Okula İlk Kez Başlayan Çocuklar
Okula başlama süreci, özellikle de çocuk ilk kez ailesinden ayrılacaksa, oldukça zorlayıcı olabilir. Çocuk kaygı ve stres yaşarken, ebeveynler de bu duygularla baş etmekte güçlük çekebilir. Bu noktada birkaç küçük adım süreci kolaylaştırabilir:
1. Çocuğu bilişsel ve duygusal olarak hazırlamak: Çocuğunuzla okul ya da kreş hakkında konuşmak, orada neler yapılacağını, kimler olacağını anlatmak, okulu belliyse önceden birlikte ziyaret etmek faydalı olacaktır. Ancak bunu yaparken “her şey harika olacak” gibi abartılı güzellemelerden kaçınmak, gerçekçi bir dil kullanmak önemlidir. Örneğin: “Birbirimizi özleyeceğiz ama öğlen şu saatte seni almaya geleceğim.” ‘’Sen sınıfındayken ben seni bahçede bekleyeceğim.’’ gibi.
Gerçekçi ifadeler, çocuğun hayal kırıklığı yaşamasını önlemeye yardımcı olur.
2. Zorlayıcı duyguları kabul etmek: “Bunda korkacak bir şey yok” gibi ifadeler, çocuğun duygularını görmezden gelmek anlamına gelebilir. Bunun yerine: “Evet, endişelendiğini görüyorum.”, “ Biraz korkuyorsun galiba.’’ , ‘’Senden ayrı kalınca ben de seni özleyeceğim.” gibi empati içeren, duygulara eşlik eden cümleler, çocuğun duygularını anlamlandırmasına ve kabul etmesine yardımcı olur. Ayrıca çocuğun biliş düzeyine göre belirsizlikleri azaltmak da önemlidir. Örneğin: “Akşam şu saatte okulun bahçesinde olacağım.” gibi.
3. Sorumluluk vermek: Kırtasiye malzemeleri veya okul kıyafetlerinin alınması süreci pek çok çocuk için keyifli bir süreçtir. Bu fırsatla birlikte seçimlerde çocuğun da sürece dahil olması motive edici olabilir. Çantasını kendisinin hazırlaması, kıyafetlerini kendi giymesi gibi küçük sorumluluklar da hem özgüvenini destekler hem de adaptasyon sürecine katkı sağlar.
4. Kaçınılması gerekenler: Özellikle daha büyük ayrılık anksiyetesi yaşayan çocuklar için adaptasyon süreci daha zorlu ve uzun olabilir. Böyle durumlarda bazı ebeveynler, süreci kolaylaştırmak için “Ben şurada bekliyorum.” deyip gizlice gitme, ya da çocuğu öğretmene teslim edip aniden ayrılma yolunu seçebilir. Ancak bu tür davranışlar çocuğun güven duygusunu zedeler. Çocuğa verdiğiniz sözleri tutmak, doğru bilgilendirme yapmak ve tutarlı davranmak güven ilişkisini pekiştirir. Her çocuğun sürecinin farklı olduğunu hatırlamak gerekir.
Tatil Sonrası Okula Dönüş
Uzun bir tatilin ardından yeniden düzene girmek birçok çocuk için kolay değildir. Okul başlamadan önce küçük adımlarla hazırlanmak süreci yumuşatabilir:
- Uyku düzeni: Tatilde değişen uyku saatlerini okul başlamadan bir süre önce yavaş yavaş düzene oturtmak faydalı olur.
- Rutinler: Yemek ve banyo vakitlerini belirli bir düzene koymak, okula dönüşü kolaylaştırır.
- Alışverişe dahil etmek: Kırtasiye ve okul materyali alışverişine çocuğu katmak, seçimler yapmasına olanak tanımak motivasyonunu artırır.
- Arkadaşlarla temas: Tatilde okul arkadaşlarından uzak kalmışsa, sevdiği bir arkadaşıyla buluşmasını sağlamak, yine okula dönüş konusunda bir motivasyon sağlayabilir.
