Ana sayfaya dön
Blog Yazılarımız
Kalp Hastalıkları
Tansiyon Nedir Ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?
Tansiyon Nedir Ve Nasıl Kontrol Altına Alınır?
Content Image

Tansiyon Nedir?

Tansiyon, kalbin kasılarak damarlara kan pompalaması sırasında oluşan basınçtır. İki temel değerden oluşur:

Sistolik Basınç (Büyük Tansiyon): Kalbin kasılması sırasında damar duvarlarına yapılan baskıdır.

Diyastolik Basınç (Küçük Tansiyon): Kalp kası gevşediğinde damar duvarlarına yapılan baskıdır.


Normal Tansiyon Değerleri Nelerdir?

Normal tansiyon değerleri genel olarak aşağıdaki gibidir:

-Sistolik Basınç: 100-140 mmHg

Diyastolik Basınç: 60-100 mmHg

Bu değerler yaşa, cinsiyete ve genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir.


Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Nedir?

Yüksek tansiyon, sistolik basıncın 140 mmHg'dan veya diyastolik basıncın 90 mmHg'dan yüksek olduğu durumları ifade eder. Hipertansiyon, uzun vadede kalp krizi, felç ve böbrek hastalıklarına yol açabilir.


Düşük Tansiyon (Hipotansiyon) Nedir?

Düşük tansiyon, sistolik basıncın 90 mmHg'nın, diyastolik basıncın ise 60 mmHg'nın altında olduğu durumlardır. Hipotansiyon genellikle baş dönmesi, bayılma, yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösterir.


Yüksek Tansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Yüksek tansiyon genellikle sessiz bir hastalık olarak bilinir. Ancak bazı durumlarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:

- Baş ağrısı

- Nefes darlığı

- Göğüs ağrısı

- Çarpıntı

- Görme bozuklukları

- Kulaklarda çınlama


Tansiyon Neden Yükselir?

Yüksek tansiyonun pek çok nedeni olabilir:

Genetik Yatkınlık: Ailede hipertansiyon öyküsü olması.

Yaşam Tarzı: Yüksek tuz tüketimi, düzensiz beslenme, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı.

Stres: Kronik stres tansiyonun yükselmesine neden olabilir.

Yaşlanma: Yaş ilerledikçe damarlar sertleşir ve tansiyon yükselir.

Obezite: Fazla kilo, kan basıncının artmasına neden olabilir.


Düşük Tansiyonun Belirtileri Nelerdir?

Düşük tansiyonun en sık görülen belirtileri şunlardır:

- Baş dönmesi

- Bayılma

- Mide bulantısı

- Yorgunluk

- Soğuk terleme

- Konsantrasyon güçlüğü


Tansiyonu Kontrol Altına Almak Neden Önemlidir?

Tansiyon kontrol altında tutulmadığında birçok sağlık problemi ortaya çıkabilir:

Kalp Krizi: Yüksek tansiyon, kalbin daha fazla çalışmasına neden olarak kalp krizi riskini artırır.

Felç: Beyne giden damarların hasar görmesi felce yol açabilir.

Böbrek Hastalıkları: Yüksek tansiyon böbreklere zarar vererek böbrek yetmezliği riskini artırır.


Tansiyon Nasıl Ölçülür?

Tansiyon bir tansiyon aleti ile ölçülür. Kolun üzerine takılan bir manşon yardımıyla kan basıncı ölçülerek sistolik ve diyastolik değerler elde edilir. Tansiyon ölçümü yapılırken dinlenmiş bir şekilde olunmalı ve doğru tekniklerle ölçüm yapılmalıdır.


Yüksek Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?

Yüksek tansiyon tedavisinde ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri birlikte uygulanır. Bazı tedavi yöntemleri şunlardır:

Diyet Düzenlemesi: Düşük tuzlu, yağsız ve sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Potasyum, kalsiyum ve magnezyum yönünden zengin besinler kan basıncını düzenlemeye yardımcı olabilir.

Düzenli Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürme gibi aktiviteler tansiyonu düşürmede etkilidir.

İlaç Tedavisi: Doktorunuz tarafından verilen tansiyon düşürücü ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Sigara ve Alkolü Bırakmak: Sigara ve alkol tüketimi tansiyonu artıran en önemli faktörlerden biridir.


Düşük Tansiyon Nasıl Tedavi Edilir?

Düşük tansiyon çoğu zaman ciddi bir sağlık problemi oluşturmasa da, bazı durumlarda tedavi gerektirebilir:

Tuzlu Gıdalar: Tuz, kan basıncını artırmaya yardımcı olabilir. Ancak aşırı tuz tüketimi de önerilmez.

Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek kan hacmini artırarak tansiyonu düzenlemeye yardımcı olabilir.

Sık ve Az Yemek: Uzun süre aç kalmak tansiyon düşmesine neden olabilir. Bu nedenle gün içinde sık ve az yemek önemlidir.


Tansiyonun Kontrol Altına Alınması İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir?

Tansiyonun kontrol altında tutulması için şu yaşam tarzı değişiklikleri önerilir:

Tuz Tüketimini Azaltmak: Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında olmalıdır. Fazla tuz, kan basıncını artırır.

Sağlıklı Beslenmek: Sebze, meyve, tam tahıllar, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar içeren dengeli bir diyet uygulanmalıdır.

