Tansiyon, kan basıncı olarak da bilinen bir terimdir ve kalbin pompaladığı kanın damar duvarlarına yaptığı baskıyı ifade eder. Kan basıncı, sağlıklı bir vücut için son derece önemli bir faktördür, çünkü hücrelerin oksijen ve besin almasını sağlar. Ancak yüksek veya düşük tansiyon, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Tansiyon, kalbin kasılarak damarlara kan pompalaması sırasında oluşan basınçtır. İki temel değerden oluşur:
Sistolik Basınç (Büyük Tansiyon): Kalbin kasılması sırasında damar duvarlarına yapılan baskıdır.
Diyastolik Basınç (Küçük Tansiyon): Kalp kası gevşediğinde damar duvarlarına yapılan baskıdır.
Normal tansiyon değerleri genel olarak aşağıdaki gibidir:
-Sistolik Basınç: 100-140 mmHg
Diyastolik Basınç: 60-100 mmHg
Bu değerler yaşa, cinsiyete ve genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir.
Yüksek tansiyon, sistolik basıncın 140 mmHg'dan veya diyastolik basıncın 90 mmHg'dan yüksek olduğu durumları ifade eder. Hipertansiyon, uzun vadede kalp krizi, felç ve böbrek hastalıklarına yol açabilir.
Düşük tansiyon, sistolik basıncın 90 mmHg'nın, diyastolik basıncın ise 60 mmHg'nın altında olduğu durumlardır. Hipotansiyon genellikle baş dönmesi, bayılma, yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir.
Yüksek tansiyon genellikle sessiz bir hastalık olarak bilinir. Ancak bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:
- Baş ağrısı
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Çarpıntı
- Görme bozuklukları
- Kulaklarda çınlama
Yüksek tansiyonun pek çok nedeni olabilir:
Genetik Yatkınlık: Ailede hipertansiyon öyküsü olması.
Yaşam Tarzı: Yüksek tuz tüketimi, düzensiz beslenme, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı.
Stres: Kronik stres tansiyonun yükselmesine neden olabilir.
Yaşlanma: Yaş ilerledikçe damarlar sertleşir ve tansiyon yükselir.
Obezite: Fazla kilo, kan basıncının artmasına neden olabilir.
Düşük tansiyonun en sık görülen belirtileri şunlardır:
- Baş dönmesi
- Bayılma
- Mide bulantısı
- Yorgunluk
- Soğuk terleme
- Konsantrasyon güçlüğü
Tansiyon kontrol altında tutulmadığında birçok sağlık problemi ortaya çıkabilir:
Kalp Krizi: Yüksek tansiyon, kalbin daha fazla çalışmasına neden olarak kalp krizi riskini artırır.
Felç: Beyne giden damarların hasar görmesi felce yol açabilir.
Böbrek Hastalıkları: Yüksek tansiyon böbreklere zarar vererek böbrek yetmezliği riskini artırır.
Tansiyon bir tansiyon aleti ile ölçülür. Kolun üzerine takılan bir manşon yardımıyla kan basıncı ölçülerek sistolik ve diyastolik değerler elde edilir. Tansiyon ölçümü yapılırken dinlenmiş bir şekilde olunmalı ve doğru tekniklerle ölçüm yapılmalıdır.
Yüksek tansiyon tedavisinde ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri birlikte uygulanır. Bazı tedavi yöntemleri şunlardır:
Diyet Düzenlemesi: Düşük tuzlu, yağsız ve sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Potasyum, kalsiyum ve magnezyum yönünden zengin besinler kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir.
Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürme gibi aktiviteler tansiyonu düşürmede etkilidir.
İlaç Tedavisi: Doktorunuz tarafından verilen tansiyon düşürücü ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.
Sigara ve Alkolü Bırakmak: Sigara ve alkol tüketimi tansiyonu artıran en önemli faktörlerden biridir.
Düşük tansiyon çoğu zaman ciddi bir sağlık problemi oluşturmasa da, bazı durumlarda tedavi gerektirebilir:
Tuzlu Gıdalar: Tuz, kan basıncını artırmaya yardımcı olabilir. Ancak aşırı tuz tüketimi de önerilmez.
Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek kan hacmini artırarak tansiyonu düzenlemeye yardımcı olabilir.
Sık ve Az Yemek: Uzun süre aç kalmak tansiyon düşmesine neden olabilir. Bu nedenle gün içinde sık ve az yemek önemlidir.
Tansiyonun kontrol altında tutulması için şu yaşam tarzı değişiklikleri önerilir:
Tuz Tüketimini Azaltmak: Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında olmalıdır. Fazla tuz, kan basıncını artırır.
Sağlıklı Beslenmek: Sebze, meyve, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar içeren dengeli bir diyet uygulanmalıdır.
Düzenli Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz tansiyonun kontrol altına alınmasında çok etkilidir. Haftada en az 150 dakika yürüyüş, koşu veya yüzme gibi sporlar önerilir.
Stresi Yönetmek: Stres, yüksek tansiyonun en büyük tetikleyicilerindendir. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi stres yönetimi yöntemleri kullanılabilir.
Kilo Kontrolü: Fazla kilolar tansiyonun yükselmesine neden olabilir. İdeal kiloda kalmak tansiyonu düşürmede önemli bir faktördür.
Tansiyonun kontrol altına alınabilmesi için şu alışkanlıklardan kaçınılmalıdır:
Aşırı Alkol Tüketimi: Alkol, kan basıncını yükseltir.
Sigara Kullanımı: Sigara, damar yapısının bozulmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olur.
Yetersiz Uyku: Uyku düzeni bozuk olan kişilerde tansiyon daha yüksek seyreder.
Tansiyon sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak tansiyon ölçümü yapması önemlidir. Yüksek tansiyon hastaları evde düzenli olarak tansiyonlarını kontrol etmeli ve doktorlarına danışmalıdır.
Tansiyonun dengede tutulması, genel sağlığın korunması ve olası ciddi hastalıkların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Hem yüksek hem de düşük tansiyon, zamanında müdahale edilmediğinde kalp-damar hastalıkları, böbrek problemleri ve felç gibi hayati riskler doğurabilir. Bu nedenle, düzenli doktor kontrolleri, dengeli beslenme, stresten uzak durma ve aktif bir yaşam tarzı benimseyerek tansiyonun sağlıklı seviyelerde tutulması, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenin temel adımlarından biridir.
Dr. Adem Zorlu
Yukarı çık