İster okula yeni başlasın, ister tatilden sonra dönüş yapsın, her iki durumda da çocukların yanında olmamız, sabırla eşlik etmemiz ve onlara güven vermemiz adaptasyon sürecini çok daha sağlıklı hale getirir. Tüm çocuklara ve ailelerine keyifli bir eğitim dönemi dileriz.
Klinik Psikolog Sinem Söker

Depresyon, Kaygı ve Panik Atak Arasındaki Farklar, Belirtileri ve Tedavi Süreci
Günlük yaşamda sıkça duyduğumuz ama çoğu zaman birbirine karıştırılan üç ruhsal durum: depresyon, kaygı (anksiyete) ve panik atak. Bu kavramlar, benzer duygulara neden olabilse de, hem belirtileri hem de tedavi süreçleri farklılık gösterir. Ruh sağlığınızı daha iyi anlayabilmek ve gerektiğinde doğru adımları atabilmek için bu farkları bilmek oldukça önemlidir.
Depresyon Nedir?
Depresyon, sadece “üzgün olmaktan çok daha fazlasıdır. Günlük işlevselliği etkileyen, uzun süren bir ruh hali bozukluğudur.
Belirtileri
● Sürekli mutsuzluk ve umutsuzluk hissi
● Enerji kaybı, yorgunluk
● İlgi kaybı, zevk alamama
● Uyku ve iştah düzensizlikleri
● Odaklanma zorluğu
● Değersizlik hissi, suçluluk düşünceleri
● İleri vakalarda ölüm ya da intihar düşünceleri
Nedenleri
● Genetik yatkınlık
● Beyin kimyasındaki dengesizlikler
● Uzun süren stres, travmalar
● Hormonal değişiklikler
● Sosyal çevre ve yaşam koşulları
Tedavi Süreci
Depresyon tedavisinde en yaygın yöntemler:
● Psikoterapi (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi – BDT)
● Antidepresan ilaçlar
● Destekleyici sosyal ortam ve yaşam tarzı değişiklikleri
Bazı vakalarda terapi ve ilaç birlikte uygulanır.
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Anksiyete, aslında hayatta kalmamızı sağlayan bir alarm sistemidir. Ancak bu alarm sistemi gereğinden fazla ve sürekli çalmaya başladığında, bu bir bozukluk halini alır.
Belirtileri
● Sürekli endişe ve korku
● Kas gerginliği, titreme
● Kalp çarpıntısı
● Nefes darlığı
● Odaklanma güçlüğü
● Uyku problemleri
Yaygın Türleri
● Genel Anksiyete Bozukluğu: Günlük yaşamın her alanına yayılan, sürekli bir kaygı hali
● Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Toplum içinde küçük düşme korkusuyla gelişen kaçınma davranışları
● Özgül Fobiler: Belirli nesne ya da durumlara karşı aşırı korku
● Sağlık Anksiyetesi (Hipokondri): Sürekli hastalık hastası gibi hissetme hali
Tedavi Süreci
● Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) en etkili yaklaşımlardan biridir
● Gerekli durumlarda anksiyolitik veya antidepresan ilaçlar
● Gevşeme egzersizleri, nefes çalışmaları ve yaşam düzenlemeleri
Panik Atak Nedir?
Panik atak, ani ve yoğun korku ya da sıkıntı nöbetidir. Genellikle fiziksel belirtilerle birlikte ortaya çıkar ve kişi, ölüm ya da kontrolü kaybetme hissi yaşayabilir.
Aniden Gelen Atakların Belirtileri
● Kalp çarpıntısı
● Terleme, titreme
● Nefes alamama hissi
● Göğüs ağrısı
● Baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme
● Gerçeklikten kopma (derealizasyon)
Panik Bozukluk ile Farkı
Panik atak tek başına bir hastalık değildir; ancak sık sık tekrar eden ataklar ve atak gelme korkusuyla yaşamak, panik bozukluk olarak tanımlanır.