Düzenli Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz tansiyonun kontrol altına alınmasında çok etkilidir. Haftada en az 150 dakika yürüyüş, koşu veya yüzme gibi sporlar önerilir.

Stresi Yönetmek: Stres, yüksek tansiyonun en büyük tetikleyicilerindendir. Yoga, meditasyon ve derin nefes egzersizleri gibi stres yönetimi yöntemleri kullanılabilir.

Kilo Kontrolü: Fazla kilolar tansiyonun yükselmesine neden olabilir. İdeal kiloda kalmak tansiyonu düşürmede önemli bir faktördür.


Tansiyonu Kontrol Altına Almak İçin Hangi Alışkanlıklardan Kaçınılmalıdır?

Tansiyonun kontrol altına alınabilmesi için şu alışkanlıklardan kaçınılmalıdır:

Aşırı Alkol Tüketimi: Alkol, kan basıncını yükseltir.

Sigara Kullanımı: Sigara, damar yapısının bozulmasına ve tansiyonun yükselmesine neden olur.

Yetersiz Uyku: Uyku düzeni bozuk olan kişilerde tansiyon daha yüksek seyreder.


Tansiyonunuzu Ne Sıklıkla Kontrol Etmelisiniz?

Tansiyon sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak tansiyon ölçümü yapması önemlidir. Yüksek tansiyon hastaları evde düzenli olarak tansiyonlarını kontrol etmeli ve doktorlarına danışmalıdır.

Tansiyonun dengede tutulması, genel sağlığın korunması ve olası ciddi hastalıkların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Hem yüksek hem de düşük tansiyon, zamanında müdahale edilmediğinde kalp-damar hastalıkları, böbrek problemleri ve felç gibi hayati riskler doğurabilir. Bu nedenle, düzenli doktor kontrolleri, dengeli beslenme, stresten uzak durma ve aktif bir yaşam tarzı benimseyerek tansiyonun sağlıklı seviyelerde tutulması, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenin temel adımlarından biridir.

Dr. Adem Zorlu

Son Paylaşımlar
Psikoloji
Okula Başlangıç, Okula Dönüş ve Adaptasyon
Her yılın bu zamanları, pek çok aile ve çocuk için ayrı bir heyecan taşır. Kimileri için tanıdık bir rutine dönüş, kimileri için ise yepyeni bir başlangıç anlamına gelir. Okulların açılması, hem çocuklar hem de ebeveynler için özel bir dönemdir. Bu yazıda, hem çocuğu ilk kez okula başlayacak ailelere hem de uzun bir tatilin ardından yeniden okula dönüş yapacak ailelere bazı kolaylaştırıcı öneriler paylaşmak istiyoruz.
Devamını Oku
Akıl ve Ruh Sağlığı
Depresyon, Kaygı ve Panik Atak Arasındaki Farklar, Belirtileri ve Tedavi Süreci
Günlük yaşamda sıkça duyduğumuz ama çoğu zaman birbirine karıştırılan üç ruhsal durum: depresyon, kaygı (anksiyete) ve panik atak. Bu kavramlar, benzer duygulara neden olabilse de, hem belirtileri hem de tedavi süreçleri farklılık gösterir. Ruh sağlığınızı daha iyi anlayabilmek ve gerektiğinde doğru adımları atabilmek için bu farkları bilmek oldukça önemlidir.
Devamını Oku
Online Sağlık
Yoğun İş Hayatı ve Sağlık Arasında Sıkışanlar İçin Online Doktor Hizmeti Nasıl Kurtarıcı Oluyor?
Günümüz dünyasında zamanı en çok zorlayan şeylerden biri, yoğun iş temposuyla kişisel ihtiyaçlarımız arasında denge kurmaya çalışmak. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesailer, akşam geç saatlere kadar süren projeler ve sürekli çalan bildirim sesleri arasında pek çoğumuz sağlığımızı ikinci plana atıyoruz. “Bir ara doktora görünürüm” cümlesi ise modern çağın en çok tekrarlanan yalanlarından biri haline geldi.
Devamını Oku
Faydalı Bilgiler
Sürekli İlaç Kullanımı Gerektiren Hastalıklarda Online Reçete Yenilemenin Avantajları
Bazı hastalıklar, kişinin hayatı boyunca düzenli ilaç kullanmasını gerektirir. Bu tür durumlarda tedavinin aksatılmaması, hem yaşam kalitesini artırmak hem de hastalığın seyrini kontrol altında tutmak açısından oldukça önemlidir. Teknolojinin sağlıkla buluştuğu noktalardan biri olan online reçete yenileme hizmeti, bu süreçte hastalara büyük kolaylık sağlar. Peki, hangi hastalıklar sürekli ilaç gerektirir? Online reçete yenilemenin avantajları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim.
Devamını Oku
Sağlıklı Yaşam
Panik Atak | Stresiniz sizi yönetmesin, siz stresinizi yönetin!
Stres hayatın bir parçası olabilir ama onun sizi esir almasına izin vermeyin. Nefes alın, durun ve hatırlayın. Panik atak bir son değil, sadece geçici bir dalgadır. Siz, o dalgayı nasıl karşılayacağınızı öğrenen güçlü bir kaptansınız. Unutmayın, kontrol sizde!
Devamını Oku