolar tansiyonun yükselmesine neden olabilir. İdeal kiloda kalmak tansiyonu düşürmede önemli bir faktördür.

Tansiyonu Kontrol Altına Almak İçin Hangi Alışkanlıklardan Kaçınılmalıdır?

Tansiyonun kontrol altına alınabilmesi için şu alışkanlıklardan kaçınılmalıdır:

Aşırı Alkol Tüketimi: Alkol, kan basıncını yükseltir.

Sigara Kullanımı: Sigara, damar yapısının bozulmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olur.

Yetersiz Uyku: Uyku düzeni bozuk olan kişilerde tansiyon daha yüksek seyreder.

Tansiyonunuzu Ne Sıklıkla Kontrol Etmelisiniz?

Tansiyon sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak tansiyon ölçümü yapması önemlidir. Yüksek tansiyon hastaları evde düzenli olarak tansiyonlarını kontrol etmeli ve doktorlarına danışmalıdır.

Tansiyonun dengede tutulması, genel sağlığın korunması ve olası ciddi hastalıkların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Hem yüksek hem de düşük tansiyon, zamanında müdahale edilmediğinde kalp-damar hastalıkları, böbrek problemleri ve felç gibi hayati riskler doğurabilir. Bu nedenle, düzenli doktor kontrolleri, dengeli beslenme, stresten uzak durma ve aktif bir yaşam tarzı benimseyerek tansiyonun sağlıklı seviyelerde tutulması, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenin temel adımlarından biridir.

Dr. Adem Zorlu

Son Paylaşımlar
https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f420a2c89-25df-48f2-a882-ab5e080d3dd0.webp
Su İçmenin Önemi
29 Haz 2022

Suyun hayatımızdaki rolü nedir? İnsan vücudunun yaklaşık % 60’ı sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki tüm hücre ve organ sistemlerinin uygun çalışması suya bağımlıdır. Su; vücut sıcaklığının düzenlenmesinde, besinlerin hücrelere taşınmasında ve metabolizma sonucunda oluşan artık ürünlerin uzaklaştırılmasında rol almaktadır.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f0f971558-750a-4088-8b63-2cb8fdd549de.webp
HIV Nasıl Bulaşır?
29 Haz 2022

BİTMEYEN PANDEMİ: HIV (Human Immunodeficiency Virus: İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) ve neden olabildiği AIDS (Acquired Immunodeficiency Syndrome: Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) 1980’lerden beri dünyanın mücadele etmeye çalıştığı büyük pandemilerden biridir.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252f466b1f65-a236-4c1a-ad36-8d9a85157550.webp
Hamilelikte Folik Asit Kullanımının Yararları
26 Tem 2022

Folik asit, santral sinir sisteminin gelişiminde çok önemli olduğu için gebelik planlayan anne adaylarının, NTD (nöral tüp defekti) riskini azaltmak için gebe kalmadan en az 2-3 ay önce folik asit almaya başlamaları ve gebe kaldıktan sonra da 3 ay kadar folik asit kullanmaya devam etmeleri büyük önem taşır. Günde 400 mcg folik asit genellikle yeterlidir.

https://elra.s3.eu-central-1.amazonaws.com/Uploads/ProfilePicture/19827cf0-5bf7-42d6-8d8c-86b680d14efd.jpg
Aralıklı Oruç Nedir?
27 Tem 2022

Sağlığa kavuşmayı sağlayan bir diğer mekanizma ise uzayan açlık sonrası hücrelerin kendi içerisindeki zararlı maddeleri sindirmesi yani otofaji’dir. Otofaji ile hücrelerin temizliği, detoks süreci başlar. Metabolizma dengelenir, nörolojik problemler özellikle de beyin sisi yavaş yavaş ortadan kalkar. Enerji dolu, tam bir iyilik hali başlar.

https://storage.elra.health/File/Download/Uploads%252fProfilePicture%252fdc33782f-a929-42c6-8ce3-f26632c22bcb.webp
Menopoz Nedir?
26 Tem 2022

Menopoz, hormon seviyelerinin düşmesi nedeniyle reglin (adetin) durmasıdır. Bu genellikle 45-55 yaşları arasında olur. Bazen yumurtalıkların (ooferektomi), rahmin (histerektomi) alınması gibi ameliyat veya kemoterapi gibi tedaviler veya genetik nedenlerle daha erken gerçekleşebilir.

Yukarı çık