Müdahale ve Tedavi
● Panik atakların temelinde genellikle kaygı bozuklukları yatar
● Tedavide BDT ve maruz bırakma terapisi oldukça etkilidir
● İlaç tedavisiyle atakların sıklığı ve şiddeti azaltılabilir
● Nefes ve farkındalık egzersizleri anlık müdahalede yardımcı olur
Bu Üç Durum Arasındaki Farklar
Belirti Şiddeti ve Süresi
● Depresyon: Belirtiler haftalarca, aylarca sürebilir
● Anksiyete: Sürekli ve genel bir gerginlik durumu
● Panik Atak: Genellikle 10–30 dakika süren ani ataklar
Tetikleyiciler
● Depresyon: Hayal kırıklıkları, kayıplar, başarısızlık duygusu
● Anksiyete: Belirsizlik, gelecek kaygısı, olumsuz senaryolar
● Panik Atak: Bazen bir düşünce, bazen tamamen nedensiz başlayabilir
Müdahale Yöntemleri
● Her üç durumda da psikoterapi ve gerekirse ilaç tedavisi etkilidir
● Panik ataklarda anlık nefes egzersizi çok önemlidir
● Anksiyete ve depresyonda günlük yaşam düzeni ve sosyal destek önemlidir
Ne Zaman Uzmana Başvurmalı?
● Günlük işlerinizi yapamayacak duruma geldiyseniz
● Sürekli endişeli, mutsuz ya da tükenmiş hissediyorsanız
● Fiziksel belirtilerinizin psikolojik olabileceğini düşünüyorsanız
● Panik ataklarınız sıklaştıysa veya tetikleyici kaygılarınız varsa
Hiçbir ruhsal problem, “geçer gider” diyerek ertelenmemelidir. Uzmana danışmak, atılacak en sağlıklı ilk adımdır. Unutmayın: Yalnız değilsiniz ve yardım almak güçlü bir adımdır.

Yoğun İş Hayatı ve Sağlık Arasında Sıkışanlar İçin Online Doktor Hizmeti Nasıl Kurtarıcı Oluyor?
Günümüz dünyasında zamanı en çok zorlayan şeylerden biri, yoğun iş temposuyla kişisel ihtiyaçlarımız arasında denge kurmaya çalışmak. Sabahın ilk ışıklarıyla başlayan mesailer, akşam geç saatlere kadar süren projeler ve sürekli çalan bildirim sesleri arasında pek çoğumuz sağlığımızı ikinci plana atıyoruz. “Bir ara doktora görünürüm” cümlesi ise modern çağın en çok tekrarlanan yalanlarından biri haline geldi.
Oysa sağlık, ertelenmeyecek kadar kıymetli. İyi hissetmek, verimli çalışmak ve hayat kalitemizi yükseltmek için sağlığımızı zamanında kontrol ettirmemiz şart. Neyse ki teknoloji artık hayatımızı kolaylaştırmak için burada. Özellikle online doktor hizmeti, sağlık hizmetlerine ulaşmayı her zamankinden daha erişilebilir, hızlı ve zahmetsiz hale getiriyor.
Online Doktor Görüşmesi Nedir?
Online doktor görüşmesi, hastaların fiziksel olarak bir sağlık kuruluşuna gitmeden, internet üzerinden görüntülü şekilde doktorla birebir görüşmesini sağlayan bir hizmettir.
Günümüzde birçok sağlık problemi için hastaneye gitmeye gerek kalmadan online danışmanlıkla destek almak mümkün hale geldi. Bu sistem, özellikle iş temposu yüksek olan bireyler için adeta bir hayat kurtarıcı.
Platformumuzda sunulan online doktor hizmeti ise bu süreci daha da güvenli ve kapsamlı hale getiriyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı onaylı bir yapı üzerinden çalışıyoruz. E-Nabız entegrasyonu sayesinde doktorlarımız hastanın izin verdiği ölçüde geçmiş sağlık verilerine ulaşabiliyor.
Hangi Durumlar İçin Uygundur?
Online doktor hizmetleri yalnızca küçük şikayetler için değil; düzenli takip gerektiren ya da danışmanlık ihtiyacı duyulan birçok konuda etkili bir şekilde kullanılabilir.
İşte yaygın olarak online görüşmeyle çözülebilen bazı sağlık problemleri:
● Üst solunum yolu enfeksiyonları (nezle, grip, boğaz ağrısı)
● Mide ve bağırsak problemleri
● Cilt rahatsızlıkları (akne, alerji, egzama)
● Reçete yenileme ve ilaç danışmanlığı
● Uyku sorunları ve stres kaynaklı problemler
● Kadın sağlığı, regl düzeni, hamilelikte destek
● Kronik hastalık takibi (şeker, tansiyon vb.)
Bu gibi konular için artık günlerce randevu beklemenize, hastaneye gitmenize, sıra beklemenize gerek yok. Uygun bir zaman diliminde, ister ofisten ister evden, doktorunuzla görüşme sağlayabilir; gereken tedavi ve yönlendirmeleri anında alabilirsiniz.
İş Yerinden Görüşme Yapmak Mümkün mü?
Kesinlikle evet. Online sağlık hizmetinin en büyük avantajlarından biri, zamandan ve mekândan bağımsız bir şekilde doktorunuza ulaşabilmenizdir.
Toplantılar arasında kısa bir boşlukta, sessiz bir odada ya da öğle arasında yapılacak 15 dakikalık bir görüşme ile rahatsızlığınızı doktorla paylaşabilir, gerekirse e-reçete yazdırabilir ve süreci başlatabilirsiniz. Üstelik tüm bu süreç profesyonel, güvenli ve yasal bir zeminde yürür.
Sağlık Bakanlığı Onaylı ve Güvenli
Elbette online sağlık hizmetinde en çok merak edilen konuların başında “Bu sistem ne kadar güvenilir?” sorusu geliyor.
Platformumuz, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış bir dijital sağlık hizmeti sunmaktadır. Bu onay, verilen hizmetin hem hukuki hem de sağlık standartlarına uygun olduğunu gösterir.
Bununla da sınırlı değil; sistemimiz E-Nabız ile entegredir. Hastalarımızın açık onayı doğrultusunda, geçmiş laboratuvar sonuçları, daha önce konulmuş tanılar, kullanılan ilaçlar ve yapılan işlemler doktorlarımız tarafından incelenebilir. Bu sayede doktor, hastayı sadece şikayetiyle değil, bütün tıbbi geçmişiyle birlikte değerlendirir. Sonuç olarak daha kişiselleştirilmiş, daha isabetli bir sağlık hizmeti sunulur.
Online Hizmetle Sağlığınızı Ertelemeyin
Sağlık sorunlarının çoğu zamanında müdahale edildiğinde çok daha kolay çözülür. Ancak pek çok kişi, iş yoğunluğu ya da hastaneye gitmeye vakti olmadığı için sağlık şikayetlerini ertelemeyi tercih ediyor. Bu da zamanla daha büyük sorunlara yol açabiliyor.
Online sağlık hizmeti, bu ertelemenin önüne geçiyor.
Hemen şimdi, sadece birkaç tıklama ile:
● Randevusuz olarak bir görüşme başlatabilir
● Doktorunuzla görüntülü görüşme gerçekleştirebilir
● Gerekli reçeteyi dijital olarak alabilir
● Geçmiş sağlık verilerinizle daha doğru bir değerlendirme süreci başlatabilirsiniz.
Unutmayın! Sağlığınıza göstereceğiniz küçük bir özen, yaşam kalitenizi büyük ölçüde artırır.
Sağlığınıza Bir Tık Kadar Yakınsınız
Yoğun iş hayatı artık sağlıklı kalmanın önünde bir engel değil.
Online doktor görüşmesi ile zaman, ulaşım ve enerji kaybı yaşamadan profesyonel destek almanız mümkün. Üstelik platformumuzun yasal altyapısı, E-Nabız entegrasyonu sayesinde geleneksel sağlık hizmetlerinden hiçbir eksiği yok.
Bugün sağlığınız için bir adım atın.
Sadece 15 dakikanızı ayırarak, kendiniz ve sevdikleriniz için çok daha kaliteli bir yaşamın kapısını aralayın.

Sürekli İlaç Kullanımı Gerektiren Hastalıklarda Online Reçete Yenilemenin Avantajları
Bazı hastalıklar, kişinin hayatı boyunca düzenli ilaç kullanmasını gerektirir. Bu tür durumlarda tedavinin aksatılmaması, hem yaşam kalitesini artırmak hem de hastalığın seyrini kontrol altında tutmak açısından oldukça önemlidir. Teknolojinin sağlıkla buluştuğu noktalardan biri olan online reçete yenileme hizmeti, bu süreçte hastalara büyük kolaylık sağlar. Peki, hangi hastalıklar sürekli ilaç gerektirir? Online reçete yenilemenin avantajları nelerdir? Gelin birlikte inceleyelim.
Hangi Hastalıklar Sürekli İlaç Gerektirir?
Kalp Damar Hastalıkları
Yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ya da ritim bozuklukları gibi durumlar genellikle ömür boyu ilaç tedavisi gerektirir. Düzenli ilaç kullanımı, kalp krizi ya da inme gibi ciddi sonuçların önlenmesinde kritik rol oynar.
Nörolojik Rahatsızlıklar
Epilepsi, Parkinson hastalığı ya da multipl skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıklarda da ilaç tedavisi süreklidir. Bu ilaçların düzenli kullanımı, semptomların kontrol altında tutulmasını sağlar ve yaşam kalitesini artırır.
Psikiyatrik Hastalıklar
Depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi ruh sağlığı problemlerinde uzun süreli ya da sürekli ilaç kullanımı gerekebilir. Bu tür hastalıklarda tedavi süreci yalnızca ilaçlarla değil, aynı zamanda düzenli takip ve destekle yürütülür.
Sürekli İlaç Kullanıcılarının Karşılaştığı Zorluklar
Ulaşım, Zaman ve Randevu Problemleri
Her reçete yenilemesi için sağlık kuruluşlarına gitmek, özellikle yaşlı ya da hareket kısıtlılığı olan hastalar için zorlayıcı olabilir. Ayrıca yoğun iş temposu ya da randevu bulamama gibi nedenlerle reçete işlemleri ertelenebilir.
Reçete Unutulması ve Tedavi Aksamaları
Reçete yenilemeyi unutan hastalar, ilaçsız kalma riskiyle karşı karşıya kalır. Bu durum, tedavi sürecinin aksamasına ve sağlık sorunlarının artmasına neden olabilir.
Online Reçete Yenilemenin Avantajları
Hızlı ve Kolay Erişim
Online sistemler sayesinde hastalar, doktorlarıyla görüntülü görüşerek ya da sağlık platformları üzerinden hızlıca reçetelerini yenileyebilir. Bu hem zaman kazandırır hem de fiziksel engelleri ortadan kaldırır.
Kronik Hastalık Takibinde Devamlılık
Düzenli reçete yenileme, hastalığın gidişatının takibini de kolaylaştırır. Online sistemler üzerinden hastanın ilaç kullanımı izlenebilir ve gerektiğinde tedaviye müdahale edilebilir.
Dijital Kayıtlarla Takip Kolaylığı
Dijital sağlık platformları sayesinde reçeteler, kullanılan ilaçlar ve önceki doktor notları kolayca görüntülenebilir. Bu da hem hasta hem de hekim açısından takip sürecini çok daha pratik hale getirir.
Dijital Sağlık Hizmetleri ile Daha Kaliteli Yaşam
Online reçete yenileme, sadece bir kolaylık değil; aynı zamanda sağlık hizmetlerine erişimde fırsat eşitliği sağlar. Kronik hastalığı olan bireyler için bu sistemler, tedavi sürecinin aksamadan devam etmesini sağlar ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkiler.